bugün

itiraf ediyorum,
henüz 26 olmama rağmen 40 yaşından sonra lügatımıza girecek tabirler başlığında gördüğüm çoğu kelimeyi kullanıyorum.
sevgili yazar dostlarım. kendime yeni bir imaj yapma vasıtasıyla, gözüme sürme çektim. şimdi hemen ''aaa the matrix gaymiş'' muhabbetleri yapmayın lütfen. ayrıca peygamber efendimiz (s.a.v) de sürme sürermiş. neyse geçtim aynanın karşısına azar azar sürdüm. ve inanmayacaksınız beklediğimden daha da yakışmıştı sürme. aslında biraz kendimi lost dizisinde ki richard albert'a benzetiyorum. orada da sürmeli gözlerle gezerdi richard. taa ordan beridir aklımda vardı sürme çekmek kısmet bugüneymiş. buradan tüm erkek yazarlara da tavsiye ederim fazla kaçırmamak şartıyla gözlerinize çok az sürme çekin. daha sonra aynada yeni kendinize bakın.

(bkz: sonra teşekkür edersiniz)
his var ama hareket yok. belki de yeteri kadar his yoktur
karşıdan karşıya geçerken durup yolu işaret ederek yol veren şoföre aynı şekilde yolu işaret edip siz buyurun dedim. önce yüzüme bön bön baktı sonra kahkahayı bastı. bir ilki yaşadı benimle, beni hiç unutamayacak *
cok aciktim.
fakat ayni zamanda kendimi pis hissediyorum.
once banyo yapip sonra mi yemek yesem?
fakat kendimi yikamaya sabunlamaya bile enerjim yok niyeyse.
once yicem sonra banyoya giricem.

1 tane telefon sapigim. gunde ortalama 2-3 kere ariyor mesaj atiyor.
hic birine cevap vermiyorum. haftalardir vaz gecmiyor benden.
soon 2-3 gundur alakasiz saatlerde kapi caliyor. onu da acmiyorum.

keske sihirli guclerim olsa.
Cok ozledim sozluk . Bugun dustayken atmaya kiyamadigim tokalarina bakip huzunlendim .
"ne hortumu! ganalizasyon borusu!" diye bağırasım var sebepsiz...
yazıp yazmamak arasında gidip gelsem de, gelmiş bulunuyorum.

belediye otobüsüne binip insanları incelemek hobilerim arasında. ama şunu üzerimden yıllardır atamadım; ineceğim otobüs durağına yaklaşırken panik yapıyorum fazlasıyla. hani o durakta değilde bir sonraki veya ondan çok çok sonraki durakta inecekmişim gibi hissediyorum -harbiden lan-.

"büyüt istersen" adlı bi'şarkı vardı kimin hatırlamıyorum ama şarkıyı andımız gibi ezbere biliyorum. allah ayırmasın sevenleri.

Gözümün aşırı derecede kaynak almasına rağmen, uludağ sözlükteyim.
sözlükten biri bir koli dolusu nutella ve gofret göndermişti bana, keşke bir daha gönderse...
insani duyguları yitirdigim gercegini kabul ediyorum.
cesaretimi toplayıp çıktım bugün karşısına. özür dileyip izin aldım kendisinden çektim kenara. konuştuk uzun uzun. sonra konuya girdim, anlattım derdimi. anlatmaz olaydım sözlük. reddedildik. reddedilsek yine iyi, bir de "senin gibilerle işim olmaz salak" demez mi? herkesin içinde rezil oldum.

kalbim yine mesaneme düşürdüler be sözlük!
- sinirlendiğim zaman gevezeleşiyorum. kendimden iğreniyorum, 'bir sus kızım' diyorum ama çeneme vuruyor sanırım.
- son bir kaç aydır öyle hengameli ki, hayatım üzerinde pek bir etkim yok gibi.
- insanların nazlarından, kaprislerinden, bencilliklerinden ve vurdumduymazlıklarından iğrendim; öldürmek istiyorum bir kaçını. esasında istediğim başka bir şey..
- yine geride kalan aylarımın muhasebesini yapınca ne kadar da boş bir hayat sürdüğümü anladım. ben üniversiteyken en yoğun dönemlerimde bile en az iki kitap okurdum. hafta sonları bile kütüphaneye gittiğim zamanlarım vardı. nete girdiğimde sürekli bir şeyler araştırır, okurdum. bu aralar internet sadece kafamı dağıtmak için kullandığım bir şey. haberleri okumak dışında hiç bir faydalı şey yapmıyorum. bu durum çok rahatsız ediyor çook.
- iki aydır ev o kadar meşgul ki, görmediğim kimse kalmadı. son bir haftadır ders niyetine bir çalışmam yok. ama benim yaklasık bir ay sonra sınavım var. gün öyle yorucu geçiyor ki akşam uzanmaktan başka bir şey yapmak istemiyorum. bugün 10 saat uyumuşum yahu, o da yine misafir geldiği için kalktım, bıraksalar uyurdum yani.
- arkadaşlarımı çok seviyorum.
- eskisi gibi kitaba deftere gömüleceğim zamanlarıma dönmek istiyorum.
- gelecek kaygısı denilen şeyden kurtulmak istiyorum.
- bu sayfayı ağlama duvarına çevirmek istemiyorum ama bak yine sana anlattım her şeyi sözlük. yazmak yetiyor.
- sen sen ol, kimseyi bıktırma sözlük, kaybedersin!
7 saat sailor moon izledim. izlemeye de devam ediyom. mamoruyla usagi birleşene kadar izlicem lan!

(bkz: çok yalnızım sözlük)
itiraf ediyorum, beni ayakta tutan şey sadece o. olmasa ne yaparım inanın bilmiyorum ve bunu kalpten söylüyorum...
olmayınca yemek yiyesim gelmiyor, konuşasim..
çok alışmışim sözlük. tek dileğim onunla mutlu olmak.. ilk defa birine karşı bu kadar yenik hissediyorum.
ne istedigimi bilmiyorum galiba sözluk. bunu bile tam olarak bilmiyorum.
şu sözlükte futbol başlıkları dışında entry girilebilecek doğru düzgün bi tane bile başlık olduğunu düşünmüyorum.
bu başlığın da saçma olduğunu düşünüyorum ama tanım girme zorunluluğu olmadığından çizittiriyorum arada.
birinci nesil bir abi ile yazıştım az önce, yazarın profiline girdim bir baktım birinci nesil, peynir görmüş fare gibi apıştım kaldım, vaybe nereden nereye, adam 1 nesil aga ya...
platoniğimin sevgilisini stalklar iken yanlışlıkla ekledim, isteği de sildim ama farkederse diye korkuyorum.
bazen kötü bir olay yaşamış bir yazar başından geçeni anlatıyor, üzülüyorum, saçma da olsa artılıyorum, gariban bari böyle gülsün diye.

biliyorum, çok iyi bir insanım...
şu an kendimi mal gibi hissediyorum.
yaklaşık yarım saattir önümde tabak duruyor yiyecek gücüm yok gibi kaşığı ağzıma götüremiyorum. hani bir şey olur aciklayamazsınız aynen öyle durumdayım. bir de üzerine baş ağrısı..
aniden üsüme, bunalma..
kötü şeyler hissediyorum sözlük o değil de ben hiç iyi değilim ya.
çok doluyom millet. bitmek bilmeyen tatil canıma tak etmişken bir de beşiktaş illeti sardı başımı. ben ki sigarayı, içkiyi bırakmış adamım şu *mına koduğumun takımını bırakamıyorum. sıçtı ağzımıza yine bugün herzaman ki gibi. gece 3ten önce uyuyamayan adam 9da vurdum kafayı yattım şu takım yüzünden. insanın yaşama sevincini alıyor elinden namussuz. alt tarafı oyun lan oyun! gel de anlat şu si*tiğimin gönlüne...
Tamam itiraf ediyorum lan, 5-6 sene önce akıllı tv izleyip tepine tepine gülüyordum. birisi odaya girince de porno izlerken yakalanmış gibi hemen değiştiriyordum.
omuzlarım ağrıyor lan.
Bildiğin salçaya yağ, pul biber, kekik, nane ekeleyip yarım ekmeği bana bana yerim, hiç de gocunmaz bi yerlerim.
Küçükken yorganın altına girer ağlardım kimse duymasın ağladığımı diye. Bi kere babam duymuştu "niye ağlıyosun" demişti, cevap vermemiştim. Şimdi yine ağlıyorum baba, bu sefer senin için ağlıyorum. duyabiliyo musun şimdi beni?

Bugün 12 gün oldu babam öleli. Ve ben bugün boş odaya girdiğimde ışığı "acaba babam uyanır mı" tereddütüyle açtım ama karşımdaki koltukta babam yoktu. Yokluğunun bilincine varamadım hala.