sevgililerin yaşadığı en büyük sorun

murphy'dir o murphy!!!
taktım bi bulsam onu, ben biliyorum yapacağımı.

bazı şeylerin karşılıksız olmasıdır. misal: fedakarlık. bir taraf fedakarlık yapıyorsa bazı şeylerde öteki tarafında yapması lazım. yoksa tabiri caizse boku çıkar. çıktı ve çıkıyor.

abartılan en büyük sorun eski sevgili ile görüşmek.

(bkz: aptal dedikodular)

avea 5000 mesaj.

(bkz: güven).

birbirlerinin üstüne çok düşmeleri ve her anlarını beraber geçirmeleri. (bkz: çok muhabbet tez ayrılık getirir)

gerçek manada birbirlerini anlamazlar. muhakkak kırılacak bir sebep bulurlar. nazın geçmesi böyle bir şeydir herhalde. ama olay nazdan öteye gidip işkenceye dönüşür. beni birtek sen anladın, sen de yanlış anlamışsın dedirten durumdur.

sex den sonraki ilk 5 dakika pişmamlık ve iticilik.

baş ağrısı sorunsalıdır. er kişi büyük bir istekle eve gelmiştir. hatun kişi anlatırda anlatır, bir türlü bitmek bilmez lafı. ordan , burdan ,ayşe teyzeden. er kişi sıkılmıştır dinlemekten. açar televizyonu ,alır eline birayı. dinliyormuş gibi yapar hatunu.
gözü yataktadır adamın.
hatun hissetmiştir durumu ve tutmuştur birden ağrısı. bir gün ,iki gün. derken büyük problem. cinsellik değilmidir ilişkiyi dirilten.....

aralarındaki anlayış eksikliği..

ilişkinin alışkanlığa dönüşmesidir; bu durumu arkadaş gibi sevmek, nihayetinde kardeşçe sevmek izler...

sevgili olmaktır zira aşkların en güzel yanı uzaktan yaşanması değil midir?

Erkeğin sürekli elinin kızın saçına dolaşması.

güvensizlik...

(bkz: cinsel sorunlar)

tarafların birbirini yeteri kadar tanıyamamasıdır.

güvensizlik ve kıskançlık tarafların yeteri kadar birbirini tanıyammasından olur.
nicedir kadın;
beni seven böyle sevsin.
beni beğenen böyle beğensin.
ben aramam o arasın.(ne bu yaa. tamam naz yapacanda çocuklaşmadan yap.)

üfff erkek desen o da ondan farklı değil.

nerdesin?
sana demedim mi o eteği giyme diye.
onla görüşme.
ona gıcık oluyorum, bi daha görmeyeyim onla seni.
yarın mutlaka gelmelisin.(ulan ne gelecek kız senin ayağına salak. az biraz ağır ol koç. hööt hüüt ne lan bu.
biraz ince düşün)

yavrucum bu ilişki olayı takım oyunudur.
yok ben kafama eserse bunu yaparım. yok ben sevdiğimi söylemem o anlasın.
kızım biz türküz türk. köşeli anlarız anladın mı?
napalım, anca bu kadar kafamız basıyor. allah bize bu kadar vermiş.

velhasıl taraflar iplemem, sallamam derse daha çok ayrılınır ve barışılır.
(ohoo vizontele daha çok yanar...)

kendiniz olun kardeşler. tanıyın ve anlayın birbirnizi.
sizin için önemli olanları konuşun beklentilerinizi konuşun.

şunu yazmadan geçemeyeceğim.
kadınlar sevgililerine(erkeklere ama)bu ilişkiden ne beklediğini açık açık söylerse erkeğin ilişkiye bakış açısını en kısa sürede anlayacaktır.

bizim kızlar ilk önce okul evlilik en son diyorlar ya hani...
haklılar ama erkeklerden beklediklerinizi ona karşı söyleyince bakalım ne yapacakalar.
ben erkekleri tanıyorsam ki kendimden biliyorum. bu hareketinizle onun kafasını fazlası ile meşgul edersiniz.
yani ''lan bu kız ciddi felan diyo'' diye kankasına inceden çıtlatır.
siz siz olun erkeklere çok güvenmeyin.

hee elbette yaşayacaksınız ama dozaşını kaçırmadan.
sevgili olmasını istediğiniz insanı(budur dediğiniz)biraz sınayın bakalım ne olacak?

(o eh işte vereni bi bulursam var yaa)

bir çok sorun vardır.
bazen ekonomiktir,bazen sadakattir,bazen geçmişten kalan izlerdir,bazen sorumsuzluktur,bazen ayrı insanlar olduğunun geç anlaşılmasıdır.
şahsi fikrim en büyük sorun çıkan problemlerin ardından "sevgi" kavramının içinin boşalması,daralması ve anlamını kaybetmesidir.
büyükler der hep;"bu zamanda sevgi bulmak zor bizim zamanımızda herşey farklıydı"bu cümle sisteme karşı edilen tam bir devrimci söylemdir.
ama çoğu insan bunu fark etmeden söyler.
günümüzün aşkları oldu bittileri büyüyen çarkın sevgi kavramının da içini boşaltmasından kaynaklamaktadır.
çünkü insanlar hızla yozlaşıyor,yozlaştıkça ortada sevicek kimse kalmıyor sevicek kimse de kalmayınca hep birlikte sevginin olmadığı bir dünyaya doğru hızla ilerliyoruz.
felsefi açıdan sevgi kavramının yok olması çok önemli ama dünyayı yöneten ve her şartta şekil veren sermaye döngüsünün hiç bişey umurunda değil...

'ailenin bile' karışmadığı her noktada kısıtlama getiren, sınırlarıyla hayatını yönlendiren, paylaşamamızlığı ile zarar verip yıpratan, sahiplenici kişiliğe tezat olarak özgürlüğüne düşkün kişiliğin öyle ya da böyle çakışan hayatlarında yaşanan sorun*.

(bkz: sevgilinin yakın arkadaşı)

eşitliğin olmaması ve ilişkiye tek bir tarafın yön vermesidir.
misal;
- aşkım kebapçıya gidelim mi?
iç ses: kebapçıya gideceğiz.
- yok canım ya ben pek kebap sevmiyorum.
iç ses: ne kebabı ya, makarna istiyorum ben.
- sen de lahmacun yersin.
iç ses: kebapçıya gideceğiz!.

"alo, nerdesin ?" sorusudur.

aralarındaki iletişimsizlik ve bununla birlikte açığa çıkan güvensizlik..
bazen de birbirlerini tam anlamıyla tanıyamamış olmaları ilişkiyi uçurumdan aşağı iticek olan en büyük sorundur..

sindirim, özellikle aşkı sindiremiyorlar.

boş ev bulmak.