bugün

Halk tarafından çok sevildiği için bir çok yerde mezarı bulunan alim.
Yunus Emre adını her işittiğimde aklıma gelen,âmâ olduğu söylenen alim...
bir Anadolu erenidir. Ehlibeyt öğretisiyle onlarca derviş yetiştirmiştir. Bunlar arasında ünü günümüze kadar gelen ve düşünceleri ile bütün insanlığı kucaklayan Yunus Emre de vardır.
(bkz: taptuk emre)
Tapduk Emre,1200 ile 1300'lü yıllar arasında Aksaray olarak yaşadığı sanılmaktadır. Yunus Emre'nin hocası olmasına rağmen hakkındaki bilgiler azdır. Çağdaşları Hacı Bektaş Veli, Mevlâna'dır. Bazı kaynaklara göre Hacı Bektaş Veli'nin halifesidir. Tapduk Emre hakkındaki en önemli bilgi, Hacı Bektaş Veli'nin Vilayetname adlı kitabında geçmektedir.
Yunus Emre'nin mürşidi, Hacı Bektaş'ın halifesidir. Söylenceye göre Hacı Bektaş, Yunus Emre'yi yetiştirme işini Taptuk Emre'ye bırakmistir.

(bkz: mürşit)
aleviliği islamiyetten koparanların pek bir sahiplendikleri mutasavvıf.
turk oglu turktur. sanirim bu her$eyi aciklamaya yeter.
türbesi nallıhanın emresultan köyündedir.
islamiyetin anadoluda yayılmasına hizmet etmiştir. taptuk emre, horasanlıdır. cengiz baskısı sebebiyle anadoluya yerleşmiştir. 1210- 1215 yıllarında doğduğu sanılmaktadır. yunus emre nin mürşididir.

rivayete göre: hacı bektaşı veli, çevredeki dervişleri yanına çağırtır. ama emre adlı bir derviş gelmez o da tekrar haber göndertip yanına getirtir. davetine neden gelmediğini kendisine sorar o da anlatır ''perde arkasın­dan çıkan bir elin kendisine nasip verdiğini, hazır bulunduğu o erenler bezminde hacı bektaş adlı hiç kimseyi görmediğini" söyler. hacı bektaşı veli de "o elin bir işareti olup ol­madığını" sorunca, " elinde yeşil bir ben" gördüğünü anlattı. o vakit hacı bektaş elini uzattır. elindeki yeşil beni hayretle gören emre, kendisine evvelce el veren mür­şit karsısında bulunduğunu anlayınca üç kere heyecanla "taptuk emre" der. bundan sonra adı taptuk em­re olur.
dervişine bizim yunus diyen mürşit...
Türbesi ankara'nın nallıhan ilçesinin emremsultan köyünde eşi ve 3 cocuğu ile aynı yerde bulunan yunus emre'nin hocasıdır.
ismini her duyduğumda "taptık emre , daha ne istiosun ki" gibi iğrenç bir espriyi yapmamı sağlayan 13. yüzyıl alimi.
doğru yazılışı tabduk emre olan, derviş yunus emre' nin dilinden hiç düşürmediği hocasıdır.
iskender Pala, romanlarından ''BiR YÛNUS ROMANI: od'' da taptuk emre'nin ağzından şöyle yazmıştır;

Kimisi bilmem der, bilir; kimisi bilir bilmezlenir.
Kimisi bilmediğini bilmez, bilirim der; kimisi bildiğini bilmiyor zanneder.
Bilmemeyi bilmekle bildiğini bilmemek aynı değildir.
Kurtulanlar, bilmediğini bilenlerle bildiğini bilmeyenlerdir.
Onlar birbirini bilir, birbirinden bilir, birbiriyle bilir.
Ben dahi bildim, çünkü aşk işinde âşıkın mâşûka vuslatı cümle âşıklara âşikâr olur.
bizim yunus mu? diyen güzel insan.
serdar tuncer'in tok sesinden bu zat-ı şahaneyi dinlemek tüyleri diken diken ediyor.