bugün

onu seviyorum.
şu an ne yapacağımı bilmiyor olsam da seviyorum.
sesi bu dünyadaki en güzel şarkı sanki.
gözlerinde kayboluyorum, koskocamanlar.
hayatımda gördüğüm en kibar, en merhametli insan.
aynı zamanda kararlı ve azimli de.
onu seviyorum, ne yapacağımı bilmesem de.
lakin elimdeki umudu da yitirmek istemiyorum, ya reddederse?
gecenin bu saatinde ondan umutsuz bir mesaj için cevap bekliyorum.
acınası bir şekilde muhabbet açmaya çalışıyorum.
ama beklemek ağır geliyor artık.
her ayrılışta yüreğim daha çok acıyor.
her gördüğümde içim burkuluyor.
bir an önce bir şey yapmalı.
onu çok seviyorum.
ama ne yapacağımı cidden bilmiyorum.
gecen gün pederin taşşağından cımbızla kene çıkardım *
Büyük çok büyük aptallıklar yapmak üzereyim. Bilmiyorum belki de yaptım bile.
Kafamı meşgul edecek bir arkadaşa derinden ihtiyaç duyduğum günler yaşıyorum.
Sanırım bu siteyi sadece bu başlık için kullanıyorum. içimi başka hiçbir yerde dökemiyorum, kimseye anlatamıyorum. Birileri okuyacak diye hiçbir deftere yazamıyorum. Mutsuzum, insanlara mutluyum demekten içim çürüdü artık. bu entry burda bitti belki ama yazıp yazıp sildiklerimi, aklımdakiler gibi kimse bilmiyor, bende anlatamıyorum zaten.
işsizim, yalnızım, aşığım... ama herkes mutlu mesut sanıyor.
Trafikteyim, hız yapıyorum biraz. Aynadan beni görerek kapıyı açan bir Dangalak yüzünden kaza yaptım.

Nerde oturduğunu öğrenip arabasına ufak tefek zararlar verdim.

Pişman değilim. Bir omuz çıkması zor atlatılmıyor.
Atacani cok ozledim uhuhuhuhuhuhuhhhuuhu.
Bazen sözlükteki çol çocuk kitlenin varlığını beni soğutuyor sözlükten... . onun dışında sözlükte yani kral benim herkes bunu bilsin bi kere. sözlüğün çeyreği gerçek hayattan arkadaşım zaten hepsi beni biliyo. adam olcaksınız adam gibi entry giriceksiniz olay bu. öyle karı gibi entry girmeyin gelip bana yok lgbt hakkı makkı demiceksiniz burası taksim değil.
fakat çok güzel seviyor be.
Bu saatte girilen itiraf ağır olur üzülürüm tereddütü yaşadım biraz önce. Bi gözümü kapatarak yavaşça açtım başlığı ki ne göreyim. Ay hep troll hep. işiniz gücünüz trölölöl bıkdım.
yine dağıttım kendimi. özlemek,hasret,nefret ve gurur arasında o kadar gidip geliyorum ki. özlemek mi nefret mi etmek bilmiyorum ama garip ve tarif edemediğim duygular. biraz da güçlü kalmaktan yoruldum. güçlü kalabilmek bu kadar yormamalı ve üzmemeli birini.
Otobüste itirafları okurken gülünce sevgilimle mesajlasiyorum saniyorlarsa cok yanlis anliyorlar .
Çok canım sıkılıyor artık nerede ruh hastası var beni buluyor sanki bıktım.
biraz önce annemle konuştum. ne çok özlemişim be seni kadın. geleceğim inşallah yanına. hayır duanı esirgeme evladından zira çok ihtiyacım var dualarına.
porno izlemek psikolojimi bozuyor.
Günün doğması kaçınılmazdır. Kalbin ısrarla umut beslemesi gibi.
Bu gece sözlük pek renkli, fakat bi hayli yorgunum, uyuyorum.

Yıldızlar ile örttüm üzerinizi.
hala özlüyorum, kalbimin bir parçası eksik. kimseye söyleyemiyorum, atlattığımı söyledim. bana güvenen insanları bu nedenlerden dolayı üzemem ama kendimi çok fena üzüyorum. gün içerisinde düşünmesem rüyalarımda görüyorum. O'nun gibisini zor bulurum...
bugünde ölmedim sözlük.
Erkek yazarlar ile mesajlaşmayı sadece zaman kaybı olarak görüyorum. Diğer sosyal ağlarda da böyle. Yani bir erkek bana mesaj atınca sanki çıkarlar, egolar,muhabbet bitse de gitsekler konuşuluyor gibi hissediyorum. Lakin bir hanımefendi ile kim olursa olsun, mesajlaşırken edebiyat, eğlence, kültür, özgüven potansiyeli konuşuluyor gibi hissediyorum.
bugün arabayla boş boş dolaştım hep. hiç iş yapasım gelmedi. erkenden de çıktım. aldım limonata mı dertli dertli izledim bağcılar parsellerin boş arsalarını. sonra top oynadım çocuklarla az. bi tanesine araba kullanmayı öğrettim azcık.

lan neye üzülüp neylerle seviniyoruz. harbiden boş mu bu dünya?

gelmişini geçmişini sikeyim olanın da olacak olanın da. mutlu sayılırım yine de.
Mutsuzum şu an. Yarın umarım agresiflik devam etmez yoksa seğmenlerde birinin anasını çok fena ağlatacağım.
kpssye ne kadar odaklanmışsam o gün doğum günüm olduğunu unutmuşum. hayat bizi ne hallere getiriyor...
çocukluğumun geçtiği mahalleden biri beni buluyor ve o zamanlara ait en ince ayrıntıları bana anlatıyor. sırf onu hatırlayayım diye.
ama ben mal gibi onu hatırlayamıyorum.

yaptığım nejat uygur ve metin akpınar taklitlerini unutmamış, saklambaç oynarken diğerlerinin ebelemesini umursamadan özellikle beni aradığını unutmamış, karşılıklı okuduğumuz şiirleri unutmamış, oyundan sonra penceresinin önünden şarkı söyleyerek geçişimi perdenin arkasında beklediğini unutmamış, komşumuz pimpirikli ayten'i bile unutmamış ama ben hepsini unutmuşum.

sitem etmekte haklı tabi ama bende de var biraz mallık. o yıllarda bana aşık olan birini unutuyorum. garip.