bugün

bu başlığa yazan yazarların ilgi çekmeye çalıştığını düşünüyorum.

'...yattık sonra,emmeli gömmeli'
içim sıkılıyor bugün. ve işin kötüsü bu sıkıntımı anlatabileceğim ya da anlayabilecek kimsecikler yok etrafımda.
futboldan nefret ediyorum!
uzunca bir süredir çağrı bırakıp kapatan telefon sapığımı arayıp gerizekalıııı, aptalsın sen aptaaaal diye bağırıp kapattım. işin komiği şu ki nasıl bir çemkirdiysem işe yaradı aramıyor artık. bu kadar kolay olduğunu bilseydim daha önce daha sinirli olduğum bi anda arar çemkirirdim be şekerim.
hayatımda ilk defa çamaşır makinesini bugün kullandım.

benim için hep bir gizem olan şey çok basitmiş yahu!
atıyorsun çamaşırları programı b ye dereceyi de 30 getirdinmiydi tamamdır. *
(bkz: annenin hasta olması)
otomatik çamaşır makinesini ilk aldığımda çalıştırdım ve uzun süre karşısında durup onu seyrettim. bir film izler gibi keyif alarak. şimdi itiraf ediyorum, pişmanım. keşke bir kahve yapıp bir de keyif sigarası yaksaydım.
ramazanın başından beri başım ağrıyor, doktora gitmekten nedense korkuyorum ve doktora gitmeyi hiç sevmiyorum... annem de kurşun döktürelim dedi, dehşetle o günü bekliyorum sözlük...
kürdanla dişimi karıştırıp her türlü operasyonu yapabiliyorum sözlük. kuzenim diş hekimi ve bu duruma uyuz oluyor. itina ile dolgu yapılacak bölgeyi oyup sadece dolgu malzemesini yerleştirmesi için ona gidiyorum. biliyorum sinir oluyor ama babamdan korktuğu için de bir şey yapamıyor. tek yakalasa beni öldürebilir. beklemedeyim sözlük.
en yakın arkadaşıma sinir olmaya başladım sözlük...

her önüne gelene hemen kapılıp aşık olması, akabinde "olmadı." deyip zırlaması ve

onun akabinde "içelim, gezelim, tozalım." muhabbeti yapması baydı.

ne yazıkki yine aynı durumla karşı karşıyayım sözlük! alıp başımı nerelere gitsem?

çook sonra editi: sevgili yaptı, allahım yüzüme baktı yeminle.
itiraf ediyorum;

bugun bilet yerine, kredi kartı geçirmeye kalktım.
1 dakikalığına ajdar olmak başlığını görüp heyecanlanmaktan entiri yazamadım.
eve gelmek için taksiye binmek zorunda kaldım. ehh saat ilerleyince de tuhaf bi tedirginlik oldu doğal olarak. ama taksi gelmeden önce, olur da taksici yanlış bi harekette bulunmak gibi bi gaflete düşerse diye, taksiciyi nasıl alt edebileceğimin planlarını yaptım. son planı anlatmak istemiyorum ama itiraf edeyim o taksiciyi öldürmek istemedim aslında. ama mecbur kalırsam yapacak kadar kendimi koşullandırdım. mecbur kalmadım neyse ki.
(bkz: eet)
evet, demeye üşeniyorum bazen... valla oluyor bu, sözlük ...
sanki ordaki 'v' harfi tasarrufmuşcasına, saklanıyor başka yerlere...
ama düşünüyorum, çokta kullanılmaz 'v' harfi türkçede, nereye saklıyasın ki, tükenesi değil yani...
diğer yandan msn ve form dilinde harfleri hatta kelimelerini yutanlar geliyor aklıma. gıcık alıyorum o anda kendimden bile ...
soruyorum '..''eet''... ne yahu' diye, üşeniyorsan hiç konuşa de mi ama... insanoğlu garip, en çokta kendi ile çelişirken...
neyse..
şimdi gidip sahur yapmalı, üşenmeden.
texas holdem bağımlısıyım. bugün farkettim son 6 ayda sadece chip almak için 10.000 liradan fazla para harcamışım ve hala harcıyorum. bu illetten bir an önce kurtulmalıyım.
yakında davul çalma olayından gram anlamayan davulcuları bulup kafasını davula sokcam.

(#yeter ulan güm güm biraz ritim yap.)
düşünürüm, düşünürüm severim. düşünmeden aşık olurum. düşünürsem aşık olamam. aşık olursam hiç düşünemem. sonunda ne olduğumu düşünmek bile istemem.
bu bir itiraf mı yoksa başka bir şey mi bilmiyorum, çünkü itiraf bana hep kötü bir şeyi açıklamakmış gibi geliyor. her neyse konuya gireyim.

artık oyluyorum sözlük. ama her okuduğumu. önceden yalnızca çok fazla beğendiğim, yarılarak güldüğüm şeyleri ya da okuyunca midemi bulandıracak kadar kötü bulduğum entryleri oylardım. oysa şimdi, okuduğum bütün entryleri oyluyorum. çok da eğlenceli geliyor bana. karşımdaki insanın yazdığının beğenilip beğenilmediğini ona bu yolla söylemek, içimi rahatlatıyor diyebilirim.

bir insan okuduğu bir yazıyı ya beğenir, ya beğenmez, ya da anlamaz. anlamıyorsan eh işte verirsin, beğendiysen artı, beğenmediysen eksi. bu kadar basit.

(bkz: sanatçı için alkış neyse yazar için de oy odur)
anketi kötüleyenleri hep eksiliyorum. sevmiyorsanız girmeyin başlığa kardeşim.
küfür eden erkeklere bayılıyorum sözlük. kibar salon erkeklerinden nefret ediyorum. *
şu an itibariyle 6. nesil bir arkadaşımızın* açtığı başlıktan ötürü 6. nesilliğimden utanıyorum. birazdan geçer inşallah.
- ellerimde kronik titreme var. beyinde sorun olabileceği söyleniyor. tırstığım için kontrole gidemiyorum.

- mükemmel olmadığım halde herşeyin mükemmel olmasını istiyorum, olmuyor.

- giyime çok önem veriyorum ama ne kadar iyi ürün alırsam alayım, kısa bir süre sonra ağzı yüzü kayıyor.

- ertelemek neredeyse karakterim haline geldi. herşeyi erteliyorum. tembellikten zahar.*

- bir erkeğin tipine bakarak %80 doğruluk payı ile hangi takımı tuttuğunu tahmin edebiliyorum.*

- bazen kesintisiz 1-2 saat boyunca hayaller kuruyorum.

- babamın davranışlarından nefret ettiğim halde, gittikçe babama dönüşmeye başladım.

- ne yaparsam yapayım popomu eritemiyorum.*

- negatif bir enerjim var sanırım, tanışma anları kabus oluyor benim için.

- çoook iyi araba kullandığımı düşünüyorum ama park etmeye gelince çokta iyi olmadığımı anlıyorum.* *

- birine birşey ısmarlamayı çok seviyorum. bilinçaltımda 'çok iyi bu and justice' desinler gibi bir düşünce var sanırsam.

- dil okulu için yurtdışına gitmek istiyorum ama hiç param yok.

- çekingen bir yapım olduğu için soğuk bir duruşum var ve galiba beni ukala gösteriyor.

- ekşi'de çaylağım. sıram çok olduğu için uludağa gelmiştim ilk başta.*
(#5921164)

itiraf ediyorum anarchyzan redar ile aynı kişi değilim, hiç bir kan bağımız bile yok.
itiraf ediyorum, bağımlısı olduğum sözlükten bir kaç günlüğüne nefes almaya geldim. orada havalar çok boğucu bu aralar.
az önce sinirden duvara yumruk attım, elimin üstü kanıyor ve kemiklerim acıyor. sanırım elimi bi kaç gün kullanamayacağım.
çocuk "hamınızı hamınızı" dediydi bi gün, cinsel organ mı istiyor el kadar velet diye günahını aldım. gerçi günahı da yoktur ya sabinin. hepiniz demekmiş hamınız o yörede.