bugün

ilk gun kasabin elinden kurtulup kayıplara karışan çılgın koyun aysel, meksika sınırında yetkililer tarafından vurularak öldürüldü. mundar oldun ayselim.

seni geri getiremem ama, sana geleceğim günü beklerim aysel. * *
bugün seni rüyamda gördüm. hani bazı rüyalarda insan beyni uçmuş gibi olur düşünme yetisini kaybeder ya, hakkında ne bir nefret ne bir sinir ne bir kötü şey vardı, düşünemiyordum çünkü. herşey güzeldi. uyandığımda lanet yağdırdım ama.
bazı insanlar komple zamandan silinsin istiyorum.. siktiriboktan hayatıma olumlu olumsuz en ufak ne katkıları olduysa, onları da alıp kaybolmalarını istiyorum.. hiç yaşanmamış gibi, hiç olmamış gibi..

lan diyorum sonra kendi kendime, allahmısın mına koyayım? bi insanı feysbuktan çıkarırsın, ne biliyim kankalıktan çıkarırsın, sevgililikten çıkarırsın, çevrenden ve hatta hatta, hayatından çıkarırsın.. realistik imkanların el verdiği ölçüde şutlayabileceğin platformlar bellidir son tahlilde.. ama zamandan çıkarmak nedir lan? ne tür bi kazık yedin acep ki bu derece sinirlisin, bu derece koymuş geçirilmiş hissiyatına büründün? nası bi nefrettir olm bu? senin bu kadar nefret besleyebilecek kapasiten varmıydı ki hoju? aşma kendini, kal öyle..

''bilumum her yaşanmış anın mutlaka kendi puzzle'ımızın ufak bir parçası olduğu'' felsefesine inanan bi yaşam formu olarak, yenilmiş her kazığın puzzle'ın en zor parçalarını oluşturduğunu düşünmek istemekle beraber, nihai tabloyu da acayip merak etmeye başlamış bulunuyorum.. kendi kendimi ancak bu kadar pozitif düşünmeye itebilirim..

güzel günler yoksa kapıda artık, gerçekten birileri benle dalga geçiyor olmalı..
sözlükteki görseller yüzünden bazen başlıklardan soğuyor, yazmak isemiyorum.
hayat kötü falan değil, sizin içkiniz bitmiş.
çocukluğumu özlüyorum. güzel de geçmemişti halbuki.
yaşlandıkça değişik fantazilere sahip oluyorum. yeni fantazim hemen hemen tüm erkeklerin bağımlısı olduğu benim yeni yeni bağlandığım ayaklar. evet resmen ayak fetişistiyim lan.
hiç bir nedeni yok ama bugün hiç olmadığım kadar rakı şişesinde balık olmak istiyorum.
çarşı iznine çıktığımda kolumdaki asker saati casio kronometrede kaldı ve ben oh iyi daha saat 14.00'muş diyerek gerçek saat 16.00 olmasına rağmen zağar gibi 3 saat daha eskişehir sokaklarında hava kararana kadar dolaştım sözlük. Askerlik adamı nasıl da mallaştırıyor dedim içimden. sonuç olarak 2 saat geç kalıp tutanak yedim sözlük.
020410

not:entry burda, burda burda kalbimde.
itiraf ediyorum içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim
nick altıma malum filmle ilgili entry girilmesine uyuz oluyorum sözlük. o film piyasa da yokken ben vardım. kıskanıyor muyum ne?
uzun süreler omuzlarımda bütün dünya'nın yükünü taşıdığımı sandım, şimdi farkındayım ki; bu hayatımın en gerizekalıca davranışıymış. artık kontrol bende ve daha mutluyum..
sevgi eksikliği diyemem ama bir mutsuzluk var üzerimde sözlük. kimse şaşırtamıyor , kimse keyiflendiremiyor , her günüm birbirinin aynı gibi geliyor. açıkçası yalan yere gülmek bile gelmiyor içimden. yaşayıp gitmek denilen işi hakkıyla yerine getiriyorum. sormuyorum, sorgulamıyorum. çünkü artık verilen cevaplara da inanmıyorum. inandırılmak için bir arzum bile yok. artık "o"nun dönmesini bile istemiyorum. içimde birşey kırıldı. bu kez aşka dair değil ama insanlara dair. güvene dair.
beni bu kadar sevdigini ben bile tahmin edemezdim ama seviyormus be sozluk. affedilmeyecek bir hata yapti ayrildim simdi uzuntusunden astim krizi gecirdi bilerek ilac almamis ve beynine uzun sure oksijen gitmemis. krizden hemen onceki mesajlarini okuyup agladim. yillaridir gozlerimden yas dokulmedigini hatirladim ona aglarken. ben de onu cok sevmisim meger. belki de asla eskisi gibi saglikli olamayacak. buna sebep oldugum icin oyle uzgunum ki. ama ihanet etti bunun affi yok maalesef. gerekirse ben de ölürüm ama affetmem. icimdeki butun iyi duygular oldu. artik tas kalpli bir darkness boy var. onun yaptigi yuzunden artik hayatta hic kimseye guvenemeyecek, hic kimseyi gercekten sevemeyecek bi insan oldum.
avmyi ak merkez gibi bir alışveriş merkezi sanıyordum. meğersem alışveriş merkezinin kısaltmasıymış, dün öğrendim. ben de diyordum niye hiç avm göremiyorum çevremde, veya hiç gitmedim avm'ye diye.

vay amk. yalnız avm değil, am olmalı kısaltma. çünkü alışveriş bileşik yazılıyor.
öpücük hastası oldum haftalarca yatmam gerekiyor sözlük. okula gidemicem, vizeler başladı. haftalarca yatmam lazımmış karaciğerlerimin normale dönmesi için. bi de hava atıyodum "ben bu okulu 4 yılda bitiririm, ben sizin gibi salak mıyım dönem uzatacam hahayt!" diye. napıcam lan ben.

sinirli edit: öpüyim de geçsin, kimle öpüştün leyn, sen şimdi herkesi öpmek mi istiyon ehehe diye espri yapan arkadaşlarımın allah belasını versin.
dün her normal insan gibi ''prestij'' i izledim.ve her normal insan gibi anlamadım.normal olduğum için çok huzurluyum.anlarım diye korkmuştum sözlük. ahaha.
Sözlük hayatın zorluğunu insanların nankörlügünu bir kez daha anladım. Her göz yaşımdan her kötü tecrübemin ardından beni ondan ayrı kalmaya iten nedenlere lanet etmekten yoruldum. Bu böyle olmamalıydı, ben çok şey istemedim ki hayattan...
bayramlardan da, sokakta kimsenin olmadığı iğrenç tatillerden de nefret ediyorum. şehir bomboş ve bir o kadar da bombok.

geçen yıl üniversite okuduğum şehirde geçirdim kurban bayramını. şehir daha canlı olur diye. açık yer bulamadığımız için yemek bile yiyememiştik. sokaklarda sadece saatte bir sefer yapan belediye otobüsleri vardı. o da tek tük geçiyordu.

şimdi memleketimdeyim. ama buradan da nefret ediyorum. ve burası da bomboş. nef-ret e-di-yo-rum!
eğer gözlerim mavi veya yeşil olsaydı, facebook'a sırf gözlerimin olduğu bi fotoğraf koymazdım.siz de yapmayın artık lan, nolur.
geçenlerde bershka'dan sevdiceğe bir gömlek almıştım, değiştirmek için ertesi hafta gittim mağazaya dedim "bunun yerine bunu almak istiyorum". kadın dedi "fişiniz var mı?" dedim "var." sonra işlemi yaptı yaptı, ilk aldığım gömlek ile değiştirdiğim kazak arasında 10 lrialık bir fark vardı kadın paketledi kazağı "iyi günler." dedi. ben de öküz gibi "bir fiyat farkı yok muydu?" dedim. kadın "vardı galiba." dedi baktı, 10 lirayı benden aldı.
ne teşekkür etti ne bir bok. ben de uyuz oldum ben o paraya 2 tane otuzluk içerdim, öküz kadın, it kadın kasadan açık çıkınca senin g.tüne giriyor halbüse. neyse sinir yapmayacağım, hem 10 lirayı vermiş hem de sinir olmuş oldum.
benim dangalak kafam, öğrenci halinle ne bokuma dürüstlüğe kalkışırsın aciba?
sakallarımla oynamayı sevdiğim için sakal bırakıyorum sözlük.
aslında başka koşullar altında harika bi çift olur-duk. olmadı napalım.
Ulfgar benim. Artık uğraşmıyacağım diye kendimi sildirip, iki nesil sonra geri döndüm. Kopamıyorum senden sözlük. Çok yalnızım sözlük.

(bkz: ulfgar)