bugün

aklı fikri tsk olan gazete. halbuki tsk mız bizimdir ve dünyanın en büyük ordularından biridir. hem başka ordumuz mu var?
teröristler aynı karakola defalarca baskın yapar. askerimiz şehit olur. suçlu tsk dır tarafa göre. ne demek yani paşalarımız o saatte golf mü oynuyordu? tabi ki işin idraki içerisindeydi. olmadı işte öldü gencecik 17 askerimiz.
hem artık pkk inleri bbg evi bizim için tımam mı?
http://www.taraf.com.tr/haber/31652.htm
f tipi emniyetten gündem yaratacak gizli belgeler bulamadıkça, aç kalmış, kimsenin pipisine takmadığı ve tanımadığı insanlara kariyer süsü vermek aşamasından sonra * * *, sanki gündemde birtek o insanın açıklamaları varmış gibi, o insanı kutsal inek olarak addedip peşinden 3-4 'kafa' yazarın o kişinin röportajlarını yorumladığı gaste.

(bkz: al gülüm ver gülüm)
(bkz: çok komiksiniz)
(bkz: ciddi diyorum)
Son birkaç hafta içerisinde en az 2 defa "dua etmenin zihne esenlik, bedene ferahlık verdiği"ne dair haber yayınlayan gazete. darwin'e sansür meselesindeki tavırlarıyla da birleştirince bir harun yahya esintisi hissetmiyor değilim.

Taraf'ı uzunca bir süredir takip ediyorum. Hem de öyle netten falan değil, gidip paşa paşa para vererek alıyorum hatta para vererek sadece taraf alıyorum. Son dönemlerde rasim ozan kütahyalı'nın iflah olmaz sol düşmanlığı, yıldıray oğur'un son derece sert kendine demokrat tavrı sebebiyle bir hayli soğudum bu gazeteden. Sanırım bundan böyle kendileriyle internet üzerinden bir iletişime geçmem benim için daha faydalı olacak.

Gazete hakkında dikkatimi çeken bir diğer nokta da tsk ile ilgili çok önemli haberler yapmalarına rağmen emniyet teşkilatına ilişkin son derece naif bir tavır içinde olmaları. acaba niye ki???

Ha bir de; akif beki'yi transfer ederlerse tam süper olur kendileri için.
iddaa etmeyen belgelendiren, yalaka gazeteciliğe son vereceğini düşündüğüm gazete.
islâmcıların destekleyip desteklememesi bir şey ifade etmeyen, islâmcıların hiçbir aşamada sorgulamayacağı "peygamber ocağı" militarizmini asla desteklemeyecek gazetedir.
kürt milliyetçisi, sosyalist eskisi ve liberallerin "tsk düşmanlığı" ortak paydasında buluştukları yayın organı.
"neyin tarafısın, parayı verenin mi?" diye sorulası, basın yayın ve ilkelerine bağlılığı mümkün olmayan gazete. isim ofsayt zaten.
kürçü-liboş-fethullahçı işbirliğinin meyvesi.
http://www.renkhaber.com/...den_bir_gazete/10263.html
sadece ahmet altan'ın bu günkü dindarlar başlıklı yazısı türünden yazıları kaçırmamak için bile olsa, mutlaka izlenmesi gereken gazete. böyle yazılara bugünkü medya ortamımızda çok rastlamak mümkün değil.

bir yazıyla sosyolojinin, toplumsal psikolojinin, politikanın en can alıcı noktasını, güncellik odağında yakalamak mümkün müdür?

eğer o gazeteyi ahmet altan çıkarıyor ve hala oraya müthiş yazılarla katkıda bulunuyorsa, mümkündür.

artık tarihi bir gazete olduğu kesin olan taraf'ta, ahmet altan'ın yazılarını okumak ise başlıbaşına, bir tarihe tanıklık etmek, o tarihin parçası olmak ve oraya hem içinden hem dışından bakmak anlamına geliyor.

bir gazete bundan öte ne başarabilir ki?

gerisi insanların akıllı çabalarına kalıyor.

altan'ın güzel yazısı için bakınız: http://www.taraf.com.tr/makale/5553.htm
sevmeyenleri darbecilikle, postal yalayıcılıkla, ve bunun benzeri garip ithamlarla suçlayan okurlara* sahip gazete. yeter ulan manyak herifler, sokayım sizin demokrasi anlayışınıza be. **
kapanmak üzere olan gazeteymiş ayrıca. adam gibi okurlarına geçmiş olsun diliyorum, umarım kendilerine uygun bir haber alma kaynağı bulurlar. taraf gazetesi yöneticileri de finans yönetimini iyi becerememiş, bir dahaki sefere daha planlı programlı girerler işe.
20 soru bölümünde yaran cevaplarla karşılaşabieceğiniz gazete.

Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu "en sevdiğiniz ses?" sorusuna; "golf topunun deliğe giriş sesi" diyerek çağ atlatmıştır bu bölüme mesela.

iyi ki başka bir spor dalı ile haşru neşr değilmiş bu pek sevgili işadamımız.
Bana Ahmet Altan al "taraf" ını bir "taraf" ına sok lafını söyleten gazete.
Genelkurmay başkanlığının hakkında askeri savcılığa soruşturma emri verdiği gazetedir. Yani Tsk bir gazeteye askeri savcılıkta soruşturma açarak kendini hala Demokrasi, Hukuk vs. uygulatıcısı sanıyor... vah halimize...
taraf gazetesi kurulmazdan evvel, ahmet altan'la yapılan bir söyleşide, ahmet altan'ın sexten yeni kalkmış mahmuriyetindeki bayık gözleri ve uyku getiren hitap şekli ile; "evet gazetemizin fiyatı biraz pahalı, ama kimseye muhtaç olmayalım, kimse bizi finanse etmesin, alnımızın akı ile doğru habercilik yapalım, kimsenin maşası olmayalım diye, gazetenin satış fiyatını biraz yüksek tuttuk. burda biz aile gibiyiz, burda bir emek veriliyor, kimseye karşı boynumuz bükük kalmasın" gibilerinden uyku getiren bir açıklama yapmıştı. bazıları bu açıklamadan aylar geçmesine ve ahmet altan'ın söylediği bütün sözlerin tam tersini yapmasına rağmen hala uyuyor ve uyumakta da haklılar. adamın tipi, ses tonu gerçekten insanı uyutuyor.
gazetenin ismi bile habercilik anlayışına ters mirim, taraf yahu. isminin hakkını da veriyor gerçi. ben bugüne kadar taraf gazetesinde tarafsız yazıya rastlamadım şahsen. bu bağlamda sözlerinin eri insanlar tarafından yönetiliyor dememiz mümkün.
Risk alan gazetedir. Demokrasi, Hak, Hukukdan taraftır. Öyle görünmektedir, öyle yazıp çizmektedir. Dokunulamayanlara, doğal olarak yozlaşmışlara dokunmaktadır, doğal olarak can sıkmaktadır. Yüz yıldır modern görünüp gericilikten beslenenlere dokunmaktadır, bu sebepten dinci olmaktadır. Bu ülkenin Eşitlik, özgürlükten, demokrasiden yana olan minik umutlarından biri olarak görünmektedir. Eğer ki yalansa bunca şey zaten yaşamayalım daha... Tabelayı asıp ayrılalım bu diyardan veya buluşalım köprünün üstünde... Taraf bu ülkenin geleceğine dair kimine göre az, kimine göre çok olan umudun tam merkezinde bulunmaktadır eğer yalansa bunca şey gerçekten gelin atlayalım bir yerlerden...
demokrat parti'nin zaferi gibi iktidar tarafından beslenen ve bu hükümet iktidardan düştüğünde büyük olasılıkla kapanacak gazete.

edit: bu gazeteyi ne kadar da seveni varmış ? bu kadar hükümet yanlısı mı olunur ?
--spoiler--
http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=1309
--spoiler--
aydınlık ve cesur insanların çıkardığı muhalif gazete. bu ülkeye lağıma çeviren şer güçleriyle bu kadar kafadan mücadele yürek ister.
hurafe haberlerle ortalığı karıştırmaya çalışan gazetedir.
sürekli olarak hükümet tarafından, hatta ab, abd, masonlar, fethullahçılar gibi birbiri ile yakından alakası olmayan kuruluş veya ülkelerce desteklendiği söylenen, bu söylenceye göre milyonlarca euro'nun içinde yüzmesi gerekirken çalışanlarının maaşlarını ödeyemediği için kapanacağını açıklayan gazete.

evet evet kapanacak, zil takıp oynayabilirsiniz. ve hatta hiç kimselerin desteklemediği mazlum doğan grubunun aydın(!), ilerici(!), tarafsız(!) gazetelerini alıp okumaya devam edebilirsiniz. size ertuğrul özkök gibilerle mutluluk diler, yılın altın kelebek ödülünü takdim ederiz...
amacına ulaşmış, ordu ile hükümet (kısacası ordu ve halk) arasında husümet yaratmıştır. biraz frene basmassa ebesinin sikilmesi kuvvetle muhtemeldir.
(bkz: taraf akıllı olsun akıllı)
tsk'nin, yayınladığı belgeleri kabul etmemeye çabalarken resmen kabul etmesini sağlayan gazete. taşı yine gediğine koymuşlar, tsk'nin toplumsal mühendislik projesini bir kez daha ifşa etmişlerdir.

tsk'nin açıklaması, ilk önce belgeyi inkar ediyor:

"askeri savcılığımızca olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin genelkurmay başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır."

sonra da göya olmayan bir belgenin yayınlanmasıyla ilgili dava açılacağından bahsedilmektedir:

"yalnızca soruşturma makamlarında bulunması gereken belgenin, anılan gazeteye ne şekilde ulaştırıldığının ve yayımlanmasının türk ceza kanunu'nun ilgili maddelerindeki suçları oluşturduğu dikkate alındığında, adli yargı makamlarınca sorumlular hakkında gerekli adli işlemlerin başlatılacağı düşünülmektedir."

bir taraftan belgeler yalan de, diğer taraftan da "nasıl bu resmi belgeleri yayınlayabilirsin" de. bu yüzden hep var olacak ve olması gereken bir gazetedir.
herşeyin sorumlusu olan gazete...

inşallah kapanır ki, onun bunun sızdırdığı yalan yanlış haberler sadece doğan ve sabah grupları tarafından yayınlanır. tabi kendi holdingleri ve çıkarları uğruna saptırılarak. emin'in kuşu yeniden cikciklemeye başlar belki...

kapanır ki, tamamen tsk yalakalığından rant sağlayan gazeteler parsayı paylaşır. farklı konuşan kimse kalmaz, hak yerini bulur. yaşasın eti eti eti...

kapanır ki, gerek hükümet gerek tsk'yı eleştiren, gerçekleri yazan, holding patronu, müdürü, ceo'su olmadan arsaları, arazileri ucuza kapatma gibi bir emel taşımayanlar artık yazı yazamaz. ama herşeyin bir karşılığı, parsası, kıyağı olmalı değil mi? kalem kılıçtan keskin ne de olsa!

kapanır ki, yalan haberlerden verdiği tazminatlarla başta i.melih olmak üzere bilimum belediye başkanı, politikacı, patron vs. zengin eden doğan medya ve yandaşlarına kalır meydan. hem onlar verdi mi tam veriyor tazminatı, bu fakir fukaraların kime faydası var ayol...

inşallah kapanır ki, hakkını ve düşündüğünü savunanlardan rahatsız olanlar, "ne yazıyonuz sözlükte mözlükte, verin parasını alın" diyenler 3-4 ek veren, dolgun, yağlı, şişman gazeteleri ile mutluluğa yelken açarlar. emin çölaşan, ertuğrul özkök, serdar turgut gibi patron maşaları ve nihat genç gibi yarı aydın medya şaklabanları ile zevkten zevke koşarlar...
samimiyetle kapanmasını isteyen yorgun demokratların über fikir külliyatını gözler önüne sermiş gazete.

evet evet umarız kapanır ki, akılları ölçüsünde doğan medya'yı karşıt gösterip başka medya kuruluşlarını okuyorum ayaklara yatanlar gazetede her okuduklarını gerçek sanmaya devam ederler. böylece gerçek fikir sahipleri ile köşeyazısı lafazanları ayıklanmış olur.

dilerim kapanır ki emin çölaşan gibi, ertuğrul özkök minik kuşlarından haber alanlar aynı şekilde yazmaya devam eder, fikir silsilesi oluşur, biz de faydalanırız. ahmet altan'a "babası kılıklı" yakıştırması yapabilenler, sağdan soldan duyduklarını yalan yanlış tv'lerde aktaran nihat genç gibi yürekli ultra faşistler ile kendi kendilerini tatmin ederken "30 senelik yazar beaa" safsatasını garnitür olarak kullanırlar.

umarım kapanır ki, ona buna "göbeğini kaşıyan, illet, pislik, yoz" yakıştırması yapan süper aydınlarımızın yazıları ön plana çıkıverir, hem sevinir garibanlar.

dilerim kapanır ki, kendisi gibi düşünmeyen, inanmayan, görmeyen herkese ağız dolusu hakaret edebilen az biraz mürekkep yalamış klavye delikanlıları böylece huzur bulur. tüm gazeteler kendileri gibi çalar, bunlar da oynar...

inşallah kapanır ki karşısındaki insanların ne şekilde düşündüğünden ve ne şekilde hareket ettiğinden bihaber yalancı pehlivanlar çenelerini daha fazla yormaz. böylece karşısındaki insanın kim olduğunu bile bilmeyen, o gazeteyi alıp almadığını düşünmekten aciz bu tatlı su faşistleri başkalarını susturmaya çalışıp gidin parasıyla alın tavrını göstermekten de vazgeçerler. en azından görüntü kirliliğinden kurtuluruz.

umarım kapanır ki, tsk'nın her yaptığı açıklamayı şartsız doğru addeden übermensch insanlarımızın vicdanı rahatlar. gelsin e-muhtıralar, gelsin post modern darbeler... zaten genelkurmay başkanımız sıpa gibi sıraya sokmuş aklına yatkın gazetecileri aba altından sopa gösterip güya basın toplantısı yapıyor, bunlar da yeri süpüren eteklerini toplamakla meşgul olur. emredersin gomtanım...

isterim kapanır ki, ironi yapmaya kalkıp beceremeyenler ilhan selçuk gibi kokmaya yüz tutmuş fikirlerini empoze etmeye çalışıp ısmarlama yazı yazan köşecileri, emin çölaşan gibi minik kuşundan öğüt alan maşaları, nihat genç gibi hiçbir şey bilmeden herşeyi biliyormuş edasıyla fikir beyan edip küstüğü kanal sahiplerine arkadan söven, barışınca yine kucağına zıplayan tipleri aynen bu şekilde destekleyeme devam eder. özellikle "kaç kişiyiz" sloganına birkaç ay öncesine kadar alkış tutup tuncay özkan tarafından dolandırılınca süngüsü düşenlerin yüz ifadesini görüp gülmeye devam ederiz. kaç paraya satıldıklarını anlamaları biraz daha vakit alır.

kapansın ki, bu pislik medyada farklı konuşabilen birkaç gazeteden biri daha yokolsun. ah ama evet elindeki belgelerin doğruluğundan emin olmadan kasıtlı haber yapan bir tek taraf var değil mi? doğan'a kuş diyenler balbay'a ne isim koyuyorlar merak ediyoruz.

kapansın ki ulusalcılık gibi sığ bir ideayı solculuk sanan fikir abazanlarının da gönlü hoş olsun. halep orda postal burda ne de olsa, yalamaya devam. hem biz de akşamdan akşama kafayı çeken ve dini inanca sahip olmayan bireyler olarak akp'ci, ümmetçi, fettoşcu şeklinde yaftalanmaktan kurtuluruz. ama abd'ci, sorosçu, ab'ci olmayı kimseye bırakmam bak... evet evet bayılıyorum kumdan kalelerinize! *