bugün

Tin ve zekanın, para veya diğer maddesel olgularla ulaşamayacağı bir mertebe.
Sanat icra eden her insan biraz deli ve biraz da iç dünyasında yaşamayı seven kişidir. Kimisi rüyasında gördüğünü resmeder, kimisi gözleri kör olduğu halde, Dünya'ya mal olacak şarkılar üretir.
"...sanat, deliliği meşru kılar..."

(Beyoğlu Rapsodisi - Ahmet Ümit, s.119)
Freud’a göre sanat “ Uzun süredir farkında olduğumuz gibi, sanat en eski ve en derinden hissedilen kültürel özgürlük için tamamlayıcı bir doyum sunar ve bu sebepten dolayı insanın medeniyet uğruna feda ettiği şeyler için razı olmasına başka hiçbir şeyin hizmet etmediği kadar hizmet eder. Öte yandan, sanatın çoğalması her kültürün ihtiyaç duyduğu kimlik duygusunu çok değerli duygusal tecrübelerin paylaşması için Fırsat sunarak pekiştirir. Ve bu sanat o kültürün başarılarını gösterdiğinde ve etkileyici bir yolla ideallerini ( insanların) aklına getirdiğinde, toplumun narsistik duygularını da doyuma ulaştırır”.
Kendini, doğayı veya soyutu anlatabilme becerisi.
sanat sormak içindir.

delilik, sanatın başladığı yerde mi vuku bulur yoksa bittiği yerde mi?
şahsi ve muhteremdir dersem linç yeme olasılığım kaçtır?
türkiye'de orta sınıfın egemen olduğunu -hatta türkiye'de artık orta sınıf olduğunu- ve fransa'nın edebiyatta, müzikte, tiyatroda ve sinemada başarısız olduğunu iddia edenler tarafından yorumlanmaması gereken kavram.

(bkz: sakin ol ve elindeki klavyeyi yavaşça yere bırak)
türkiye'de göt ve bacaktan oluşan ikilemdir sanat. açıyorum televizyonu mıymıntı mıymıntı hareketler. ben utanıyorum,onların yerine. bana şans verilseydi eminim en güzel işi çıkarmak için kıçımı yırtardım,ama seksapelim yok. ha bide istanbul'da yaşamak şart onu unuttum.
Uzaklaştıkça yalnızlaşırsın, yalnızlaştıkça kalabalık yığınlar içerisine hapsolmuş ve sıkıştırılmış hissedersin. insanın, özellikle bazılarının, uzaklığını belli mesafenin üzerine çıkarmaması gerekir çünkü kişinin benliği kayboluyor.
"Ne kadar güzel yapılmış, ne kadar güzel bir surette Sâni'inin cemaline delalet ediyor" değil mi ?

görsel
"Sanat bir yakarıştır. Bu her şeyi anlatıyor. insan sanat aracılığı ile umudunu dile getirir. Bu umudu dile getirmeyen, manevi temeli olmayan hiçbir şeyin sanatla ilgisi yoktur, bunlar ancak parlak birer entelektüel analiz olabilirler. Tekrarlıyorum, sanat bir yakarma, bir dua biçimidir ve insan yalnızca duasıyla yaşar."
Andrey Tarkovski
"sanat bir yakarıştır. bu her şeyi anlatıyor. insan sanat aracılığı ile umudunu dile getirir. bu umudu dile getirmeyen, manevi temeli olmayan hiçbir şeyin sanatla ilgisi yoktur, bunlar ancak parlak birer entelektüel analiz olabilirler. tekrarlıyorum, sanat bir yakarma, bir dua biçimidir ve insan yalnızca duasıyla yaşar."
andrey tarkovski
insanların duygu ve düşüncelerini estetik olarak yansıtmasıdır.
Homo sapiensin tinini zaman zaman dizginleyen zaman zaman şahlandıran ve evreni hem çözümlemede hem de gizemlendirmede önemli katkı payı olan rekreasyonlar bütünüdür.
Otto Rank'a göre yaşayabilmemiz için gereken yanılsamalardan biridir.

Oldum olası sanata meraklı olup sanattan zevk alan ben, sanatın hiçbir dalıyla ilgilenememe cehlini yaşamış biriyim. Heyhat...
''Her şey, bu tür sorular boyunca ilerledikçe, bütün sanatların birbirlerine karıştıklarını, soruların da sonsuzca, üstelik tam bir cevaba kavuşturulmayı beklemeden içiçe geçtiklerini, birbirlerini tam bir cevap bulmaksızın. dürterek üretip durduklarını gösteriyor: böylece, ışığa ihtiyaç duymadan dinleyebileceğinizi sandığınız müziğin bile, pekâlâ mimarlığı da harekete geçirdiğini, Barok bir eserin çalınabileceği yer ile, bir Rock müziği konserinin verilebileceği yerin aynı olmayacağını, bu durumun da asla tesadüfi olmadığını farkedebilirsiniz. Aynı şekilde, Bach'ın Füg Sanatı, hem bir matematik, hem de bir nota dizisi estetiğine, başka bir deyişle "kaligrafi" sanatına dayanıyor gibidir.''
ulus baker.
''eğer, şuur seviyesinin her değişiminde gerçeklik seviyesinin de değişmesi ve sanatın görünümlerinin “sıradan varoluş”a nisbetle daha yüksek bir varoluşa karşılık olmasını gözönünde tutarsanız, sanatçı, hamurunu veya çamurunu istediği yerden alabilir, bütün kıymet, ona üflediği ruh ve nefeste…''
görsel
osmanlı'nın çok ileride olduğu alan.
sanat; gençliğe terbiye, yaşlılığa avuntu, yoksullara zenginlik ve zenginlere de süs verir.” “sanat; iyiyi, özgür olarak yaratan insanı, mükemmelliğe ulaştırma yoludur.”
bize osmanlı'dan miras.
yaratıcılık ve hayal gücünü ifade edebilmek
bazısının içine tüküresin gelir, bazısına hayran hayran bakıp içine giresin.
birisi sana ışık yılı uzak anlamlarda, birisi yüreğinin de içinde,
öyle bir şey,

meraklısına tavsiye edilir.
artsandculture.google.com
görsel
görsel
Kuşkusuz aşinalık tüketir. Her günkü şeylerin varlıkları, onlara ihtimam gösterilmediği için, yani her seferinde yeniden ilgilenilmeden onun varlığına aşina olunduğu için, tüketilir. Sanat, her gün önümüzde, elimiz altında olduğu için Aşina olduğumuz şeyi - örneğin; her gün aynı yerde olduğu için hiç dikkat etmediğimiz masayı, yapıtında yeniden ilgi gösterilir, varlığının farkında varılır hale getirir. Bu yönüyle sanat, varlığı unutulmuşu/aşinalışmışın varlığını ihtimam göstermelik'e getirir.

Bu yapıttaki masa, odadaki masa gibi aşinalaşılarak varlığı tüketilir değildir. Çünkü sanat eserinde masanın varlığının farkında olunmak özsel olarak belirlenmiştir. Her gün orada olsa bile, o tablo artık dikkat edilen bir şey olmasa bile oradaki masa varlığı Aşina olunmuş, unutulmuş değil, daima var Olmasıyla oradadır.

Sanat çatışma amaçlar. Çatışma burada, karşıtlık veya Bir araya gelme Kayda alınmaksızın çat- kökünden "birbirine çatarak çatı oluşturma" Anlamındadır. Sanat eseri bir çatı teşkil etmez ama çatışmadır: Tarihsel olanın, yeni olanla çatışması. Şu noktada çatışan varlık sanat eserinde (i) yeniye tarihselin getirilişi ve (ii) yenidir. Estetik mi Ontolojik mi bilmiyor burhan dedem.