bugün

anlamsiz salak bir soru cumlesi iste.


- sen mi geldin?
- yok daha yoldayim.
(bkz: sen mi geldin sorusuna verilebilecek cevaplar)
Düzanlamda değerlendirilmemesi gereken tümce şöyle ki soruyu soranın amacı gelip gelmediğini öğrenmek değil soruya alınacak herhangi bir yanıtla duyulan sese aşina alup olmadığını öğrenmketir, soruyu sormaktaki amaç yanıt olan sesi duymaktır. Tıpkı "kim o?" sorusuna "ben" yanıtını veren kişi gibi. "Saatin var mı? " diye soran kişinin düz anlamda saatin olup olmadığını öğrenmek istemesi ancak bu yargıyla aslında saatin kaç olduğunu sorması gibi.
evlilikte 10. yıldan sonra başlayan muhabbetlerden.
-sen mi geldin?
-sence!! *
Kör müsün diye cevaplanası sorudur. Ağız alışkanlığıdır.
anne: a
çocuk: ç

çocuk tüm yorgunluğuyla kapıyı açıp içeri girer. çantasını kapıya yakın bir yere fırlatırken annesinin sesini duyar.
a- sen mi geldin?
ç- hayır. *
başka kimi bekliyordun ki? diye cevap verilesi durumdur.
-sen mi geldin?
+hayır yarım saate gelirim .
sen mi geldin?
-istemiyorsan geri dönebilirim.
- yoksa keke sen mi geldin ?
Bilmem ben mi gelmişim diye cevapladığım soru.

(bkz: öyle soruya böyle cevap)
bence hoş bir soru.

ne zamandır yoktun. söyle neler getirdin.

şeklinde devamı getirilebilir.