bugün

http://video.uludagsozluk...BClf%C3%BC-livaneli-8222/
aşk oldu sevda oldu lan artık.
herşeyin sembolü haline gelen güzel insanın fitilini ateşlediği olaylar bütünün çıkış noktası.
http://galeri.uludagsozlu...%C4%B1-kad%C4%B1n-453619/
umutları yeşertmiştir gezi parkı, artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını göstermişdir.
2 gündür uyumadan savunduğumuz kaledir.
vermedik vermeyeceğiz. çok yorgunum biraz uyuyabilsem tekrar orada olacağım. yarın gidecek olan varsa mesajlasın.
2.samsun... plaka 55.5 benim için artık... dirildik sonunda...
“Aaa yarin pazar bizde mi eyleme gitsek” eylemidir.
1940'ta yıkılan taksim kışlası'nın yerini alan park.

görsel
gittiçe acaba 11.prens kehaneti gerçek mi oluyor lan diye düşündüren parktır. (bkz: on birinci prens kehaneti ve türkiye)
sivil polislerin iş makinalarını yakmalarının ardından yangın tehlikesiyle burun buruna kalmış parktır.

böyle bir şey hem psikolojik savaş hem de ağaç katliamı gibi konularda tayyip'in elini rahatlatır. yapılma nedeni de budur.
gazete manşetlerini okudum yalakalar hala bildiklerini yazıyor. ama bazı çevrelere büyük bir yangının küçük bir kıvılcımdan başladığını hatırlatı.
Yığın düşünmez, mâruz kalır. Nezleye yakalanır gibi tutulur bir fikre. Ateşi yükselince arslanlaşır, nöbet geçirince her mukaddesi unutuverir. saldırganlaşır.

Cemil Meriç
--spoiler--
AŞIRI SOSYOLOJiK TESPiTLERiM

Olayları başından şuan ki aşamasına kadar titizlikle ve farklı çevrelerin görüşleriyle takip etmiş biri olarak, naçizane şu kanaatlere sahibim:

ASLINDA NE OLDU?

* Olaylar cidden 20-30 kişinin gezi parkındaki ağaçları koruma duygusuyla başladı. Sırrı Süreyya Önder\'in tepkisi de özellikle, ilk başlarda gayet insaniydi. Kepçelerin önüne durdu ve \"belge getirin\" dedi.

* Taksim\'deki düzenlemelerden uzun süredir halk rahatsız. Oraya tam olarak ne yapılacağı bize, yani halka düzgün bir şekilde anlatılmadı. Başbakan AVM yapacağız dedi, Topbaş, hayır böyle bir söz konusu değil dedi. Kafa karışıklığı oldu.

* Protestolarda başı çeken sloganlardan biri \"nefes alacağımız yer bırakmıyorsunuz, avm istemiyoruz\" şeklindeydi, öğrendik ki orada -şimdilik- bir avm projesi yokmuş. Onaylanmış ihalesi yapılmış bir proje söz konusu değilmiş.

* Ardından polisin yanlış tutumu ve idarenin yaşananları iyi yönetememesinden dolayı eylem isyana, isyan inada, inat da yakıp yıkmaya dönüştü. Polis de iyice sinirlenip, çirkinleşti.

HATALAR:

* Protesto eylemlerine karşı hiçbir yetkili oraya gelip açıklama yapma gereği duymadı. En büyük hata bu. Başta oraya gidilip halk sakinleştirilseydi, hiçbir sorun olmayacaktı.

* Kadir Topbaş olaylardan iki gün sonra tv\'lere çıkarak, sadece 5 ağacın kesileceğini (onların da başka yerlere dikileceğini söyledi ki bu mümkün, yapılıyor böyle şeyler), onun da yolun genişletilmesi için yapılacağını, bunun haricinde orada hiçbir inşaat çalışması olmadığını söyledi. Keşke bunu ilk saatlerde yapsaydı.

* Başbakan\'a ne kadar kızılsa haklı, çünkü tam bir güç sarhoşluğu içerisinde kendisi. \"Halkım, medyam ve zenginlerim\" diyerek bir erk dönemine girdi, kendine gelmesi lazım. Etrafında onu uyarıp düzeltecek hiç kimsenin olmaması, tüm danışmanlarının el pençe divan durması, kendisi için en büyük eksi.

* ilk olaylar başladığında uzun süre Başbakan\'ın takmaması, ardından da \"ne yaparsanız yapın yıkacağız orayı\" gibi üstten bakan, kibirli bir konuşma yapması, olayların bu noktaya gelmesinin en büyük sebebi.

* Bazı milletvekillerinin (ister oy kaygısı olsun ister insani olsun) taksime gidip \"bağırın çağırın haklısınız\" demek yerine, bir vekil olarak üzerine düşeni yapsaydı daha hoş olurdu.

* Bu süreç herkesi kirleten bir süreç oldu. Masum hiç kimse kalmadı. isyan ile inat arasındaki ince çizgi çoktan aşıldı. Ak Parti\'ye oy veren, ya da sempati hisseden insanların da olduğu büyük bir kitle insani bir tepki verdi ama ardından olay, hükümetin istifa etmesi gibi bir saçmalığa evrildi.

* Eylemciler arasına, PKK sempatizanları, Komünizm bekleyicileri, endişeli ve kızgın modernler ve fanatik ulusalcılar ile aşırı milliyetçiler karıştı ve insani olan bir eylemi karıştırdılar.

* Polis kemerindeki silaha, devletten aldığı yetkiye ve kafasındaki gaz maskesine güvenip karşısındaki böcek gibi ezmeye çalışmamalıydı. Gelgelelim eylemciler de ellerine taşları alıp, bizi korumakla görevli güvenlik görevlilerine taş atmamalıydı. Polis aracını tekmelemek, etrafı yakmak, camlara sloganlar yazmak da ne demek? Bazı yerlerde yağma yapıldığı bile söyleniyor.

ÖĞRENDiKLERiMiZ

* Türk medyasının garip bir halini gösterdi bu süreç. Ya cidden önemsemediler, ya da (bu çok kötü bir ihtimal) talimat alarak olayları vermediler. Sadece altyazılarla geçiştirdiler. Ana akım medya (gazeteler hariç) bu olaylara gözünü kapadı ve geniş bir kitlede \"her yanımızı çevirmiş bir baskı iktidarında mı yaşıyoruz\" gibi haklı bir soru doğurdu ve galeyan ve galeyan.

* CNN International\'ın olayları canlı verirken CNN Türk\'ün vermemesi, herkeste haklı endişelere neden oldu. Al-Jazeera International bile neredeyse gün boyu meydan ile ilgili haberler yaptı. Hatta bir Hırvat kanalı bütün gece canlı yayın sundu. * NTV, Habertürk, CNN Türk, TRT, 24TV gibi kanallar dün 15.30 gibi polisin çekilmesi ile meydanı canlı verdiler. Bu korkunç bir şey. Senin ülkende neredeyse tüm şehirlere (ve hatta yurtdışına) yayılmış bir eylem var sağlıklı bilgi vermiyorsun?

* Küresel medyanın bilgiyi nasıl manipüle ettiğini ve magazinleştirmeye çalıştığını bu olaylar sayesinde bir kez daha gördük. Hemen \"tahrir meydanı\" ile benzetmeler yapıldı, \"türk baharı mı?\" sorusu soruldu... Biz bu ülkede yaşadığımız için, böyle kavramların buralarda tutmayacağını biliyoruz. Ama dışardan bakan herkes Türkiye\'de devrim falan olacağını sandı.

* Sosyal medyanın gücünü tekrar göstermekle birlikte, bu olaylar, bize nasıl \"gaza\" geldiğimizi de gösterdi. Bir sürü yalan haber dolaştı, çoğu kimse inandı. iş çığırından çıkınca itidal çağrısı trend oldu.

* Ünlü isimler ilk önce baskıya tepki gösterdi, ardından itidal çağrısı yaptı, güzel ve duyarlı bir gelişme bu.

ÇIKARILMASI GEREKEN SONUÇLAR

* Polisin cidden orantısız güç kullanması olayları tırmandıran en büyük etken. Dün özellikle on binlerce insanı sokağa döken; artist ile islamcıyı, mhp\'li ile bdp\'liyi, chp\'li ile tkp\'liyi aynı yerde buluşturan şey, göz göre göre yapılan zulümdür.

* Eylem bugün ağaç davasını çoktan aştı ve hükümete karşı birikmiş öfke kusuldu. Hükümetin bundan ders çıkarması lazım. Ama halkın çoğu hala hükümetin yanında. Dünyanın en büyük iki projesi (3. köprü ve yeni havalimanı) yapılıyor şuan istanbula, terör sorunu çözülüyor, IMF\'ye borç bitti, küresel bir güç olma yolunda Türkiye, böyle şeyler ne hükümeti devirir ne de gidişi engeller.

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

* Bu ülkede polis müdahaleleri ile ilgili acilen yasal düzenleme yapılması gerekiyor. En ufak bir olayda bile, biber gazı sıkan, joplayan, köşeye çekip tokatlayan, tazyikli suyu tek başına elleri havada duran kızın üzerine sıkabilen bir polis var karşımızda. Bizi \'polisten koruyacak\' bir yasal düzenleme yapılması lazım. Mümkünse hemen.

* Hükümetin tüm bu olaylardan ders çıkarması lazım, özellikle başbakanın üzerindeki şu kibri atması gerek.

* Medya\'nın kendisini sorgulaması iyi olur.

* Hemen \"gaza gelen\" bir yığın olmamalı ve provakatör ile eylemciyi birbirinden ayıran, gerektiği yerde sesini yükselten ama iş çığırından çıkınca oradan çıkan temiz bir toplum olmamız lazım.
--spoiler--
Taksim'ede gezisine de, parkına da, ülkesine de, yönetimine de, polisine de, halkına da lanet olsun. ben rusya'ya gidiyorum amk.
tayyip'in yönetmeyi beceremediği sürecin adıdır.
görsel
son günlerde 'the lord of the rings two towers' filminden bir kesit izlediğimiz yer. özetle; sakin sakin yaşayan entlerin damarına basmayacak, ağaçlarını yoketmeyeceksin. ileri gidersen orclarını püskürtüp seni kulene hapsederler.
https://pbs.twimg.com/med...BLwqgf2CQAABqbB.jpg:large
görsel
BiZ NE ZAMAN BU HALE GELDiK??

Biz neden ADAM gibi bir şeyleri savunamıyoruz? Gerçekten inançları uğruna savaşan insanların arasına sızıp olayı bambaşka bir boyuta taşıyoruz? Çevreyi savunan insanların yanında neden kaldırım taşlarını söküp iş yerlerinin camlarını kırıyoruz? Neden kendi insanımızın ekmeği ile oynuyoruz? Neden polis arabalarını, reklam panolarını ve türevlerini yakıyoruz? Bir arabayı yakıp çevreye zarar verdiğimde sesim daha mı gür çıkıyor, bu zarar ziyan neden??

Ya polisler?! Ne zamandan beri bizi koruması gereken kolluk kuvvetleri yüzümüze doğru gaz bombası atıyor? Kordonda erkek arkadaşıyla oturan geç kız polise ne söylemiş olursa olsun o anda saçından tutup yere atma hakkını o polise kim veriyor? Ya da gözaltına aldığı adamı coplama hakkını?

Bu kin neden? Biz ne zaman bu kadar öfkelendik ne zaman bu kadar içinden çıkılması zor bir duruma geldik? Neden her olayı provakasyona çeviriyoruz? Neden oraya kendi benliğimizle değil de o partinin bu partinin bayrağı ile gidiyoruz? Bu bir inanç kavgası mı yoksa demokrasi kavgası mı? Ya da demokrasi dediğin böyle bir savaşla mı elde edilmeli? Dünyaya rezil olmanın ötesinde içinde bulunduğumuz hoşgörüsüzlüğün, tehlikenin farkında mısınız?
görsel
https://twitter.com/alazk...41145838900375552/photo/1
bilerek ve isteyerek devlet eliyle kitlelerin hareket geçmesi için kullanılmıştır

böylesine aptalca bir sebepten başlamış eylemin bu kadar büyümesi ve amacından çıkmasının başka izahı yok

polisi açıkça birileri kullanmış ve yönlendirmiştir. yıllar sonra da olsa çıkacaktır elbet esas kokusu..
(#19914177)

Evet mesele ağaç kesme meselesi olarak başladı, ama başka nedenlerle artarak büyüdü. bir grup oraya gitti ve taşssız sopasız en doğal hakları olarak istemedikleri birşey için eylem yaptılar. Ve sonra polis tarafından müdahale edildi, biber gazları coplar devreye girdi. Ve artık insanlar yasaklara, baskılara, diktatör yönetime dayanamadı ve isyan etti normal olarak. Sadece ağaç meselesi olmadığı fazlasıyla aşikar zaten, mesele akp faşizmine dur demek. Reyhanlı'da olan olaylarda nerdeydiniz diyorsun, peki senin muhterem(!) başbakanın neredeydi sorarım sana, Obamacığının kıçını yalamaktan fırsat bulamamış olabilir mi acaba? Bu adamın görevi ne, halka hizmet.. Öyleyse halkın istemediği bir projeyi neden halka zorla dayatıyor? Rol modeli Esad mı, Hitler mi? Çapulcu dediği insanlar sayesinde o koltukta oturduğunu çok çabuk unuttu. Sana samimiyetsiz geliyor olabilir ama o meydanlarda plastik mermiyle yaralanan, biber ve portakal gazlarına maruz kalmasına rağmen avazı çıktığı kadar istiklal marşını okuyan, aynı amaç uğruna tek yürek olmak için biraraya gelen esnaf da, öğrenci de, memur da gayet samimi! Ben eyleme katılan kimsenin o kışlaya gideceğini düşünmüyorum, zira taksimde topçu kışlasından başka bir yer yok değil. Kışlanın yanına da opera binası dikilecekmiş (AKM yıkılarak).. Başbakanımız ayda kaç kere operaya gidiyor acaba?..Allahtan dileğim tüm direnişçilere kuvvet ve sabır vermesi.. Bu ülke dikdatör rejim altında ezilmemeli! Ne kadar içeceğimizden kaç çocuk doğuracağımıza kadar karışılmamalı! Bu halk mental açıdan hepsini idrak edebilecek durumda!..
akp'ye iktidarına 2.on yılında verilmiş ayarın adıdır. bu bir gövde gösterisi falan değildir, bu galibiyet mağlubiyet olayı da değildir. özgürlüklere daha fazla dokunmaya devam edersen olacaklar budur ayarıdır. ve bunun anlaşıldığından herkes emin!
akp'de bunu böyle anlarsa daha rahat eder.
https://fbcdn-sphotos-h-a...39551701_1698523685_n.jpg