bugün

15 sene önce bir şey başımıza gelmiştir. tabi ben o zamanlar 3 yaşındaydım ama biraz araştırmayla öğrenebildim.
Bugün ile o günün arasında küçük bir fark var; o zaman sistem içimizden biri tarafından el ile kapatılmış ve sebep olarak santralin parasının ödenmemesi gösterilmiş.
yani hükümet, santralin parasını ödeyememiş ve enerji bu yüzden bir süre verilememiştir.
bugünün farkı nedir?
bugün hükümet enerji paralarını rahat rahat ödemektedir. ee bir sürü vergi alıyor, ödeyecek tabi.
sorun ege bölgesinde bulunan bir santralden ortaya çıkmış, bir domino taşı gibidir elektrik ağı. siz birini devirirseniz hepsi devriliverir. ya da hep o köy düğünlerinde olur ya ipe dizilmiş lambalar, birini çıkartırsanız hiçbiri yanmaz.
bir anlamda bağlantıyı koparıyorsunuz...
santralın elektriği kesmesinin nedeni ise tamamen yazılımdır. hani o klişe var ya amerika istese uzaktan her uçağı düşürebilir olayı. düşüremez değil lakin ancak belli durumlarda istediği her şeyi yapar adamlar. bu durumda biraz öyle oldu bizim elektrik kesintisi. santrali iptal etmek için içeride adam lazımdı. içeri adam koymak basitti, bunu her ülke kolay kolay yapabilir. ama burada daha önemli olan siber saldırınızdır. sisteme kendi virüsünüzü tanıtmak zordur. ya biri elle oraya koyar ya da uzaktan gönderirsiniz. uzaktan gönderdiğinizde bunu tespit etmek çok kolaydır hatta gönderse bile pek bir işe yaramaz. yani böyle birden bire elektriği çökertemessiniz. bunun elle olduğu açık.. ileri saatlerde ya da günlerde bir kaç tutuklama görmemiz normaldir.
üstelik bu santral özel bir şirkete aitmiş bu da ihtimali biraz daha arttırıyor.
bir başka dikkatimi çeken şey ise adliyedeki rehine olayı. hatırladınız mı berkin elvan için hayatı durdurun kısa filmini?
ya da fettullah gülenin masonluk belgelerinin açıklanmasından hemen sonra bunun olması ne kadar şaşırtıcı?

(bkz: http://map.ipviking.com/) (yukarıda bahsettiğim harita, canlı ıp üzerinden yapılan bütün saldırılar)