sözlük yazarlarının itirafları

Beni artık sevmiyormuş

Bunu böyle telefonda yazdı yemek sepetinden sipariş verir gibi dümdüz duygusuz.

Yüzyüze konuşalım dedim.buluştuk yüzüme bakmadı. sevmıyormus beni. Saygı duymuyormuş.
Öylesine.

Sözlük kalbime bıçağı sokup çeviriyormuş gibi yandı.

Kelimeler nasıl da yaralıyor.

Söylesene ben soramadım ama beni neden sevmiyorsun?

Seni seveni sana uzanan eli neden bırakıyorsun.

Ne zaman bir şeyi çok isteyip o şeye ulaşsam, sanki değerini yitirecek diye korkuyorum.
O ulaştığım şeyden uzaklaşmaya çalışıyorum sonra.
Uzaklaştıktan sonra tekrar istiyorum.
aptal ben. eved.

Eski sözlük arkadaşlarımı özledim.

baba oluyorum sözlük baba!

durduk yere yine aşık oluyorum * bok vardı çalıştığı yerin ordan geçip ona bakmak hayır cidden tesadüf oldu o tarafta işim olduğu için ama o an aklıma geldi kafamı çevirip baktım gine avel avel...

ağzında toka saçlarını topluyordu lan.eridim,geberdim orada kaçtım direk.

platonik bir durum benimki onu belirtiyim, son 1 aydır her sabah görüyorum kendilerini...

uyumam lazım uyumam...

Sana da helal olsun be Ankara hayallerimi boşver de gençliğimi çaldın.

şiir sevmiyorum. şiir sevmiyorum. şiir sevmiyorum. şiir sevmiyorum. şiir sevmiyorum.

ohhh rahatladım. bir yerlerde, birilerine itiraf etmem lazımdı.

ekleme: şiir yazmaya çalışan insanların ya sen anlarsın bir baksana diyerek burnuma dayadığı amatör şiirleri de ekstra sevmiyorum.

Son günlerde sebebini anlamlandıramadığım şekilde daha içli ve naif biri oluverdim. Bu ne kadar sürecek bakalım.
Bir de karşısındakinden ciddiye alınma beklerken, karşısındakini ciddiye almayan insanlar canımı sıkıyor.

Erkek kardeşim nişanlıydi. Nişanlısından ve ailesinden çekmediğimiz kalmadı. Kendi kendime diyorum ki; ne varda sustun? Kimden korktun? Ağızlarının payını vermedin? Işine gelince mangalda kül bırakmazsın bu neyin korkaklığı? O zamanki halime bakıyorum da, gerçekten de kabuğuma çekilmişim. Erkek kardeşime laf anlatmaktan yorulmuştum. Gelecek yoktu o kızla.

Dünya'nın kurtarıcısı olabilirdi ama o memur olmayı tercih etti.

mutlu olmak, hayatima yeni insanlar almak istiyorum. fakat zor olsun, üzüleyim, üzeyim istemiyorum. mutluluk, huzur hemen gelsin, yormasin diyorum ama neredeyse imkansiz oldugunun da farkindayim.

Şu kadınları aşağılayan dingillerden nefret ediyorum itirafımdır. Eğer bugün erkeklerden daha az kadın lider varsa, daha az bilim insanı varsa, bunlar hep asırlardır kadınlara uygulanan baskılar yüzündendir. Tarihe bir göz atın, kadınlar hep ikinci sınıf insan hatta son sınıf insanıdır. Doğurganlık kabiliyetinden başka şu dünyada hiç bir sebebi yokmuş gibi bir kenara atılmıştır hep. Kadınlara hep en son oy hakkı, söz hakkı verilmiştir. Hep hor görülmüş hırpalanmıştır. Bu da erkeklerin hep kadınları arka plana atması, hep geri tutmasıdır. Erkeklerin hüküm kıldığı bir dünyada yaşıyoruz maalesef. Ve hala kadınlar böyle görülmekte. Sözlükteki başlıklarda görebiliyorsunuz, et parçası çoğu için kadınlar. Kadının orası burası, kadının yapamadıkları liste o kadar kabarık ki, büyür gider böyle. tarihe bakın kadın regl olduğu için farklı çadır, oda gibi yerlere mahkum kalmıştır. Hep toplumdan bu nedenle ayrıştırılmıştır. oy hakkı en gelişmiş ülkelerde bile En son kadınlara verilmiştir. Kadın onu giysin bunu giymesin onu yapsın bunu yapmasın gibi şeyler hala bugün devam etmektedir. Bugün güldüğümüz videolarda bunun kalıntılarını görebiliriz, örneğin “öyle deme yanlış anlarlar, oraya gitme yanlış anlarlar” aslında ne kadar acınası bir durum vardır ki, bugün hala devam eden bu baskı geçmişte kim bilir kaç kat daha şiddetliydi. Kadının üzerindeki bu baskı bu kısıtlamalar bu aşağılayıcı durumlar hep vardı. Ve bunu değiştirmek bizim elimizde ama maalesef toplum olarak kadın erkek herkes hala kadınların üzerindeki bu baskıyı sürdürmekteyiz. Her birimiz sorumluyuz. Tarihi değiştiremesek de, keşke tarihi tekrarlamasak.

Bazi insanlar kendilerini sevebilmek için, beni sevdiklerine inandılar.
Ama ben onların kendilerini nasıl kandirdiklarini gördüm.

Dünya boktan.

Bir şeyi beğenirsem ondan kesinlikle 1 tane almıyorum. En az 2.
En son yaz ayında aynı renk polo yaka tişörtten 5 tane almıştım.
Öyle renkli renkli de değil. Siyah. Yoksa lacivert, yoksa füme, en olmadı kahverengi.
yoksa yok. Beyaz, Turuncu, yeşil ve bilimum yumoş rengi bana ters.

Kara kış geliyor. Gözüme bir mont ve sweat kestirirsem kafadan 2’şer tane alacağım.

Sanırım bu hastalık. Beğendiğim bir şeyden 2 tane olmazsa imkânı yok rahat olamıyorum. Bu illa kıyafet te değil. Çifter alıyorum mutlaka. Olur da biri kullanılamaz hale gelirse yedeği mutlaka olsun diye.

Benim gibileri vardır heralde. Vardır di mi lan?

Ruhumu kaybetmiş gibiyim,
Yaşamayı unutmuş,
Umutları susmuş...

dün gene bu saatlerde yazmıştım lan,bak gine işe gitmeden önce yardırıp gidiyim dedim. gene gördüm lan dün "platonik aşkımı" lan arkadaş işyerlerimiz yakın da değil anlam veremiyorum sürekli karşıma çıkıyor.

Bu günde sanırım öğle molasındaydı,oturmuş 3 4 tane arkadaşıyla yemek yiyordu,bende mal mal etrafa bakınıyordum ki onu görene kadar gene bakakaldım belirli bir süre,sonra ordan uzaklaştım,tüm cesaretimi topladığım gün gidip "merhaba" dicem *

işe yaramıyacağını düşünüyorum ama gine de şansımı denicem lan sözlük,ihtimaller üstünde yaşamayı seviyorum ellam.o değil de uzun bir aradan sonra adını öğrendim ne kadar mutlu oldum anlatamam,daha tek bir kelime etmemiş olsam da gayet mutluyum *
Olurda şansım yaver giderse,hepinize bende çay lan.

dün gene bu saatlerde yazmıştım lan,bak gine işe gitmeden önce yardırıp gidiyim dedim. gene gördüm lan dün "platonik aşkımı" lan arkadaş işyerlerimiz yakın da değil anlam veremiyorum sürekli karşıma çıkıyor.

Bu günde sanırım öğle molasındaydı,oturmuş 3 4 tane arkadaşıyla yemek yiyordu,bende mal mal etrafa bakınıyordum ki onu görene kadar gene bakakaldım belirli bir süre,sonra ordan uzaklaştım,tüm cesaretimi topladığım gün gidip "merhaba" dicem *

işe yaramıyacağını düşünüyorum ama gine de şansımı denicem lan sözlük,ihtimaller üstünde yaşamayı seviyorum ellam.o değil de uzun bir aradan sonra adını öğrendim ne kadar mutlu oldum anlatamam,daha tek bir kelime etmemiş olsam da gayet mutluyum *
Olurda şansım yaver giderse,hepinize bende çay lan.

Ankara’dan arkadaşım beni görmeye geldi. Elinden telefon düşmüyor. Üç cümleyi yüzüme bakarak kurmamıştır. Babam geçmiş bi odaya zahmet edip bi hoşgeldin demiyor. Ne sikimsonik bi çevrenin içindeyim ben ya.

Bugün bursa’da polis tarafından çekilen bir araba görüp “eheheh malın birinin arabası çekiliyor uğraşsın dursun şimdi eheheh” diye gülerken çekilen arabanın babamın arabası olduğunu çooook sonra idrak etmiş olmam ve “uğraşsın dursun şimdi” dediğim kişinin de yarın ben olacak olması.

Eskiden anonim olduğum için eski şirketimi eleştirdiğim bir entry paylaşmıştım. Patron veya yalamalarından biri de okumuş ve kendisine iletmiş. arkadaşlar söyleyince çok şaşırdım ve çok güldüm. anonim diye yazıp, fotoğraf ekleme salaklığını yapmama gülüyorum. bu kadar ciddiye alıp aralarında tartışmalarına daha çok güldüm:D. buradan tüm çalışanlarına selam :P

33 yaşına geldim çubuk kraker yerken hâlâ sigara içiyormuş gibi yapıyorum.

ankara'nın dikmeni, marketlerden hazır mantı alırsam iki olsun !..

bi keresinde tabu kuklasıyla tabu oynamıştık. kuklayla ben ikimiz. ben anlattım o bildi. o anlattı ben bilemedim anlatamıyor çünkü aptal kukla.

Cumartesi psikolog randevum var. Anlatmak istediğin bir konu üzerinden gidelim dedi.

Konu:Annem-Abim seçtim. Başladım notlar almaya sonra dayanamadım yarım bıraktım. Meğer ne çok şeye içerliyormuşum.

Notlarım;

Annemin sürekli abimle beni ayrıştırması.
Benim ev işleri yapmamamdan ve uyumamdan şikayetçi olması.
Mesela dışarda geziyoruz arkadasımla arayıp diyor ki gezdircek elin oğulları sizi böyle.
Nişanım olacak nişanda sen bayılırsın demesi.
Beni geçimsiz ilan etmesi. Kimseyle geçinemediğimi ima etmesi.
Abimle annemin sorunluymuşum gibi davranması.
Psikolojik problemin olmasıyla abimin dalga geçmesi.
Abimin başarılı olması benim ise başarısız olacagımın düşünülmesi.
Abimin sürekli beni aşağı görmesi. Yaptığım işi beğenmemesi. Aldığım maaşa kadar küçümsemesi. Laf etmesi.
Annemin ona benzemediğim için beni kabullenmemesi.
Anneme kızınca ölüyorum kalbim sıkışıyor moduna girmesi.
Hastalığını kullanıp babamı da doldurup bana kızmasını sağlaması.

işte benim hayatımda böyle.