bugün

diyalektik mutsuzluklar

bir uzak sabah denizidir gittiğin kapı
ellerinde rüzgarın taşınmaz çamurları var
köpürmüş soylarımı toplarken çürüyen yanlarımdan
inan batmış şehirler gibi onarılmaz anılar
gözlerinde unuttuğum o eski aciz miras
almaya gelsem soluğumda dalgın yosun kokusu
biliyorum artık hiçbir gemi beni taşımaz
ve yeniden büyür içimde mağrur bir zakkum gibi terkedilmek korkusu

susarsın bir silahsızlanma akşamı
susarsın dudaklarında ıslıklar kanar
öpülmez dudakların ıslık yarası
mavzerdir dokunmalarım kirvem bilirsin
öpemem, öpersem tekmil bir aşiret tragedyası

hüznünü ver bana yeter, gizli hüznünü
kolları bağlı hüzün olsun dört yanım
ırağına vurma beni kirvem, ağlarım, delirirsin
sonra derler haklıdır sevdası
geç olur ki artık onarmaz rakılar
geç olur bir yaraya rakının dağılması

sen şehre sırtını dönen uykusuz dağlı
gemiler nerde (ki çoğu hüviyetidir melankolinin)
nerde aykırı mavzerler (onlara sığdıramazsın ki öfkelerini)
barut esmeri tenine sevdalarımı sürdüğüm
nasıl taşıdın bunca yıl delirmiş saçlarında o eski şark yelini
biliyorum dokunsam parmaklarım kırılır
dokunmasam eşkıya uykusuzluğu çetin silahlar gibi

murathan mungan
sabırsız bir adamımdır. birini en fazla 5 dakika beklerim ve eğer gelmezse giderim. tüm dostlarıma da beni bu şekilde beklemelerini söylerim eğer zamanında gelmemişsem " 5 dakika bekle git ". budur yani.
(bkz: thebountyhunter/#9831922)
bir arkadaşım bana ruslara benzediğim için maximilian derdi. Ben de bunu kullanayım dedim. Adımı soran birine "ismim maximilian ama sen kısaca maxim de" dedim ordan kaldı.
anlamsız bir hayat yaşama sebebi.
(bkz: bucalı)*
bir kaç nick denedikten sonra ''butun nickleri almış *bneler'' dedim içimden. biraz düşündüm, ismimle alakalı olmasına karar verdim.

1999* yılında MTU sözlüğe ''yiğit'' yazdım. karşılığında ''brave'' olarak geri döndü bana. tabi elimde içi tozlanmış bilyeli bir mouse vardı. bu mouse'ın elime verdiği hoş duygu ile birlikte olsa gerek o günden beri aklımda yiğit=brave, brave=yiğit şeklinde kalmıştır.

yaklaşık 12 sene sonra, yabancı dil öğrencisi olmama rağmen, brave kelimesi ilk defa işime yaradı. özet: braveheart = yigitheart gibi bir iğrenç nick çıktı ortaya. hayırlı olsun.
etrafınızda muhakkak "bigün yine böyle gidiyoruz" diye sallamaya başlayan bir tip vardır. bu tiplerden nefret ederim ama şu cümle hızlı hızlı söylendiğinde çok hoş oluyor lan bigun yine boyle gidiyoruz wufff be. *
reklam müziğine kıl oldum.e uzun da bi süre düşmedi dilimden.sen görürsün taam mıııı! dedim ve yaptım.
sadri alışık filminden bir repliktir. şaşkınlık ve dibe vurmuşluğu anlatır.
(bkz: zıpkınyemişorkinos)
herşey orta dünyada başlamış.
edit: yürek kaldırmadığından yazar tarafından sansürlenmiştir.
yahoo'nun yahoo olduğu günlerde, yani google, gmail, youtube, torrent, rapid filan daha yokken, yahoo henüz parlayan yıldızken bu account ismini kullanırdım. sonra her nasılsa bir ara şifremi unuttum. 12'yi aşkın senedir hatırlayamadım. başka şeyi bu kadar düşünsem profesör olurdum. Neyse lafı uzatmayayım, eski bir ismi yeniden canlandırayım dedim.
sesli harfleri çıkarıyorsun o yani.
unutum hatirlarsam yazarim bir ara.
izaha ihtiyaç bırakmayan bir hikaye. memleketim önce bana soyisim oldu, özellikle askerde hemismim hem de soyismim "bingöl bingöl" künyem oldu. ve bu latif durum artık burayı şenlendirmeli düşüncesiyle vucut bulmuş mana.
ışık vardı ve gitti...
ne alsam ne alsam diye düşünüyordum. o sırada http://www.ntvspor.net te rıdvan dilmen'i gördüm ve o saatten sonra artık hiç bir şey eskisi gibi olmadı.
metallica üyelerinin kendilerinin en sevdiğim şarkısı harvester of sorrow için kullandıkları kısaltma
kpssye hazırlanıyorum.sonuç bu.*
zeytin dalı taşı gönül yuvalara.
göklerin sevgisi elçisi güzel kuş.
uç hadi göklere yüksel maviliğe.
semavi aşkı taşı yaz arşa.
tanrıça urania : semavi aşk tanrıçası.
birçok kişinin çevresi gibi benimde çevrem devamlı hayatla mücadele etmemi, zorlamamı vs.. istedi. e zorla zorla nereye kadar len dedim kendi kendime ve can yücel in şiirinden esinlenerek bu nicki aldım ve felsefem yaptım.. artık küçük mutluluklarla günü birlik hayatta takılıyom işte...

(bkz: olmuyorsa zorlama)
(bkz: olmuyorsa zorlamayacaksın)
Solar Beach, Kilyos iSTANBUL yıl; 2.7.2007. marilyn manson gelecekmiş, gidelim dedik. çıktık izmir semalarından istanbula doğru efenim. e haliyle biralar elimizde, gidiyoruz gece gece. geldik manson amcayı dinlemeye.
konser esnasında herkes götünü yırtarken ben gamsızca çömeldim ve biramı içmeye başladım. arkadaşım da kulağımın içine haykırarak 'hey, çömelerek bira içen adam kalksana hadi!' dedi. işte ben o anı unutamıyorum.
ad soyad karmasıdır, ayrıca antik bir elemandır.
Gece ilham geliyor ve çok güzel fikirler ortaya çıkıyor, farkındalığım artıyor.O yüzden monster in night.