bugün

aşktan da aşık olduğum kişiden de vazgeçtim sözlük. tabi benim aşk/iş/eğitim terazim yamuk olduğundan bir türlü dengede duramıyoruz beraber. aşk yere doğru yapışırken kariyer yükselmeye başladı. yavaş yavaş onun yokluğuna da alışıyorum, bu arada kendimi geleceğime adadım, yavaş yavaş düzeltiyorum işte. ama olur da 'niye sesin soluğun çıkmıyor? arayıp sormuyorsun?' diye gelirse yine, bu sefer yumruğu çakarım o yakışıklı suratına.
can sıkıntısından bir o başlığa bir bu başlığa tıklayıp duruyorum, deli tavşan gibiyim. okusam sorun olmayacak da...*
Hoşlandığım bir kıza açılacak cesareti bulamıyorum . Onu facebook'ta online gördükçe sanki birlikte vakit geçiriyoruz hissine kapılıyorum.
uludağsözlük'ü özlemişim lan geri geldiğim iyi oldu. çaylak olana kadar takılırım bir süre daha beni çaylak yapanlar utansın. *
bugün marketimsi bir yerde biri yaşımı sordu, söyledim. ben seni bir yerden tanıyorum da ondan sordum dedi. ve sözlükten olma ihtimali aklıma geldi, nooluyor lan dedim kendi kendime.
ne alakaysa.
ay kendisine bakılan erkeğin anında evrim geçirmesi diye bir olay var yeryüzünde,
Fener maçlarını izlemeye gelen sarışın bir genç var bulvara geliyor,supangle neyim yiyor,
Ayyy kendisine ilk geldiğinde gözucu ile bakmıştım, şimdi de işim gereği gülümsüyorum hep, ay sen bu bir kasılmak, kol saatini durup durup sallamak, pas vermeden yürümeler, yeminle gülmekten geberdim.
Sanki omuzları genişledi lan çocuğun kasılırken.
Onca zamandan sonra, niye buraya girdiğimi bende bilmiyorum; ama belki artık daha iyi ve sık sık yazarım.
itiraf ediyorum sözlük ben sosyal abazanım. gayet edepli bir şekilde girdiğim sözlükte abazan başlıklar görünce dayanamayıp ben de yazıyorum. *
çocukken düğüne gidecektik giydik tabi etekleri. uzanmışım arabaya,babam sigarasını tüttürüyor. camıda açmış keyfi yerinde. uykumdan acıyla uyandım,içtiği sigaranın külü eteğimi yakmış. nasıl acıyor bacağım. soda koymuştuk. babam sonradan tövbe etti resmen arabada sigara içmeye. olan eteğe olmuştu.
pufff yatay mıdır nedir yapacaksak yapalım da bitsin bu sivas macerası sözlük.
hayat bazen çok zahmetli, çok anlamsız, çok yalnız.
bir şey istiyorum ama ne istediğimi bilmiyorum. bu o kadar tuhaf bir boşluk ki ne varım ne yok.
ilk başlığımı açtığımda hemen 2. entry'i giren bir yazar olmuştu. hemen artı vermiştim. bilmiyorum ama sanki bana dünyaları vermişti o an. şimdi hiç sikimde değil ya da koyver gitsin modunda takılsam da saf olduğum eski günlerim geliyor aklıma ve inanmazsınız ama gözümden akmakta olan bir göz yaşı tanesi, önümde yüklemi olmayan kırık dökük kelimeler, bir de sen diyorum penceremden gülümseyen ay ışığına, sen hiç ağladın mı? durun lan bi dakika konu neydi!

(bkz: verdim eksini güzel kardeşim)
bu sözlüğün yönetiminden ve gammazlayanlarından nefret ediyorum . faydalı bir entry girersin 98234628963 bahaneyle silerler. hep aynı hikaye nedense toplumsal konulu entryler silinir hep tesadüfmüş gibi . uludağ sözlük senden tiksiniyorum . 1 yıl sonra yine girdim yine aynı hüsran .
Yağmurda ıslanmayı çok severim; ama duşta,banyoda 15dk dan fazla kalmaya katlanamam.
bugün kalbim çok ağırdı, acıdan veya üzüntüden değil gerçekten, tekledi nefessiz kaldığımı hissettim. hepsi neden tabi ki sigaradan. bu veleti içmeye devam edersem sanırım sağlam bir kalp krizi geçiririm, belkide bu dünyadan gideceğim, onu göremeyeceğim, sevemeyeceğim, ailemi üzeceğim. gerek yok bunların hiçbirine sözlük sigara bana yaramıyor. şu dakika itibarı ile sigarayı bırakmış bulunmaktayım kafada bitirdim olayı. hatta bunu yazarken devam ediyor ağarmaya hissediyorum.
kac yasima gelirsem geleyim, yine de bas asagi durmaktan zevk alacagim.
sıkılıyorum ve itiraf edebileceğim tek şey bu, öyle saçma biriyim.
la olum demin kontur yerine kamil koça binmişim yanlışlık eseri, bi de gerçek koltuk sahibine ahkam kesiyorum hal-i hazırda. bu arada otobüsten giriyorum sözlüğe. bu da ayrı bi haz işte.
az önce yerde 5 tl buldum ne sendrom kaldı ne de pazartesi.
ev arkadaşım sevgilisinden ayrıldı. bu sebepten sabahtan beri aynı sikik şarkıyı dinliyor. kalbi zaten olmuş bin parça bunun üstüne bir darbe de ben vurmayayım diye her defasinda aynı sessizlikle dinliyor onu anlıyormuş görünüyorum. gram anladığım yok yeminossun. lan zaten haftanın üç günü ayrısınız siz geri kalan dört günde de neden ayrıldığınızın kavgasını yapıyorsunuz. her defasında bu defa kesin bitti dönüş yok naraları atmaktan vazgeç benim beynim yandı lan burda sen nasıl tahammül ediyorsun. yapma böyle öperim gözlerinden haydi selametle.
amfi yi yıllarca anfi olarak bilirdim ziraat fakültesine gidince öğrendim doğrusunu hayvan gibi yazmışlar AMFi die.
zihnimde bu denli derin izler olmamalı, ve en ufak bir belirti bu derinliğe gömülmeme sebebiyet vermemeli bence. gittiğim bir yol, geçtiğim bir şehir, dinlediğim bir şarkı, gördüğüm bir bina, bir karikatür, bir anahtarlık bu denli itmemeli beni çıkmaza. hem esasında nasıl da unutkanım bilsen, belki de kafatasımın küçükken çatlamışlığındandır, bilemem. şimdi böyle hatırlamışlığıma hayıflanmama bakma, kimi zaman yaşadığım en güzel anı unutuyorum da, 'hatıralanamıyorum'. *

ne itirafı olduğunu hala çözemedik mi? düpedüz aşk itirafının daniskası değil mi? bu da mı ofsayt, bunu da mı yapamadık?
ne zaman sözlükle uğraşmayacak kadar mutlu olacam çok merak ediyorum.
"Yalnızlığın çaresini bulmuşlar" şarkısından hiç hazzetmiyorum. O adam yalnızlığın çaresini bulmuşlar diye bağırdıkça içimden bi ses "neymiş amk?! Neymiş?!" Diye isyan ediyor sözlük.