bugün

görsel
William Shakespeare bütün dünya bir sahnedir derken bunun bir sirk sahnesinden ibaret olduğunu söylemeyi nasıl atladı? Bunu hiç aklım almaz mesela. Tarih boyu Kendine ve yaşayarak yaşam içinde bir rol, bağlanacak anlam ve dava bulamayan, değer yargıları olmayan diğer canlılara karşı zulümden öteye geçmemiş insan oğlunun bir parça toprakta çırpınan tatlı su balığından ne gibi bir farkı var?

Önce kendinden farklı olanı - belki üç kolu olan evsiz bir adamı ya da hormonal problemleri olan dışlanmış bir kadını- sirk sahnelerinde ne hissettiğini düşünmeksizin soytarı etti. Sonra hayvanları eğitirken yarattığı işkence delillerini rengarenk kumaşlarla süsleyip paketledi. Ağzımızdan salyalar aka aka seyrettik yüzyıllarca. Sonra derisi kara adamları yeni evcilleştirilmiş bir hayvanmışcasına sirklerde sergiledi. Diğerleri o sirk sahnesine yaklaşıp vahşi hayvanların(!) kara etlerine dokunduğunda kendini dünyanın efendisi gibi hissetti. Çünkü hissetmek ancak ona ait olabilirdi. sirk hayvanlarına değil! Dünya başlıbaşına koca bir sirk sahnesi ve Ucubeleri efendilerin ta kendisi. ironik fakat asla komik değil.
Hayvanlara sürekli eziyet edilen yerdir.Bunları bilipte giden varsa karakterine sokim.
bu sirklerin gerçek yüzü ortaya çıkmaya başladığından bu yana hala sirke gidenler o.ç dur.

http://alkislarlayasiyoru...lerde-yavru-ayilara-zulum
izbe, karanlık çadırlarda hayvanların türlü işkencelerden geçmiş maharetlerini; Ve sakallı bıyıklı şişman kadınların, cüce erkeklerin şekil bozukluklarını sergileyen, balerin ve balet eskilerinin türlü cambazlıklar yaptığı, çoğu Roman, italyan uyruklu rezil pazar.
biz küçükken türkiyeye gelirdi. tuhaf, egzantrik, hüzünlü, eğlenceli mekanlar gibi gelirdi bana. çok hüzünlü lan. şehir şehir dolaşan, yetenekli insanlar. muhtemelen karın küçük bir kısmını bunlar yiyor. çoğu patrona gidiyor. hiçbi yerde uzun süre kalmıyolar. herkes, parlak çoraplar giyen güzel bacaklı ip cambazına hasta. muhtemelen çoğu deli. bir sürü hayvan. rekabet var, stres var. üç kuruş para için.
devlet bir şey yasaklayacak ise bunu yasaklasın? Var mı öyle yiğit devlet adamı?

http://alkislarlayasiyoru...n-sirklerinin-gercek-yuzu
vahşetin ta kendisidir.

https://www.facebook.com/...40&type=2&theater

not:video şiddet içerir.
içinde bulunması gereken tek hayvan insandır.
görsel
görsel
hayvanlara yapılan eziyetin alkışlandığı ironik bir ortam.
(bkz: sana yapılsaydı)
carnivale dizisinden sonra korkulan mekan haline dönüşmüştür.
Ortasında gizemli bir şenlik ateşinin yandığı, nadide ve olağanüstü çadırların her birinde büyüleyici gösteriler... Bulutların arasındaki bir labirentte kaybolmak, buzdan yapılma bir bahçede yürümek, lastik kız kendini camdan bir kutuya sokarken hayretle izlemek, havada süzülen tarçın ve karamel kokusuyla acıkmak... özellikle çocuklar için müthiş eğlenceli gösterilerin sunulduğu eğlence ortamı.
Circus kelimesi Latince'de daire anlamındadır.

Modern sirkler ilk defa 18. yüzyılda kurulmaya başlamıştır. O zamanın oyunları genelde at üzerinde olduğu için, cambazlar at üzerinde ayağa kalkınca ancak çember çizen bir binek üzerinde rahat durabilir. Bu yüzden de sirkler daire şeklindedir.
hayvanların,doğalarından kaçırılıp işkence edilerek eğitildiği,insanlara seyrettirildiği eğlence değil işkence yeridir.
buzul yatağı. genellikle sürekli yağan ve kalıcı hale gelen karın basınç altında sıkşarak firne(buzkar)sonra da buzul buzuna dönüşümünü yataklık eden alanlar. buzulun aşındırması sonucunda üç tarafı kapalı bir çukur saha olarak gözlemlenirler. türkiye'nin yüksek dağlık alanlarında sıkça karşılaşılan yer şekilleri.
18. yüzyıla gelinceye kadar, cambazlık, ateş yutma vb. gösteriler sokaklarda halka, saraylarda ise asillere yapıyordu. Philip Astley, bugünkü modern sirklerin kurucusu kabul edilir. 1763 yılında kurduğu sirkinde, ana gösteri ata binilerek yapılanlardı. Astley atlar bir daire etrafında döndüklerinde, binicilerin at üzerinde daha rahat ayakta durduklarını bildiğinden, sirk çadırını ve gösteri yerini bir daire oluşturacak şekilde düzenledi ve atların gösteri sırasında, daima daire biçiminde dönmelerini sağladı. Bir başka sirk sahibi, Antonio Franconi'de, dairenin en uygun çapının yaklaşık 13 metre olduğunu saptadı ki, bu mesafe bugün bile kullanılan ölçüdür.
ingilizce'si 'circus' olan sirk kelimesinin, Latince'de daire anlamına gelen, 'circle'dan türemiştir.
türlü şarlatanlıkların döndüğü tv programlarını tanımlamak için de kullanılabilen kelime.
atlarla kadınların tango yaptığı yer.
Buzullar da akarsular ve rüzgarlar gibi aşındırma ve biriktirme yaparak yeryüzünü biçimlendirirler. Buzul aşınıdırmasıyla buzul vadileri,sirkler ve hörgüç kayalar adı verilen yapılar oluşur. Sirkler,buzulun ilk oluşmaya başladığı yerde aşınma sonucu ortaya çıkan küçük çukurlardır. Göl oluşumu için elverişli olan bu çukurlar, dağ tepelerinde ve yüksek yamaçlarda oluşurlar.
(bkz: uludag ayetleri)
uludağ sözlük yazarlarrının en çok yediği halt.
ismini latince bir kelime olan "circus" dan almistir. circus latince cember demektir. sirkin tarihi eski roma devrine kadar uzanir. fakat onlar gunumuzdekinden cok farkliydi. colloseum'daki yuvarlak alanda ve aventinuz ile palatium tepelerinin arasindaki circus maximus'ta at arabasi yarislari ve gldyotorlerin kanli dogusleri yapilirdi. gladyotor dogusleri bu gosterilerde yeralan ayi, aslan, boga gibi hayvanlarin uzun sure ac birakilarak gladyototlerin uzerine saliverilmesi sebebiyle cok kanli olurdu. kilise bu yuzden bu tur eglenceleri uzun sure yasaklamistir. hacli seferleri sirasinda pek cok akrobat ve jonglor panayir ve senliklerde hunerlerini gostermek icin avrupa'ya geldiler. ilk sirkler ahsap yapilar icinde duzenlenirdi. gunumuzde kullanilan 4 veya 8 direk uzerine oturtulan ve kolaylikla sokulebilen cadirlar daha sonralari kullanilmaya baslanmistir.
Eski Mısır'da uzak diyarlara yeni fetihler için giden askerlerin dönüşte beraberlerinde getirdikleri egzotik hayvanları halka göstermeleri tarihteki ilk sirk gösterileri sayılmaktadır. izleyicilerin daha heyecanlı gösteriler izlemek istemesi ile Eski Roma'da bu iş bir hayvan katliamına dönüşmüştü. insanlı sirk gösterilerinin bu ilk döneminde eyersiz ata binen binicilerin gösterileri ve iki tekerlekli savaş arabası yarışları da yapılıyordu. Çeşitli festivallerde dansçılar, akrobatlar ve güçlü adamlar gösteriler yapmakta, havai fişekler, meşaleler ile ortam renklendirilmekteydi. Roma imparatorluğu'nun yıkılmasından sonra da bu eğlence anlayışı devam etti. Roma Sirki'nin bir benzeri 18. yüzyıl sonuna kadar bir daha ortaya çıkmasa da, akrobatlar, palyaçolar, at eğitmenleri festivallerde ve imkân buldukları her yerde gösterilerini sürdürdüler. Öyle ki günümüzde pek çok sirk ailesi, aile tarihlerinin izini 1600'lü yıllara kadar sürebilmektedir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Sirk.
(bkz: cevahir alisveris ve eglence merkezi)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar