bugün

her şeyin bittiği andır aslında. o anda resmen bitmese de bir zaman sonra mutlaka bitecek ve siz aslında önceden bitmiş olduğunu anlayacaksınız.
Güvensizlik yaratan andır. inanmak istersin güvenmek istersin ama nafiledir. Bi de o yalanlar peş peşe tekrarlanır ya cıkmaz sokaklara hoş geldiiiinn...
" yalan çıplak gezer". Gerçek, mutlaka ortaya çıkar, er veya geç.
arkadaş , sevgili, eş hiç farketmez. sevdiğim birisiyse onun söylediği yalandan ben utanırım, yüzüne vuramam. koşarak uzaklaşasım gelir.
Kendisine duydugunuz güveni yerle bir edendir heleki bunu size karşı alışkanlık haline getirdiyse.
acaba başka hangi konularda yalan söyledi paranoyası yaratır.
her şeyin bittiği andır. artık bundan sonra geçmiş ola.
Hiç bir zaman kimin bana yalan söyleyip söylemediğini araştırmadım, zaman merhem gibi kim ne bok yediyse ortaya döküyor.

Ortaya dökülenler mide bulandırabiliyor, 10 tl taksi parası istedikten sonra seeeektir laaan diye basarım tekmeyi.
Üzen andır. Önceden vakit geçirdiğin, sevmeye kıyamadığım kişinin bir anda nasıl eleme dönüştüğünü gözler önüne serer. O an neden haram olduğunu zaten anlamişsındır. Senin için.
insan bu. illa yalan söylüyor. Bu başlıkta bir melek, en azından saftrik gibi davranmaya gerek yok.
her insanın bir şekilde yalan söyleyebileceğini, söyleyeceğini kişi kendinden bilmelidir.

Öncelikle söylenen yalan neden söylenmiştir ve amacı nedir diye sorgulamak gerekir.
Misal olarak, bir şekilde yalan dogruyu bastırıyor, zarar görmeyi engelliyorsa basit yalanlara takılmamak gerekir. Nitekim, burada herkes doğrucu davud kesilse bile yeri geldiğinde yine bu herkes sevdiğini düşünerek ufak yalanlar söyleyebilir.
Fakat, bilerek ve isteyerek boş yere kandırma durumları var ise yahut kendini farklı gösterme çabalarına girişilmiş ise sıkıntı baş gösterir. Bu durumda özgür iradenizi kullanınız. Kafasına tekme mi atarsınız yoksa koynunuza mı basarsınız o size kalmış.

Ezcümle, söylenen yalanı önce Mantık süzgecinden geçirin.
işte görmekten duymaktan en korktuğum olay amk.. yalan.! nefret ediyorum ya, sevgilim, arkadaşım ne boksa yalanını fark edeyim gözümde böyle bit kadar oluyor, küçüldükçe küçülüyor. ne biliyim pet şişeye dönüşüyor. bomboş,değersiz. söylemeyin amk!
Hele bir de cok seviyorsanız üzüntüden verem olursunuz,tüm kötü duygulari yasarsiniz;hayal kırıklığı,umudunu yitirme...
Küçük bir yalansa "olur ya ben de söyledim yani ne olacak ki" dersiniz kendi kendinize, ama büyük bir yalansa "nasil yapar hic mi sevmiyor"diye kahrolursunuz.

ilişkinin başında her ne kadar da yalan istemiyorum diyen kendisi olsa da yalan soylemistir iste size. O da söyledi be o da.
eğer nişanlı olmamanıza rağmen başkası yanlış anlamasın diye nişanlıyız diye yalan söylüyorsa ve bu bir ilkse (malesef) tatlı olandır.
O artık senin sevgilin deildir .
Artık eski sevgili olması gerektigini anladıgınız andır.
şahsa gözüme görünmemesi tavsiye edilir. zira onu parçalar halinde yolcağımı bilmelidir.
artık gelmiştir o an tüm güzel şeylere veda etmenin dediğim durum.
Şu anda bu cümleleri yazarken bile içimde garip bir huzursuzluk var. aptal yerine konulmuş, aptal yalanlarla kandırılmış olduğumu bilerek biraz daha üzülüyorum..
3 yılı aşmış, uzun bir ilişkim var-dı. şimdilik karar vermedim artık var mı diye...
Kız arkadaş kankasıyla dışarı çıkar, hani sen de güvenen, aşırı sıkmayan bir adamsın ya, sesini çıkartmazsın...
mesafelerdir aslında, bir ilişkinin bitmesindeki ana neden...
ama ara neden de işte bu yalanlardır...
gecenin 3'nde mesaj gelir, evdeyim hayatım, seni çok seviyorum seni falan...
uyumamışsındır, merak etmiş beklemişsindir sen de o saate kadar. salaksın ya.
ararsın, cevap gelmez, bir daha ararsın, üstüne bir daha...
cevap yok...
arkadaşını ararsın farklı bir numaradan ve arkadaşı telefonu açar ve hala diskodadırlar...
kız arkadaşını sorarsın orda mı diye, evet denilir, yanımda... beraberiz.
o an işte, içinde öyle bir patlama olurki, hiroşima, çernobil. sik alayının anasını...
neden, ne yaptım ben de yalan söyledi diye düşünürken, yalın ayak ve yarı çıplak koşma isteği gelir içinde.. durmadan, self kontrolü kaybederek, uzaklaşmak gelir... ve sabaha kadar sayısız aramalar gelir, annesi arar, kızı arar... ama artık birşeyler içinden kopup gitmiştir...
o içindeki ''kurt'' büyümeye başlamadan, seni suçlu duruma çıkartır. neymiş, onu kontrol ediyormuşum, kontrol edilmeden gecesinin tadını çıkartmak için yalan söylemiş.. bunu da duyarsın... arayı birkaç önce düzeltmişsin, ve sana arayı düzelttiği için pişman olduğunu da söyler... sen ise, aptal gibi yurtdışı vizeni beklersin.. onlarca iş teklifine red verdikten sonra, bir aşkı, bir sevgiyi fedakarlıklarla süslerken, böyle bir ihanete uğrarsın...
peki ya şimdi n'aparsın.. ben o aralıkta'yım... gitmek çözüm müdür, yoksa kalıp o kurt ile, saygısızlık ile, ihanet ile ilişkinin geleceğine yatırım mı yapmaktır...
evet, biliyorum ne yapmam gerektiğini... sadece biraz cesaret değil mi...
tanım: aldatmanın yarısıdır. aldatmanın önündeki kapıya serilmiş olan, kırmızı halıdır...
http://www.youtube.com/watch?v=XAbcgmwq3EU
insanın kendiyle en çok hesaplaştığı andır. Bazen görmezden gelmek zorunda kalabilirsiniz, bazen de büyük bir kavgaya götürebilir sizi.
kafasını asfalta sürtmek istediğim andır .
Ne kadar severseniz sevin, ne kadar güvenirseniz güvenin yalan söylediğini öğrendiğiniz an her şey biter. Entrynin hikayesi.

(#21721442)
beyniniz bir anda uyuşmaya başlar ne söyleneni anlarsınız ne de siz bir şey söyleyebilirsiniz. derhal bu yaptığı burnundan getirilmelidir.
yalanına bağlıdır. illa beyaz yalan söyleyen ilerde büyük yalan söyler diye bir şey yok. hepimiz yalan söylüyoruz.
içinden ''siktim belanı'' diye geçirilen andır.
her şeyin bittiği andır. derhal ikaz edilmeli, dinlemiyorsa ayrılmalıdır.