bugün

ağzına sıçtığımının sorunsalı.

şimdi onu seviyor gibisin, aklından çıkmıyor bir kere. gördüğünde heyecanlanıyorsun, saçma sapan konuşuyorsun. onunla diyaloğa girebilmek için saçmalıyorsun yine.

sonra düşünüyorsun... "seviyor muyum, yoksa sadece hoşlanıyor muyum?" diye soruyorsun kendi kendine. "seviyorum lan, hem de çok." diyorsun.

ama senle ilgilenmiyor. umrunda bile değilsin. sen her gece yatmadan önce onu hayal ederken, o seni sıradan biri olarak görüyor. çevresindekileri kıskanıyorsun.

"sadece hoşlanıyorum." diyorsun sonra. "niye seveyim ki? aşk dediğin karşılıklı olur, o beni sevmiyor zaten. hoşlanıyorum, evet evet."

aşk sadece karşılıklı olur di mi? tabi tabi. bu yalanlarına kendin de kanmıyorsun ki. seviyorsun işte.

sadece hoşlanıyorum, sevmiyorum, sevmeyeceğim. biliyorum ki, seversem üzüleceğim. onun için sadece hoşlanıyorum. nokta.
denecek en güzel şey: sadece istiyorum.
insanın ağzına sıçan sorunsaldır.
sevmeyi bilenin aklına bile gel-miyecek sorudur. sevmek acık net barizdir .
en azından "aşık olunmadığı" sonucu çıkarılabilecek ikilemdir. çünkü aşk sorgulatmaz kendini efendim.
seviyor muyum yoksa sadece hoşlanıyor muyum bilmiyorum etkilendim senden ama cevabım hayır. (bkz: türk kızı)
sadece hoşlandığın durumda kendine sorabileceğin bir sorudur.

Sevdiğin zaman, 'acaba' yoktur.
Dünya bir yana, o bir yanadır.
sevginin ölçeği değildir bu soru, seviyorsun işte uzatma.
isme gerek yoktur, sadece yaşamalı ve hissedilmelidir.
onun olmadığı bi hayatı düşünerek içinden çıkabileceğin sorunsaldır. düşünmek gerekir, o olmasa içindeki boşluk geçici ve dikkate alınmayacak bişey olur muydu *? veya tam tersi durumu göz önüne almak lazım eğer seviyorsan onun hayatında olmamasından kaynaklanan boşluk çok daha dikkate değer olurdu. bence bu iyi bir karşılaştırma olabilir. *
büyük bir tezattır o vahim durumdaki insan ne yapacağını bilemez, eli ayağına dolanır. genellikle boş sokaklarda hatırlara gelen düşüncedir efendim. beraberinde "acaba ben var mıyım?" benzeri felsefi düşüncelere dalacağınızdan dolayı, sakin kafadan ziyade eğlenceden uyuşmuş kafayla düşünmeniz önerilir..