bugün

Marksist bilimin tarihsel gelişmeye uygulanmasıdır. Tarihsel materyalizmin temel savı, karl marx'ın şu cümleysile özetlenebilir: 'insanların varlığını belirleyen şey bilinçleri değildir, tam tersine onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır.' *
tarih öyledir çünkü o şartlar altında başka türlü olması mümkün değildir.
kaynagini diyalektik materyalizm'den alan, iki surecten biridir. bu sureclerden biri tarihsel materyalizm, digeri ise toplumsal materyalizm. butun bunlar, felsefi, sosyolojik ve ekonomik anlamda bilimsel birer kuramdir. tarihsel materyalizmin kaynagi ve amaci su sekilde aciklanabilir: tarihi materyalist bir bakis ile analiz etmek, bu analizden nesnel sonuclar ve ogretiler turetip, gelecegi tasarlamak.
marxist felsefe'nin temel noktalarından biri olup, marksist felsefenin tarihsel gelişmelere yaklaşım tarzıdır.
marx der ki; ''insanların varlığını belirleyen şey bilinç değil, toplumsal varlıklarıdır.
ayrıca marx, tarihsel materyalizm'den bahsederken; tarih'in sınıflar'ın mücadelesinden
ibaret olduğu tez'ini de savunur.

tüm bunlardan hareketle durumu kısaca şöyle özetleyebiliriz.
tarihsel süreç içerisinde, bir çok sistem, yönetim biçimi vb. yapılanmalar kurulup, yıkılmıştır. buna neden olan
durum ise toplumsal ilişkilerdeki çelişkilerin varlığıdır. işte bu çelişkiler insan bilincini belirler ve bir savaşım
içerisine girer.bu çelişkiler sonlanmadıkça toplumsal savaşım, değişim ve gelişim devam edecektir.
toplumsal bir olgunun üretim ilişkileriyle bağını inceler.

"her şey üretim ilişkileriyle açıklanabilir"

karl marx
http://tr.wikipedia.org/wiki/Tarihsel_materyalizm#Maddeci_Bir_Tarih_Anlay.C4.B1.C5.9F.C4.B1_M.C3.BCmk.C3.BCn_m.C3.BC.3F
tarih içerisinde bütün olaylar iktisadi nedenlere dayanır demektedir. bu iktisadi nedenler mutlaka bir süper güç üretir ve bu süper güç ayakta kalabilmek için kendi mezar kazıcısını üretir.

misal Roma imparatorluğu bir süper güçtür. Madem ki roma imparatorluğu bir süper güç demek ki kendi mezar kazıcısını üretmiş. tarihsel materyalizm bunu söyler. Roma, askeri motive edebilmek için özellikle komutanları, başarıları dahilinde emeklilik primi olarak arazi tahsis ediyor. Roma yıkıldıktan sonra Avrupa'da ortaya çıkan binlerce derebeylik hikayesi roma'nın askerlere dağıttığı bu arazilerdir. Feodalizm çaresizlikle ayakta kalabilmek için merkezi krallıkları üretir. "Bizim gibi olanlar ve olmayanlar." merkezi krallıklar beraberinde para ve ticareti kontrol edebilen kralı üretmiştir yani burjuvayı. merkezi krallıkları yıkan da burjuvadır. burjuva ise kapitalizmi üretmiştir. kapitalizm beraberinde işçi sınıfını getirmiştir. demek ki işçi sınıfı kapitalizmin yani burjuvanın mezar kazıcısıdır. yani zıtlıklar birbirini doğurmuştur. tarihsel materyalizmde ki sonuç budur.
Kimsenin asıl önemli olanı yazmadığı, belirtmediğidir. Ben vesile olayım o zaman.

Marx'ın tarihsel materyalizm kuramı toplumun her zaman temel olarak -üretim ilişkileri ve buna bağlı olarak ekonominin sistemin dinamiği olduğu- maddi koşullara göre belirlendiğini öne sürer. insanlar öncelikle "yaşamlarını sürdürmek gayesiyle içmek, yemek, barınmak ve giyinmek" gibi gereksinmeleri karşılamak için ilişkiye girer. Marx ve Engels, Batı toplumlarının gelişmesini ve geleceğini, birbirini takip eden ilk dört döneme ayırır ve beşinci olarak gelecekte yaşanacağını varsaydıkları komünizm dönemini öngörür:

ilkel komünizm: Avcı ve toplayıcı dönemde, paylaşılan mülkiyete ve ilkel demokrasiye dayanan kooperatif aşiretler, kabileler.

Kölelik: Toplumun kabileden şehir devlete geçtiği, köleliğin, özel mülkiyetin ve aristokrasinin doğduğu, tarımın yaygın olduğu dönem.

Feodalizm: Kralın da dahil olduğu aristokrasinin yönetici sınıf haline geldiği, dinin önemli bir yer tuttuğu üçüncü dönem.

Kapitalizm: Burjuva sınıfının yönetici, proletaryanın da ezilen sınıf olduğu, parlamenter demokrasinin yaygın olarak politik sistem olduğu, piyasa ekonomisinin işlediği ve üretim araçlarına ağırlıkla özel mülkiyetin sahip olduğu dönem.

Komünizm: işçilerin devrim yaparak kapitalistleri kovduğu ve devletsiz, sınıfsız, mülkiyetsiz bir toplumun yarattıkları beşinci dönem.

Yani gün gelecek ırk,dil,din vs... söz konusu olmayacak bu dünyada. Herkes bilinçli birer insan olacak. Herkesin fikirlerinin kabul edildiği, ötesinin olmadığı bir sistem olacak. Ben demiyorum, marx diyor *
materyalizm felsefi bir öğretidir tarihte sadece birtakım filozofun savunduğu bir sistemli düşünce yasasıdır.