bugün

siz çok zekice yalan söylediğinizi düşünürken, aslında aileniz yalan söylediğinizin gayet farkındadır. sizi üzmemek için çaktırmazlar.
sözlüğün murphy yasaları diye başlık açmayı düşündüğünüz zaman, bir de: "ulan bak orijinal bişey buldum. dur ben buna bir sürü şey yazarım... iyi iyi" diye içinizden geçirdiyseniz;

sözlük yazarlarından murphy yasaları sizi karşılar efendim.

dolayısıyla kural 3487: orijinal bulduğunuz, düşününce çok hoşunuza gidecek türden bir başlık daha önce muhakkak açılmıştır. sizin açtığınız başlıklara ise kimse rağbet etmez.

tespit yapacağım derken kendimi tespitin içinde buldum.

bi hoş oldum.
saatte bir geçen otobüsü beklemeyip iki otobüsle gitmeyi tercih ettikten sonra aktarma durağında inip ikinci otobüsü beklerken saatte bir defa geçen otobüsle karşılaşmak, binmek ve onunla gidilecek yere gitmek. ilk durakta beklesen gelmez beklemeyince de gelir, bu hep böyledir. ***
dizide önemli bir karakteri canlandıran hatun kişinin ismi olivia ise o dizi güzeldir.

olivia dunham - fringe
olivia benford - flashforward
eğer elinizde bulunan ufak bir materyal (mesela pena) yükseklik önemli olmaksızın yere düştüyse aramayın bile. aklınızın alamayacağı yerlere sekmekte.
'ben' butonunu ne kadar seyrek tıklarsanız karma puanınız o kadar çok yükselir.

peşin edit: sürekli gözünüzün önünde olan bir şeydeki değişimi fark edemezsiniz. ben her gün bakıyorum mesela, yerinde sayıyor gibi sanki sürekli..
entry girmeden önce üst kısmı okuduğunuzda sizin entry benzeri kesin yoktur, okumadığınızda ise mutlaka benzeri çıkar.*
sahilde sevgiliye koşmayın, bacağınıza kramp girer.
iddaa oynamış ve son maça kalmışsanız, o son maç 1.10'luk orana da sahip olsa muhakkak batar.
sevgilinizle kavgalıysanız, mesajlaşmıyorsanız ve aniden mesaj geliyorsa, o mesajı atan alakasız bi arkadaşınızdır.
sunumunuz var ve sesinizi iyi kullanmanız gerekiyorsa, sunumunuzun olacağı gün bademcikleriniz şişer.
yakınlardaki bir arabanın klaksonu alakasız bir şekilde çalıyorsa, 'kim bu gerizekalı?' diye düşünüp boşuna sinirlenmeyin. arabanın içinde babası ya da annesini bekleyen bir ufaklık vardır ve canı sıkılmışır. öylesine basar klaksona..
yeni aldığın bir oyun cdsinin çalışıp çalışmama olasılığı yolda onunla ilgili kurduğun hayallerle ters orantılıdır.
tanımadığınız (hiç) bir 554' lü numara iş yerinizi arıyorsa, bilin ki arayan avea kurumsaldır ve iş yeri sahibi ile görüşmek istiyordur.
Hiç kullanılmayan tuvalet siz kullanacağınız zaman * doludur. O vakit koyver gitsin. sick the red kim temizlerse temizlesin.
entry silinecek gibiyse araya kaynamaz, mutlaka silinir.
gerçekten severseniz, gerçekten sevdiğiniz, eninde-sonunda, gerçekten anlaşılır.
hoşlandığınız kişinin asla umrunda olmazsınız.
sollanması gereken en yavaş kamyon size tırmanma şeridinin en sonunda denk gelir.
günde max. 5 aracın geçtiği bir sokağa yaya olarak girerseniz, max. 2 sn sonra arkanızdan homurtulu bir sesin yaklaştığını duyarsınız.
hevesle indirdiğiniz filmi izlemek için gereken codecler sizde mevcut değildir. fazla dert etmeyip yüklediğiniz codeclerin explorer ı bozması farzdır. system32 klasöründe harcanması gereken süre minimum 1 saattir.
kulakliginizin* kablosu -ne kadar duzgun koyarsaniz koyun- her defasinda dugumlenir. bu kural sarj aletleri ve sac kurutma makinalari icin de gecerlidir.
her yiğidin ankara'da bir sevgilisi vardır.

(bkz: sevgiliyle beraberken etraftaki kızların yavşaması)
bir birayı beğenip de ikinci kere alırsınız, ama bu sefer nedense aynı bira bok gibi çıkar.
yuvarlanan şey en sonunda durur.