bugün

Mustafa Yıldırım adlı yazarın eseri.project democracy 'i anlatan kitap
mustafa yıldırım'ın derin araştırmalarının ürünü.

özgürlüğün pazarlanması ve liberalizmin gözlere sokulmasının ardında yatan amaçlar üzerine ufak bir derleme. zaten kalın olan kitap, herhalde biraz daha genişletilseydi -ki yıldırım'ın bunu yapacağından şüphem yok (eğer sağ olursa)- ansiklopedik bir değer taşıyacak, ihtiyaç üzerine tekrar tekrar okunacak parçalara sahip olacak.

allah kalemine yardım etsin.
"1967 Katzenbach Komisyonu"nun önerileriyle başlatılan,1983'ün sonlarına doğru ABD Kongresi'nin onayıyla NED(National Endowment for Democracy - Ulusal Demokrasi Fonu)'in kurulmasıyla resmen faaliyete geçen "güdümlü 'katılımcı demokrasi' ihracatı projesi"ni(Ronald Reagan'ın koyduğu isimle "Project Democracy"),bu proje kapsamında geçmişten günümüze dünyada ve özellikle Türkiye'de yapılanları(çevrilen dolap da uygun burada) anlatan bir kitap. bir zamanlar işbirlikçi yönetimleri iktidara taşımak için her türlü kanlı operasyonu düzenleyen( (bkz: salvador allende)),eli kanlı diktatörlere( (bkz: augusto pinochet), (bkz: idi amin), (bkz: kenan evren)*,vs.) her türlü desteği veren,kendilerinden olmayan her türlü örgütlenmeyi "komünist örgütlenme" diye yaftalayan,yandaş yönetimlerin istihbaratçılarına her türlü işkence yöntemini öğretenlerin ve uygulayanların nasıl olup da birgün demokrasi savunucusu,işkencenin amansız düşmanı,kitle örgütlerinin kollayıcısı,din ve inançların bir numaralı koruyucusu oluverdiğini,kendi eliyle yönetime getirdiği diktatörleri kendi eliyle nasıl alaşağı edebildiğini( (bkz: saddam huseyin)),bununla da kalmayıp yıllardır türkiye'de yapılanları,ekonomik krizleri,siyasi krizleri,genel bir ifadeyle kökü dışarıda dahili bedhahların ithal örümcek ağlarıyla yaptıklarını anlatan,rahmetli attila ilhan'ın deyimiyle "tokat gibi bir kitap".george soros'tan tesev'e,boğaziçi üniversitesi'nden konrad adenauer stiftung'a,zeyno baran'dan kemal derviş'e yüzlerce isim geçiyor kitapta,tıpkı telefon rehberi gibi.yirmi bir adımda ülkelerin nasıl "demokratik"leştirildiği uzun uzun anlatılıyor.emperyalizmin önündeki engel ulus devletlerin stö(ngo)'ler yardımıyla nasıl yıpratılmaya ve sonuç olarak yıkılmaya çalışıldığı örneklerle açıklanıyor.bu yapılırken de her türlü iddia belgeye dayandırılıyor.bir nevi şifre çözücü,gazetelerde okuduğumuz haberleri,dünyada olup biten siyasi olayların iç yüzünün görülmesini sağlayan bir şifre çözücü.son derece güzel bir araştırma.
bütün türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının okuması gereken süper ötesi kitap. türkiye üzerindeki güncel tehditleri çok etkili bir biçimde dile getiriyor.
emperyalizmin ne denli çalıştığını anlatan kitaptır. project democracy kapsamında sivil toplum örgütlerinin nasıl ele geçirildiğini ve gençleri kendi fikirlerine yönelik olarak yetiştiren emperyalistlerin para yardımlarını kaynaklı bir şekilde anlatan güzel bir kitaptır.
her türk bu kitabı okumalıdır.*
tokat gibi bir kitap.*
üstat söylemiş. başka söze ne hacet!
"tokat gibi bir kitap"
attila ilhan
20-25 yıllık siyasete ve türkiye gelişimine bakanların mutlaka tekrar tekrar okuması gereken kitap.
(bkz: mustafa yıldırım)
okuyun ve anlayın. unutmadan anlatın, tavsiye edin!
halen okumakta olduğum ve her türk evladının okuması gereken mustafa yıldırım kitabı. nutuk'tan sonra okunması gerekenlerden bir tanesi.
kısaca; yakın tarihte ve günümüz dünyasında, ülkemiz üzerinde oynanan siyasi oyunları, lobi faaliyetlerini, sivil toplum örgütlenmesi, din özgürlüğü ve insan hakları adı altında yapılanları, belgelerle ve geniş bir kaynakçayla birlikte cesurca gözler önüne sermektedir. mutlaka okunmalı, okutulmalı. geniş kitlelere ulaşması gereken bir yapıt.

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=95793&sa=56391900
--spoiler--
'örümcek ağı' işte bu işe yarıyor. devlet kendi dışilişkilerinde politika oluşturmak için yatırımlar yapıp, etkinliğini arttırmayınca devreye bu sivil(!) mekanizmalar giriyor; yavaş yavaş politikayı belirlemeye başlıyor. medya desteğini de arkasına alıyor; devletten ayrılmış deneyimli görevliler de medyanın sihrine kapılarak bu işlere giriyorlar. sonucunda sivillerin arkasında kimler ve hangi şirketler varsa iç politikayı da, dış politikayı da yönlendirmeye başlıyor. ''demokrasi'' sözcüğünün çekiciliğiyle durumu idare etmekte olan aydınlar, kadınlar, gençler de politikayı kendilerinin yönlendirdiğini sanarak mutlu olabiliyolar.
--spoiler--

--spoiler--
''project democracy'' operasyonun yerli ''sivil'' ortakları ve alt bağış alıcılar ne derler bilinmez ama siyasi hayata para karıştı mı, düşüncelerin çarpışmasının demokratik ortamın yerini parasal desteği arkasına almış bir avuç seçkinin dayattığı düşünce ortamı alır. sivil(!) toplum örgütlerinin sırtından politik yönlendirme ve gerekirse devlet yönetimine el koyma işlemi demokrasi olarak kabul ettirilmeye başlanır. böyle bir düzen, ''siyasal etik'' denen anglosakson gevezeliği ile şarlatanlık egemenliğinin pekiştirilmesine hizmet eder. geride paranın açamayacağı ya da kapayamayacağı bir gedik kalmaz.

--spoiler--
--spoiler--
örümcek ağı, mustafa kemal'in bağımsız ülkesinin kurumlarını, demokratik örgütlerini, siyasal partilerini, bilim yuvalarını sarmış durumda. aynı ağ, ülkenin komşuları olmak üzere tüm asya'yı, afrika'yı ve güney amerika'yı liberal bir görünüm altında sararak kolonileştirmektedir. insanlık bir kez daha karanlık, acımasız bir çağa giriyor.
ve bu karanlık ağ kuşkusuz yıkılacaktır. çünkü halkın erdemli deyişi bir gerçektir: ''eşkiya dünyaya hükümdar olmaz!''
insalık yarım kalan sözü, geçmişten geleceğe, karanlıktan aydınlığa uzanan çağlarda tamamlayacaktır.
yeter ki, mustafa keml'in şu yalın ilkesi akıllardan uzak tutulmasın:
''adalet ve merhamet dilemek gibi bir prensip yoktur. türk milleti, türkiye'nin müstakbel çocukları bunu bir an hatırından çıkarmamalıdırlar.''
bu sözün anlamını, makamlarda oturanlardan daha çok, bağımsız ve özgür ve insanca yaşamak için '''...hak, kuvvetin üstündedir'' ilkesinin erdemliliğin temeli olduğuna inanan gençler değerlendireceklerdir.
zerre kadar kuşku yok!
--spoiler--
*
2 kere okunduktan sonra 6 ay boşluk verilip son 30 yıllık siyasetleri, eğer yaşınız yetmiyorsa son 15-20 yıllık siyasetleri gözünüzün önüne getirerek bu sefer tekrar baştan okunması gereken son dönemin en değerli araştırma ve gözlem kitabıdır. bu iddiamda da sonuna kadar varım. sadece normal bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak okursanız çok daha iyi anlamanızı sağlayacaktır! ellerine sağlık tekrar tekrar mustafa yıldırım!
aklınla düşünerek ve irdeleyerek oku kitabıdır. tekrar tekrar oku ve anla. gerçekten son 5 seçimdir hiç bir siyasi partiye oy vermediğime/oy kullanmadığıma beni defalarca kez sevindirmiş kitaptır.
"Petrole hakim olursan devletlere hakim olursun, gıdaya hakim olursan halklara hakim olursun, paraya hakim olursan insanlığa hakim olursun."

seçimlerin sana mı ayit yoksa öyle mi inandırıldın...
okuyun okutturun kitabı.
böyle armutlara kimseler kanmasın, sazan gibi atlamasın diye: (bkz: dünya kardeşlik birliği mevlana yüce vakfı)
Okunması gereken kitap.

Gerçi siz cahiller kitap okumazsınız da neyse.