bugün

lanet bir duygu içinizi kaplar endişe sinir nefret ve diğer duygukların kokteyl yaptığı bir hale bürünür ve tek yapmanız gereken ne yapacağınıza karar vermek olarak süre gelen oluşum.
verilmiş sadakan olduğunu düşünmeli ve kıça en ağır tekme vurulmalıdır.
seviyorsanız ve kaybetme korkusu yaşıyorsanız daha kötüdür.

özellikle kadınların bildiğin yalana " beyaz yalan " dediği bir dünyada..
o andan itibaren eski sevgililerden bir tanesi olacağı için eski sevgilinin yalan söylediğini fark ettiğin ana tekabül eder.
Tuhaf bir histir. Nedense yalan söylediğini anladığında ona , başkalarına söylediklerini söyleyemezsin.
bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz, her söylediğine şüpheyle bakarsın ki bu da aranızdaki ilişkiyi öldürür.
çünkü insan ancak; kaybetmekten korktuğu bir şey için yalan söylerdi.
bir daha kolay kolay eskisi kadar güvenemezsiniz sevgilinize tabi haklı olarak.eskiden söyledikleri şeyler içinde şüphe duymaya başlarsınız ve sonunda muhtemelen ayrılık gelir.
Çıldırdığım an, yalandan nefret ederim. Dürsüt ol, adam ol.
Önden yürürüm, dinlemem, sesimi yükseltirim.
memnuniyetsizim, paranoyak biriyim, kader kısmet işte
paranoyak bir hayata merhaba demeye başladığınız gündür..
beni üzen şey bana yalan söylemiş olman değil , artık sana birdaha inanmayacak olmamdır. *
"geçer geçer daha öncekiler gibi bu da geçer neler neler geçmedi ki" diye teselli edilir bu arkadaşlar farkettiğinde yanındaysanız..****
ilk kez oluyorsa hayalkirikliginin yasandigi andir. yok eger tekrar yasaniyorsa kafada bazi seyler netlesmeye baslar.
sol yanına iğneleri batırıp, gözünden yaşın aktığı andır.
bir ilişkinin dönüm noktasıdır, içten edilen tüm dualar ve terlemeyle kendini belli eder bir bilene danışılmadan yapılmaması gerekir.
yeni sevgili aramaya başlayacağın andır. (bkz: yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar)
ilişkinin fiilen değil ancak kalben bittiği andır. ondan sonra yaşanacak tüm zamanlar güvensizlik dolu sarılmalar, bakışmalar, kim aradılar, nereye gittinler gibi saçma sapan hareketler ve sorularla geçecek ve ilişki kendi kendini tüketecektir.
arkamızı dönüp tek bir kelime etmeden dönüp gitmemiz gereken an'dır. kimse beceremez o ayrı. bir kelime daha edersek bir yalan daha duyarız ve muhtemelen inanırız. illa bir iki kelime söylemek lazım derseniz ezel dizisindeki ömer ve eyşan'ın hapishane ziyaret sahnesini hatırlayın.
- git.. git..
- peki.
- gitme duuuur ne olursun.. gitme kaaaal yalan söyledim.. doğru değil, ayrılığa daha hiç hazır değilim. aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var..
- yalan mı? bana yalan mı söyledin?
önce bozuntuya verilmeden itiraf ettirilmeye çalışılır. eğer devam ediyorsa hala yalan söylemeye çekip gidilmelidir.
daha fazla konuşmadan ilişkiyi bitirmenin gerektiği andır.
Bastan asagi kaynar sularin dokuldugu saldirmak icin pencelerin cikarildigi durumdur
o konuştukça hala ona inanmaya çalıştığınızı görürseniz, kendinize saygınızdan 15 puan götüren andır.
boş bakan gözler, buz gibi eller, titreyen bi vücut ve şey edilmiş * bir zihinle kalakalırsınız.
eğer büyük ve ilişkiye zarar verecek bir şeyi saklamak için söylenen bir yalansa, * o konuda tecrübem çok şükür yok ama, 3 saniye içinde ayrılık sebebidir diye düşünüyorum. büyük konuşmuş olmayayım da. öyle bence.
şu insanoğlunun ne kadar garip bir varlık olduğunun göstergesidir. Yalan söylemek anlamında değil de, söylenen yalana kendini inandırmak sergilenen ve hissedilen ve sarfedilen çaba anlamında.