bugün

fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir hayat düzeyi sağlamayı, sosyal adaleti ve sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi ödev bilen devlet..
sosyalizm'de değil kapitalizm'de olan bir sistemdir. örnek olarak; isveç, norveç, kanada gibi ülkeler sosyal devlet anlayışı ile hareket ederler ve ücretsiz ulaşım hakkı sscbdeki gibi dandik otobüslerde sıkış tepiş değil, düzenli ve tertiplidir. bunun dışında da emekli, engelli, işçi gibi farklı toplulukların birçok hakkı-imkanı vardır ve bunları özgürce savunabilirler.
işçi haklarını savunmak için sscb'de sokağa dökülenlerin hali ne olmuştur, yasasin diye bilmeden sallamak yerine önce bunu sorgulamak gerek.
ikinci dünya savaşından sonra yıkılan avrupa devletlerinin,özellikle SSCB kaynaklı komunizm propagandasına engel olmak gibi siyasi nedenlerle uygulamaya koydukları ve keynesyen politikalarla destekledikleri devlet ilkesidir. 1960 ların sonuna kadar ekonomik büyüme ile birlikte altın çağını yaşayan avrupa sosyal devlet sistemi, sonraki yıllarda artan sosyal harcamaların yükü karşısında bonkörlüğünü yitirmeye başlamıştır.
diğer ismi refah devletidir. En iyi örneklerinden biri almanyadır. Tecrübeyle sabittir.
refah devleti anlamına gelen anlayıştır.

türkiyede ise sosyal devlet çoktan ölmüştür, devletin sosyalliği sadece kendinedir.
sosyal barışı ve adaleti sağlama, sosyal refahı geliştirme, herkes için sosyal güvenlik sağlanması gibi amaçları bulunan ve bu hedeflere, serbest piyasa ekonomisinin "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" * mantığı içerisinde varılamayacağının da bilincinde olan öğretiye uygun devlet modelidir. bir başka deyişle, müdaheleci (korumacı) devlet de denilebilir. ülkemizde de, 1961 anayasası'nın yürürlükte olduğu dönem boyunca uygulama alanı bulmuştur. ancak, artan siyasi gerilimler ve yaşanan politik çalkantılar sonucu, 1980 sonrası * , liberalizmin yoğun etkileri ülkemizde bas göstermiş ve sosyal devlet yerini "küçülen devlet modeline" bırakmıştır. günümüzde yoğun olarak yaşanan özelleştirmeler de bunun açık bir göstergesidir.

not: sosyal devlet, kapitalist sistemin bir aracıdır, ve kesinlikle sosyalist devlet ile uzaktan yakından alakası yoktur. sosyal devlet, piyasa mantığı içerisinde kalarak, devletin fertlerine sosyal güvenceleri sağlaması ve vatandaşlarını mağdur etmemesi esasına dayanmaktadır.
günümüz çağdaş devlet anlayışına uygun olarak sosyal adaleti, sosyal refahı ve sosyal güvenliği sağlamayı amaç edinen devlettir.
egemen güçler, denetledikleri, ya da en azından kendi yararlarına işleyen ekonomik alanda siyasi iktidarın rolünü en azda tutmayı isterken; halk tersine, iktisadi yasaların etkilerini ve doğurdukları eşitsizlikleri düzeltecek bir güç olarak bakmaya başlar devlete. devletin bu rolü de, birinci dünya savaşı, özellikle de ikinci dünya savaşı'ndan sonra çıkarılan anayasalarda ete-kemiğe bürünür. bireye, devlet karşısında bir özerklik sağlayan geleneksel hak ve özgürlüklerin yanı sıra, yeni anayasalar yepyeni haklar tanırlar: eğitim hakkı, hastalık ve sakatlıklara karşı sosyal sigorta hakları, konut ve çalışma hakkıdır bunlar.

yeni liberalizmin "daha az devlet" derken göremedikleri bir dizidir.

devleti, "gece bekçisi" ya da "sınırları koruyan" bir güç durumuna indirgeyip, toplumu, liberalizm adına "piyasa güçleri"ne, yani aslında tekelci kapitalizmin yağmacı güçlerine teslim etmek, köylünün -o pek bilinen- öyküsünde olduğu gibi taşları bağlayıp köpekleri salıvermek demek olmaz mı? kimi aymaz kişilerin "piyasa demokrasisi" dedikleri alanda at oynatacak olanlar kimlerdir?

kapitalizmin, yani paranın küresel hareketlenişine karşı, yine küresel bir örgütleniş gerekiyor. yerel ve ulusaldan başlayan ama onların darlığı içine hapsolmayan böylesi bir örgütleniş, "daha insanca bir dünya"nın kuruluşuna götürecek olan yolun taşlarını döşeyebilir.
dışarı çıkan, arkadaşlarıyla sohbet etmekten keyif alan, haftanın 3 günü spor yapan devlet.
Doğal tekellerden oluşan ve bu tekeller vasıtasıyla daha ucuza daha fazla ihtiyacı olana maksimum kalitede hizmet sunmayı hedefleyen devletçilik anlayışıdır . Eğitim , sağlık , güvenlik , ulaşım ve zaruri beslenme gibi konularda hizmetlerin her yurttaş için parasız sunulması ve parasız sunulmasından kasıtla gelişgüzel yapılmaması anlamına gelir .
Bir ülkede eğitim yoluyla insanlar salaklaştırılıyorsa , güvenlik kurumları on koruyacağı yerde gidip dövüyor ve öldürüyorsa , bir ülkede yaşayan vatandaş hayatı boyunca sadece 1 tane köyde yaşayıp diğer il ve ilçelerden habersiz hale getirilmişse , insanlar çöplerden beslenmek zorunda bırakılıp , açlıktan ölen insanların hikayeleri duyuluyorsa o ülkede değil sosyal devlet , devletin "d" harfi bile yoktur.
(bkz: Doğal tekel)
anayasada olsa bile türkiyede uygulanmayan anlayıştır.
Vatandaşların sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir yasam seviyesi sağlamayı, sosyal adaleti ve sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi görev bilen devlet şeklidir.
Nefes aldığınız için borçlu olduğunuz ülkede olmayan durumdur... malum senelerce işsiz kalırsınız... belki kpss için tırmalarsınız...
Ya da paranız yoktur mecburen size sigorta yapmayan bir yerde çalışırsınız..işinizden olmamak için şikayet de edemezsiniz ama devlet gelir sizin boğazınıza çöker...
ülkesindeki insanları gss diye bi pisliğe kurban eden, ülkeye refah getirmek yerine sınırdan içeriye aldğığı suriyelilere milyarlarca lira para harcayan devlet. suriyeli bu ülkeyi bile beğenmiyor daha batıya kaçıyor.
sosyal devlette;
- planlama
- devlet mudahalesi
- egitim , saglik , sosyal guvenlik ucretsiz
- her insana asgari bir ya$am duzeyi
- gelir dagilimini dengeleme
gibi odevler vardir.
kapitalizm'in 1929 buyuk buhran'indan sonra keynes * gibi iktisatcilarin etkisi ile ekonomiye devlet mudahalesi anlayi$i ortaya konmu$tur ve bununla beraber sosyal devlet anlayi$i ortaya cikmi$tir.fakat 1970 lerde cikan stagflasyon bu anlayi$i kaldirmi$ ve sosyal devletin coku$u yava$tan ba$lami$tir. nitekim 1961 anayasasindaki sosyal devlet anlayi$i 1982 anayasasinda;
madde 65. (değişik: 3.10.2001-4709/22 md.) devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliligi ölçüsünde yerine getirir.
$eklinde degistirilmi$tir.
özetle ; sosyal devlet kapitalizm'in vah$iligini ortadan kaldirmaya calisan bir anlayi$ olarak algilanabilir.