bugün

(bkz: sweet amber)*
bir insan hayatının doğru yöntemler kullanılarak ne kadar güzelleştirilebileceğini kanıtlamaya çalışan,fakat kızın ölümü ile acaba doğru mu yapmıştır,hayatına hiç girmese miydi diye düşündüren,acaba sürseydi daha mı güzel olurdu *yoksa büyüsünü kaybeder miydi soruları ile akıl karıştıran,sevmek kendinden vazgeçebilmektir dedirten, (bkz: noel baba)sahnesi ile sevinç gözyaşlarına boğan,seyirciyi kalbinden vurmayı hedeflemiş ve domdom kurşunuile vurmayı başarmış,oyuncu seçiminde doğru kararkılmış,en güzel romantik filmlerden biri kanımca.*
(bkz: only time)
Müziğiyle, oyuncularıyla, verdiği o hazla benim bir numaram. bukadar.
üzen filmdir. duygulandırır, gözleri yaşartır.aşkı çağrıştırır derinden , duygulara daldırır.
Keanu Reeves'in Charlize Theron'u yediği film.
sağlam film. üzer insanı.
an itibariyle tv 8 'de yayınlanan film.
charlize theron'a aşık olma sebebi. berduşluğun bir kadını nasıl çekici kılabileceğinin ispatıdır.
fazla abartıldığını düşündüğüm film.* * * *
sevgiliyle battaniye altında sıcacık bir ortamda oturup izlenilesi film.
enya'nın only time şaheserinin soundtrack'i olduğunu öğrendikten sonra izlediğim ve hayatımda izlediği en iyi filmlerden biri olmuş film. ayriyetten 1968'de yazlımış bir hikayeden uyarlanmış.
Sözlüğü okuduktan sonra erkeklerin charlize theron'u izlediği film olarak nitelendirmeye karar verdiğim film. Bir de romantik diyeyim.
finaliyle rahatsız eden bir film, nelson ve sara nın bir daha birbirlerini görmeyeceklerini ve sara nın öleceğini bilmek, film bitiminde çok rahatsız ediyor. izledikten sonra daha fazla üzerine düşünmemek için doğrudan yatağa gidip uyumak lazım, zira bana kafayı yedirmek üzereydi. * *

ama yine de özgün bir senaryo, kesinlikle sıkmıyor ve çok akıcı. film boyunca ufak bir tebessümle izliyorsunuz, fakat keşke öyle bir finalle seyirciyi germeselerdi. *
her defasında "kasığımda aşk başkadır" çağrışımını beynimde yankılatan filmdir.
10 kere de izleseniz hatta son 20 dakkasından filme giriş yapsanız bile her seferinde aynı duyguyla ağlatan film. * bir de filmlerin - kitapların sonunu tutturamayacağımı tekrar hatırlatmıştır bana dün itibariyle. bence sonunda nelson ve sara birleşmeliydi, olmadı bu son...
yönetmenliğini Pat O'Connor'un yaptığı, başrollerini Keanu Reeves ve Charlize Theron'un paylaştığı, 2001-Abd yapımı, 119 dk'lık romantik komedi tadında bir film.

--spoiler--

Nelson *, hayatını sadece iş üzerine kurmuş, tam bir işkoliktir. Sara * ise her ayını, problemleri olan farklı erkeklerle geçirerek hayatını renklendiren biridir. Sara ve Nelson'ın yolları ehliyet yeniletme sınavında tesadüfen kesişir ve böylece sera'nın kasım ayı talihlisi de belli olmuş olur. her iki taraf için de sadece 1 ay takılır sonra da ayrılırız düşüncesiyle başlayan bu ilişki kısa bir süre sonra aşka dönüşür...bu aşk beraberinde bir sır perdesini de aralamış olur... * *

--spoiler--
charlize theron a hayran bıraktıran ama ne yazık ki keanu* a düşük not vermemize sebep olan film.keanu n suçu değil sadece charlize süper ,değilse o da iyi. izlerken charlize den etkilenmeyen yoktur herhalde.
film bittiğinde bir bayan olarak söyliyebilirim ki hüngür hüngür ağlıyorsunuz ve her seferinde hayır bu sefer mutlu son olsun diyorsunuz ama*...
her izlediğimde aslında hayat koşuşturmacasında ne kadar çok şeyi**** unuttuğumuzu hatırlatan film.sara nın nelson a fularını bağladığı sahnedeki görüntü o kadar muhteşemdir ki anlatamam.ve elbette,
(bkz: only time)
bir de bana şunu hatırlattı;
(bkz: autumn in new york) ama bu film sweet november la yarışamaz bile.
(bkz: kasımda aşk başkadır)

siktir ordan!

kasımda aşk başkaymış, ya bi git! lan bi yürü git!

aşk, asilce bi insan davranışıdır ve kim ne derse desin cinsellikle temelden ilintili DEĞiLDiR!

aşk asilce birşeydir ve insana yakışır.

peki aşk nasıl birşeydir? neye benzer? neyi andırır?

aşk, takıntılı hareketler, sıradışı bik bik bik..

olm herkes sunay akın tadında bişiler yazabilir aşka dair ama ben daha somut birşeylerden bahsedicem.

mevsimler ve aşk kolerasyonu var mıdır? bağımsız değişkenlerin durumu nedir? labaratuvara konu edilir mi aşk?

eeeh sıkıldım lan konuya giriyorum. iyiden iyiyiye engin ardıç tadı yakaladım satırlarda.

hacım sabit bi fikrim var. sağlıklı bir aşktan bahsedilecekse(ki bu nasıl olur bilmiyorum) bunun kış mevsiminde vuku bulması gerekiyor.

kalem kalem inceleyelim:

ilkbahar: insanevladının alayı ilkbaharda kıpranır, teprenir, hareketlenir. organizmanın hareketliliği şüphesiz bilimsel olarak da ortaya konmuştur. demem o ki insan ilkbaharda aşık olmaya meyillidir. istiyo bünye diyorum be olm anla işte..

yaz: yaz aşkları! daha da bişi demeye gerek yok. yaz dedimiydin "vur-kaç" akla gelir. amiyane bi tabir oldu ama hakkaten böyle birşey var. tüketmelik aşkların mevsimidir yaz!

sonbahar: depresyon! yalnızlığın ve mutsuzluğun alabildiğine hissedilen bi mevsim. insan, zavallı bir varlık olduğu için derdine ortak arar. ve o yüzden kasımda aşk başkadır. toptan yalan mnskym!

kış: ahan da işte teorim geliyor! kim ki kışın aşık olur, bu aşk diğer mevsimlerdeki aşklara göre daha sağlamdır. kışın tabiat dahil herkes uykuya dalmış. duygu yok, kıpırtı yok. ama sen o mevsimde bile birine vuruluyorsan işte ben buna büyük aşk derim ve gıptayla bakarım. biraz kıskanır, biraz kinlenir, durunamam gelir bulur belanı skerim senin.

kasımda aşk başkaymış; sktir ordan!
(bkz: kasığımda aşk başkadır)
charlize theron ancak bu kadar tatlı olabilir sweet november izlemeye değer bi film .
kasımda aşk başkadır (özgün adı: sweet november), charlize theron ve keanu reeves'in başrollerini paylaştığı bir romantik-drama

filmidir. film, 1968 yılında herman raucher tarafından kaleme alınan bir hikâyenin üzerine kuruludur. sinema eleştirmenlerinden

aldığı düşük notlar nedeni ile her yıl en kötülere verilen altın ahududu ödüllerine, 2001'in ödülleri için en kötü uyarlama, en

kötü aktör ve en kötü aktris dallarında aday gösterilmiştir.
an itibariyle kanalturk'te yayınlanmakta olan film.
aşkın önünde hiç bir engel olmadığının göstergesi olan muhteşem soundtrack a sahip filmdir.
yıllar sonra adı duyulduğunda insanı garip bir mutluluğun belki de hüznün içine sokan eski bir film.
sözlükteki sinema eleştirmenlerinden yüksek puan almasa da bir kadının bir erkeğe yapabileceği en büyük kötülüğü anlatan film. sara, nelson un hayatına girer ve onu kendine aşık eder sonra da sebebi ne olursa olsun onun kendisini unutması isteyerek ondan ayrılır hem de saçma sapan bir final sahnesiyle. herşey bu kadar basit ve kolaydı neden nelson u kendine aşık ettin? günümüzde bu tür ilişkiler yaşanmıyor mu sanki?