bugün

her şarkı bugün onun için.

her dudak onun dudağı, her göz onun gözü.

3 saat değil 3 saniye önce, 7 aylık değil de 7 yıllık sevgilimden ayrılmışım sanki.

severek ayrılmasaydık, keşke kavgalar etseydik - birbirimizden nefret etseydik de koymasaydı böyle.

amına koyıym ailesinin, ilişkisinin baş düşmanları.

http://www.youtube.com/watch?v=-4XdREN2V-g
http://www.youtube.com/watch?v=pq6lsZoWcFE istisnasız her dinlediğimde sevdiğim adamla dans ettiğimi hayal ediyorum.
Sadece üzgün olduğum zamanlar bu başlığa bakıyorum.
itiraf ediyorum sozluk Buraya itiraf yazip daha sonra tanidigim biri gorecek de rezil olacakmisim gibi hissettigim icin siliyorum , hatta sevgilim ve diger kizlarla ilgili girdigim entryler yaptigim itiraflar yakalanma korkumu arttiriyr cok paranoyak davraniyorum sanirim.
kuzenimin nisanlisi gelinlerin messisi olma yolunda ilerlerken, onlardan bir hafta once evlenecek olan kuzenim gelinlerin sabrisi olma yolunda hizla ilerliyor.
çok iyi niyetliyim çok hep bundan kaybediyorum, insanların yüzlerine çok gülüyorum ciddi duramıyorum hakkı aramak yerine insanların kalbini kırmamaya çalışıyorum, e haliyle bu da beni yıpratıyor be sözlük.
itiraf ediyorum okuldan ve sınıftakilerin çoğundan nefret ediyorum.
Buraya bla bla bla sözlük diye yazanların ağzının ortasına kürekle vurmak istiyorum.
Kpss ye iki ay kaldi ve ben bundesliga mac özetlerini izliyorum. Napiyorum lan ben?
dün gece maçtan 10 dakika sonra, arkadaşlarımızı bırakırken çıkan bir "hadi" yüzünden soluğu samandıra can bartu tesislerinde aldık. fotoğraflar çekildik, belki mutluluktan, belki atmosferden, belki de rakıdan sarhoştuk, umurumuzda mıydı? hayır.
gece 4buçukta geri döndük, sabah 9da iş başı yaptık.
pişman mıyız? asla. bir daha olunca bir daha yapılacak mı? evet!
öyle sevmeye yatkın olmayacaksın sözlük sevmeyi mümkünse unutacaksın hiçbir insan sevmeye ne müsaittir ne laiktir. katı olacaksın duyarsız künt biri olacaksın samimi söylüyorum bak aptalın teki olacaksın ama sevmeyeceksin sözlük.
çok zenginim ama mutlu değilim.
çok mutluyum ama zengin değilim.
uzun boylu, yeşil gözlü irina shayk'ı andıran bir sevgilim var. londra'da yaşıyor ayda bir bazen iki defa londra ya da istanbul'da görüşüyoruz. bir araya geldiğimizde kıskanç bir kadın olduğunu hissediyorum sürekli telefonuma gelen mesajları kontrol ediyor, bazen bu durum sinirlerimi bozuyor.
eveeeet aylar sonra ilk defa yazıyorum şimdi. 2012nin son kulvarlarında buraya yazdığım ne kadar derdim varsa sona erdi amına koyayım. artık köyde falan değilim, istanbula taşındım. fakir de değilim, bir şirkette çalışıyorum. artık boş boş ağaçlara değil gökdelenlere ve insanlara bakıyorum. yaşam standartımı yükselttim. ayakkabım bile yokken geçen pumadan 3 çift aldım ahah. neyse şimdi ki dertlerimi de bu hayır duvarına yazayım da onlar da bitsinler, tam benlik bi ev tutmak istiyorum. müzik alanında overground & profesyonel şeyler yapıp tanınmak istiyorum. ölmeden önce kendimi bir şekilde kaydetmeliyim çünkü. ha bi de böyle görüp de dokunamadığım o hatunlar var ya, hepsi bana versin istiyorum. ne kadar boşaltsam da depom hep full. acayip bi genetiğim var. ölürcesine sevişip buharlaşmak istiyorum.
herşey geçmişye kalıyor ama geçmiyor...şuan içim yanıyor.hiç hazır degildim ben onu evli ve çocuklu gormeye.o hep telefonun ucundaydı çünkü.en kötü günümde hep yanımdaydı çünkü...çocuklugum, ergenliğim,gençliğim,arkadasım,sırdasım dostumdu...anlamlı olan herşeydi...içerledim kendimce...üzüldümde...
kucukken yataga yattigimda hep dua ederdim: " allahim sen benim isimi al usuyen insanlara ver" diye. simdi memlekette hava 27 derece. ben yine usudugumden elektrikli soba yakiyorum.
bu da kabul olmus bir duamdir ( zannedersem )
istediğin kadar ağla baroni. seni sevmiyorum ibne.
bugün, işyerinde soğuk bir ayran içeyim dedim, patron mesai saati içinde içki içiyorum diye kızdı…
sözlükteki yazarların dış dünyada anlatamadıkları, içlerinde tutmaktan şiştikleri olaylar ve düşünceler topluluğudur.
çoğu zaman beni hayata bağlayan tek şey bir gün ölecek olmam.
dındar bi arkadaşımla konuşunca onun yaşam tarzı normal geliyor,sürtük arkadaşlarımla konuşunca onun yaşam tarzını.kişiliğim mi oluşmadı,hala ergenlikte mi kaldım,kolay etkilenen bi insan mıyım bilmiyorum.
Burnumda tutuyor sozluk.. Studyoda onu sarkı soylerken ızlemeye cok alısmıstım. Gıtarımı calmaya calsmasna beceremeyıp sınırden kıpkırmızı olmasına.. Uzun zamandan sonra mutluydum, mutluyduk. Neden sozluk neden !?
dün uyumadan önce hayalden hayale atlarken buraya yazmak için birbirinden güzel itiraflar geldi aklıma fakat yine unuttum.
eskiden annemi çok kırardım sürekli aradığında sinirlenirdim bazen telefonu bile açmazdım. ondan ayrı kaldığım süre boyunca ne kadar gerizekalılık ettiğimi anladım.

şimdi hiç kırmamaya çalışıyorum onu, zırt pırt arasa da sinirlenmiyorum, bana kızsa da sakinleşip öyle cevap veriyorum. annecim benim canım. kaç kere vakit geçirecez ki beraber..
beni dünyada en çok o seviyor biliyorum ben de en çok onun yanında huzurlu oluyorum. eşşek kadar oldum gelir beni koklar öper kucağında oturtur.
yaşlandığı için çok üzülüyor canımın içi. bir de beni mutsuz gördüğü için. artık hep gülecem yanında karar verdim hiç mutsuz durmuycam. hiç üzmeyecem onu. annecim benim bitanem.
az önce telefonu kapatırken anne ya çok seviyorum seni dedim. ne kadar mutlu oldu meleğim benim.
siz de kırmayın annenizi. bir gün sonsuza kadar ayrılacağınızı düşünün üzmeyin lan onu. hayatta bize sırtını dönmeyecek tek kişi o. saçma sapan insanlara verdiğimiz değeri vermiyoruz ona. uzaktaysanız gidin sürpriz filan yapın ya da ne biliyim bir çiçek alın, mesaj atın, arayın güzel şeyler söyleyin.

bu boktan dünyada anne sevgisinden daha sahici ne var ki..