bugün

taylır cafe

kesinlikle yazıldığı gibi okunan bir isme sahip istanbul bakırköyde bir cafe.

okuldan browni yeme aşkıyla fırlayan üç arkadaş * * * bakırköye geldikten sonra bir yerlerde bişeyler atıştırırlarken hadi kahve falı baktıralım derler.* *

kaçak kelebek hemen atlar \"ben hocamla taylır cafe diye bir yere gitmiştim çok güzel kahve falı bakıyolar hadii gidelim..\" (bkz: kaçak kelebeğin aklına uyan pasifagresif ve bir dost)

sonunda unlu taylır cafe ye gelinir.üçlü dumur olmuştur.istanbulda görülebilecek en berbat yerdedirler ne yazıkki. üç kız etrafa bakınmaktadır nuri alço nereden çıkabilir diye tahminler yurutulmektedir.cafenin girişinde seksenlerden kalma tamamen boş bir pis işler diskosu vardır diskodaki bir kapıdan geçilerek fal bakılacak yere gelinmiştir.

üçlü şaşkın şaşkın bakmaktadır.bir masada bir grup garip adam oturmaktadır.başka bir masada da fal baktığı idda edilen transa geçmiş bir teyze görülmektedir.
pasifagresif:bumu fal bakacak ?*
kaçak kelebek:kaça bakıyosunuz?* *
okuldan bir dost:*
garson:10 milyon
kaçak kelebek:hımm.ben daha önce hocamla geldim 6 milyondu.neyse biz gidelim en iyisi.
üçlü cafeden kaçmaya başlar.kirli işler diskosunda önlerini bir adet kıro tikky*keser.maymun gibi dans etmektedir. etrafta bundan başka dans eden yoktur.* * **
kaçışı başaran üçlü sokakta kurtulmuş olmanın mutluluğu ile yururlerken arkalarından onları takip eden garsonun sesi ile irkilirler.
garson:gelin gelinnn!! 6 milyon olsun.hadi kızlar gelin!!
abazanlığın doruk noktası. taylır cafenin en büyük özelliği garsonun üşenmeden iki kat aşağıya inip hizmeti sokakta devam ettirebilmesi. * *