bugün

ilk zamanlar saçma triplere girilir. halk tuvaletini görünce "acaba buraya sıçmış mıydı huağğ" diye oturur ağlarsınız. yürüdüğünüz kaldırım taşını çalıp evde saklamak istersiniz. hatta belki sürekli sürekli gittiğiniz köftecide işe başlarsınız (bence de yok artık). sonra alışırsınız. bana acıyı yaşamak değil de acıya alışmak daha acı geliyor.
Hiç gelmedi ki gitsin.
1 aylık o malum şehirden uzağım.Tam bir ayrılık olmasa da bu bile beni üzüyor.Sevilen insandan uzaklaşmak zor arkadaşlar üstelik her gün onunlaysanız her anınız da o varsa haliyle bir boşluğa düşüyorsunuz.Ben kendimi sayılı gün çabuk geçer diye teselli ederek sevgi ve özlemle kavuşmayı bekliyorum.Umarım, sevdiklerinizden ayrı kalmak zorunda kalmazsınız.Hayat birlikteyken güzel.
"Dünyadan gitmesin" diyerek yazar arkadaşa moral motivasyon vermek lazım.
Şehri yakmayı gerektirir.
Onun yokluğunda şehir yaşanmaz bir yer olur çıkar. O kadar çok üzülür o kadar çok ağlarsınız ki onu tahmin ettiğinizden daha çok sevdiğinizi anlarsınız.
Zulümdür. Hele eşiniz ise bu şahıs, göz yaşını akıtır. Net!
Ozlem basliyor o yolculuga ciktigi ilk saniyede. Tuttugun gozyaslarin arkasindan su niyetine dokuluveriyor. Sehir ilk saniyelerinden anlamsizlasmaya, bogucu olmaya basliyor.

Aci cektiriyor. Uyutmuyor. Nefesiniz kesiliyor ve zaten her an dusundugunuz kisiyi bu sefer daha da cok dusunuyorsunuz. Acaba iyi mi? Ac mi, tok mu, usuyor mu, yalniz mi...

Arayasiniz geliyor; bir ariyor, iki ariyorsunuz, ucuncude rahatsiz etmeyeyim biraz alissin diyorsunuz.

Sonra biri yanibizda arasin da sesini duyayim diye tum firsatlari kollamaya basliyorsunuz. Kimisi bu zaafinizi kullanarak saatlerce gorusmesine ragmen bi merhaba dedirtmiyor telefonda. Eli mahkum egilip dinlediginizle kaliyorsunuz.

Haberlerini dinliyorsunuz. Bugun su isini halletmis. Su gun hasta olmus. Hasta oldugu gunler eliniz ayaginiz dagiliyor, ona ulasamamak, bi corba icirememek mahvediyor.

Olur da tesadufen ayni sehirde karsilasinca boynunuza bir sariliyor ki iciniz eriyor, basiniz donuyor, gozler yasli caktirmadan siliniyor..

o an en paha bicilmez an sanirim. Sizi ozledigini soyledigi o an.

Hayir bunu tahmin etmek cok mu zor. Illa soylettiriyorsunuz.
sen gelsen de, gelmesen de; gitsen de, gitmesen de bu şehir çok ıssız.
muş çok ıssız yar. kimseler yok.
sen varken şehir de, sen gidince burası kasaba ey yar.
derdim yüreğimde eller ne bilsin.
gönülden gittikten sonra

şehir çok küçük...
Bi kaç aya artık onu eskisi gibi sevmediğinizi anlamanıza yarar, başkada bir boka yaramaz.
Gidenin yoları her daim açık bahtı güzel olsun efendim.
Ulan ben ülkeden gittim , ayrılığın onuncu günü manita yapan adam gittikten hemen sonra nişanlandı. Numaramı çekiyorsunuz ben mi bu kadar boş mala aşık oldum?
horoz şekerini elinden düşüren çocuk mahzunluğu lan. sağlam bi ilişkiyse o mahzunlukla güçlenir de, değilse bi kaç aya siktiri çeker biri. 2 ay sonra içine gireceğim durum olduğundan çok da atıp tutmak istemiyorum.
üzerinden daha 5 gün geçti aq açacağınız başlığı sikeyim sizin.
Madem o kadar seviliyorsa giden kişi,
zamanı geldiğinde nikahı basmak daha sağlıklı olur iki taraf için.
Sehir yine iyiymiş benim basima yurtdisina giden modeli geldi.
Şehir anlamsız gelir. yollar, kafeler.. gözün hep bir şey arıyor olurken bu sefer bakacağın yer kalmaz. Evden çıkmaya sebebin olmaz. Şehir güzelse sebebi oymuş anlarsın.
ağlatır. aynı şehirde nefes almak bile bana yetiyor diyen kutsiyi zora sokacak durumdur. dinlemeyin efenim.
Bayağı etkili bir yıkımdır. Başlı başına bir devrimdir kalp için..