bugün

(bkz: allah olmak zorunda)

çocuksu düşlere dalan insandır.
hatırlayın o günleri... temel reis gibi ıspanak yedikten sonra sokaktaki herkesi dövebileceğinizi, sınıftaki en zeki kişinin kendiniz olduğunu, ileri ki dönemlerde kızların/erkeklerin size hayran olduğunu, gerçekten insanlar arasında farklı biri olduğunuza inandığınız günleri hatırlayın.
tüm bunların aslında birere yalandan ibaret olduğunu ne zaman fark ettiniz? ama fark ettiniz değil mi en nihayetinde. bu farkediş süreci sancılı oldu üstelik. biz insanlar birbirinin aynıyız, acılar, ihtiraslar beklentiler... hep aynı.

tanrının var olmak zorunda olduğu meselesi ise bu çocuksu aldanışın ürünü.
tanrı gerçekten var olabilir ancak ''var olmak zorunda'' kısmı içinizden bir sesin ''öyle biri yok'' deyişiyle kavga ediyor olmanızın sonucu.
tanrı zorunluluklara gelemeyecek kadar özgür biri. bizler ise tutsak...
vacib-ül vücud.
Kavgayı, var diyen tarafımız kazandığı için bazılarının atladığı level. Sonu çok heyecanlı olacaktır.
(bkz: ve insan tanrıyı yarattı)
yok olması gereken insandır.
Ölüm korkusu inandırır, bilinmezlik inandırır bu hayatta tutanacak dal kalmayınca da inanılır. Yani insan çıkarları doğrultusunda cennet cehennem kavramı doğrultusunda inanacak kadar bencildir. inanmak için neden ister yoksa yaratılış aşkından değildir. o inanış vaadlere inanmak olmasaydı, saklanamazdı isyana dönüşürdü o aşk, tam aksine.
Tanrıyla çocukluk zekası düşünceleri karşılaştıran adamların beyanı.

Zaten bu evren iki atomdan oldu.
Maymundan geldik.

Lanet olsun bakireliğe dimi.
(bkz: masal mı din mi/#22641752)
kendi varlığını tanrı'nın varlığından soyutlayamayan insandır. ancak tanrı varsa her şey vardır dolayısı ile tanrı varlığın bir bakıma kendisidir. tanrısız bir varlık anlamsızdır, onu anlamlı kılan şeydir tanrı. hatta tanrı yoksa lanet olsun bakireliğedir!
tasavvufa bakınız, tanrı tasvirleri paganizmden hallicedir. çünkü tanrı var olmak zorundadır.
tanrı var ise bakirelik anlam kazanır. tanrı yok ise, sevişmemek için tek neden varsa o da başımızın o akşam ağrıyor olmasıdır.
düşünmemek çok güzel.
yokluktan oluşan varlığın ancak bir kuvvet tarafından yazılarak oluşturulabileceğini düşünen insandır.

kamer 53
(bkz: enel hakk)
başka türlü kitleleri bir arada tutup bu denli sağlam katalizör olan din kavramını insanlığa kakalayamazlar.
Lan acaba deyip hala sorularına cevap bulamamış insandır.Biliminde açıklayamadığı bazı sorular vardır. Ancak bunlar çok uç noktalarda olup eğer cevaplanırsa dünya üzerindeki din ve tanrı kavramını tamamen bitirecek cevaplardır.Bilim insanlarının bunları bulması engellenecektir. Yoksa başka türlü koyun bir millet yetiştirilemez.Buda iktidarların dünya liderlerinin işine gelmez.
tanrı'nın olduğunu düşünüp bunu ''allah'ın emri'' sayıp yayma gereği hissedenlerce garip kabul edilen insan...

daha empatiden yoksunsunuz. insan bir şeyi yazarken az mantıklı mı diye bakar.
ben olmadığının propagandaysam sen var olduğunun yaygarasındasın. aramızdaki fark? hiç...
yaratan var.
edisonun dedigi gibi:
kursuz bir nizama sahip kainat elbette kendi kendine ve tesaduflerle var olmus olamaz.
ayrica inanlar allahin varligini ve emirlerini yaymakla sorumludur. mahserde neden uyarmadin diye soruldugunda baslarin yere egilmemesi ici bu vazifeye uymam zorundalar.
allah in varligina inanlara teblig farz, peki inanmayanlara bu misyonu kim yukluyor?
kibirleri olsa gerek. halbu ki o cok boburlendikleri benleri evrenin varligi karsinda sadece bir parlama, bunu fatk edemeyecek kadar acizler.