bugün

Bu üst düzey yazarın yazma tutkusuna en güzel örnek olarak 1999 yılında geçirdiği kazadan sonraki süreci gösterebiliriz.

Malum King, 1999'da yol kenarında evine doğru giderken sarhoş bir sürücünün kullandığı bir kamyonet King'e geçirdi. Az buz yaralanmadı King; kalça kemiği kırıldı, akciğerlerinden biri delindi. Velhasıl yaklaşık bir yıl sürecek bir "yatarak tedavi" dönemi başladı.

Şimdi düşünün: Dünyanın yaşayan belki de en zengin yazarısınız; hiç kitap yazmasanız dahi yıllık geliriniz on milyon dolar civarında. Büyük acılar içindesiniz, yaşınız olmuş 52, kemikleriniz tuzla buz olmuş ve sakat kalma, hatta çeşitli komplikasyonlardan ölme ihtimaliniz yüksek.

Ne yaparsınız? muhtemelen en iyi hastanede, onlarca koşuşan uzman ve hemşire arasında, naz niyaz, yediğiniz önünde yemediğiniz arkanızda iyileşmeye çalışırsınız de mi?

Bay King böyle yapmak yerine, iki üç ay sonra hastaneden çıkıp, doktorların itirazlarına rağmen evinde nekahat dönemine geçti. Yetmedi, bilgisayarını kullanmaya çalıştı, fakat sol elinin parmakları klavyeye basamadığı için istediği seriliğe erişemedi.

Peki bütün bunlardan sonra, evinde huzurla uyuklayıp televizyon mu seyretti? Hayır efendim, 800 küsur sayfalık Dreamcatcher (Rüya Avcısı) adlı romanını kurşun kalemle yazdı, edit etti ve yayınevine gönderdi. Sonra da "o kitabı yazarak çıldırmaktan kurtuldum artık ayağa kalkma zamanım geldi, ben iyileştim deyip" tazı gibi ortalıkta koşuşmaya başladı.
hayalgücüne taptığım tek insan. mükemmel bir yazma kabiliyeti ve yaratıcılık. her eserinin ayrı bi hastasıyımdır ama o, ruhlar dükkanı, yeşil yol, sadist, oyun, maça kızı, falcı, kemik torbası, kujo, medyum, karanlık öyküler, sis en bi şahane kitaplarıdır belirteyim.**
"Herkes benim korkunç biri oldugumu düsünüyor.Hiç bile!Bende bir çocuk kalbi var;Masamda bir kavanozun içinde." sözlerinin sahibi deli manyak yazar.
Onun kitaplarıyla kitap okuma alışkanlığı edinmiştim. Adamın beynine hayranım.
küçükken çok ufak tefek olmasından dolayı çocuklar tarafından hırpalanan birisiyken, kendine korku hikayeleri anlatma yolu seçmiş böylece çocuklar ona saygı duymaya başlamış.tabi o da iyi bir yazar olmuş...
twilight hayranı -16 tayfasının stephanie meyer ile karşılaştırma cüretini gösterdiği müthiş yazar, tapılası kişilik.

aralarındaki tek benzerlik, isimlerinin ilk 5 harfinin ortak olması.

tüm kitaplarının neredeyse birbiriyle bağlantısı var. örneğin "o" romanında büyük rol "çorak yer" adlı bölgenin sonunda bulunan su deposunun yakınlarında, "rüya avcısı"nın en önemli karakterlerinden biri olan jonesy, "o" romanındaki pennywise adlı palyaçonun anısına dikilmiş bir yazıyla karşılaşır. veya salem's lot adlı romanında akibeti belli olmayan tek karakter olan peder callahan, kara kule serilerinde karşımıza çıkar.

büyük adam.
(bkz: it) yani (o) adlı mükemmel bir korku filminin yaratıcısıdır.
Mahşer kitabını okuyacağım. Hiç okumadım bu yazarı.
google'da stephen king'in 1983 yılındaki playboy röportajını ararken, birisinin "jhon lennon'ı zamanında stephen king öldürdü." iddialarına denk geldim. başkan nixon, lennon'u abd'den deport ettiremediği için azmettiriciymiş deniliyor. iddia sahibi adam bunun için karavanın dört bir yanını belgelerle doldurmuş iddiasını ispat için. ilginç.

ikibinli yılların başında stephen king'e panelvanla çarpan adam da bir sene sonra ölü bulunmuş ve otopsisinde ölüm nedeni belirlenememiş. ve yanlış okumadıysan bu adam jhon lennon hayranıymış ve stephen king'ın lennon'u öldürdüğünü düşünüp kasıtlı olarak panelvanla üzerine çıkmış..

kaynak: http://lennonmurdertruth.com/

Not:Playboy röportajını bulamadım nette. Amazon'dan satın almak lazım, şimdilik para vermeye değmez. Ulaşan varsa ve paylaşırsa çok mutlu olurum. Bu röportajı vermek stephen king'in hayallerinden biriymiş. Neler söyledi insan merak ediyor. Ayrıca Stephen king'in en cok giydirdiği baskanların başında Nixon geliyor(Ölüm dansı kitabında bolca giydiriyor.) Nixon'un adının ay'da bir plakaya kazanmış olması adamı çıldırtmış neredeyse Hitler'in adının yazılı olmasını tercih edecek kadar. Bu lennon olayını daha detaylı araştıracağım.

Edit:imla ve not.
hakkında
- çamaşır listesini yayınlasa bestseller olur
gibi bir yorum okumuştum yıllar önce (times ya da new york bilmem nede yayınlanmıştı).
ilk düşüncem ne kadar şişirilmiş oluğu yönündeydi, alabildiğine de antipatikti doğrusu.

işin garibi (kitaplarını okuduktan sonra) şimdi benim yorumum da aynı olacak, ama en azından şu anda neden böyle bir yorum yapıldığını açıklayabilecek durumdayım, açıklaması da çok basit;
allah kendisine yazma yeteneği vermiş...

allah kime bir konuda yetenek vermişse onun yaptığı işi izlemek, mucizeye şahitlik etmek gibi. gerek bir şairin şiiri, bir ressamın resmi ya da bir yazarın romanı... (bkz: herşeyde allah ı görmek)

netice olarak kendisine yazma yeteneği verilmiş kişi çamaşır listesini de yazsa, çok güzel yazıyor; hayranlık bırakacak kadar güzel. bu nedenle benim tanımım da; çamaşır listesini yayınlasa bestseller olacak yazardır.

not. mucizeye şahitlik etmek için ne yazık ki kitaplarını ingilizce orjinal metinden okumak gerekiyor, king'in kitaplarının türkçe çevirileri, çeviriden çok kitap hakkında geniş bir özet gibi.
bir avuç eğlenceli photoshop çalışması için:

http://www.quickmeme.com/...6d8836824f8b371045426.jpg

https://s-media-cache-ak0...86168f4652d633ba09f56.jpg (it)

http://mommifried.com/wp-...coffee-39-photos-197.jpeg (pet semetary)

http://www.quotestags.com/qitem.php?id=1044103

"çok ta" yazanların beğenmemesinin "çok ta" fifisinde olduğu yazar.

edit: aşağıdaki dümbük neredeyse 1 milyar insana gerizekalı dedi.* Dünyanın en çok okunan yazarı için dedi bunu...

edit 2: "çok ta fifi" "çok da fifi" oluvermiş birden muhterem armut.* Bu seferki armut üstteki.
dünyanın gelmiş geçmiş en iyi korku yazarı oldugunu dusundugum yazar.

(bkz: cinnet)

(bkz: tepki)
çoğu kitabının filminin çekildigi, ulan bu adam senaryo mu yazıyo kitap mı? diye düşündüren ama her ne olursa olsun super bir hayal gücüne sahip yazar..
Kitaplarının garip bir akıcılığı olan büyük yazar. Okuyorum, okuyorum ve nerdeyse hiç sıkılmıyorum. Kurgusuyla, karakterleriyle beni bağlıyor kendine. Son zamanlarda yazdıkları biraz vasatlaştı bence ama yeter ki yazsın!
korkunç bir hayal gücü olan ve işlenmemiş enteresan konuları bulup gün yüzüne çıkaran muhteşem insan.

gençliğimde bu yazarın manyağın teki olduğunu düşünüyordum ister istemez.

ama gelin görün ki hepimizin gibi sıradan bir yaşamı olan, ailesi ve çocukları ile amerikanın küçük bir kenti olan main de yaşamaktaymış.

tek marjinal özelliği akrep beslemesiymiş bu amcamızın.

her kitabından tek tek bahsetmeyeyim şimdi burda kısa kısa.

korkuya, gerilime, gizeme ilgi duyuyorsanız 'medyum' isimli kitabıyla başlamanızı tavsiye ederim.

gerim gerim gerilirsiniz.