bugün

anneannesi yada babaannesi ile birlikte köy salçası yapmayan kızlar yetişiyor.
ketçabın avrupa birliğine alınmamış hali.
makarna ve pilavda salça ya da domates kırmızı çizgimdir, salçasızsa mantı da yemem.
domates çorbasının da kıpkırmızı olanı makbuldür.
biber salçasıyla yapılan taratoru da çok severim ama tabiki ev yapımı olmakk kaydıyla. hazır biber salçaları bir halta benzemiyor.
en olumlu tarafı ;

makarnanın kuru kuru yenmesini önler.
biz çocukken sokakta bütün mahallenin kadınları toplanıp kazanlarda yaparlardı. bize de ekmeğe sürüp verirlerdi.
eğitim fakültesi müzik/resim öğretmenliği bölümündeki kantinci emin'in bir numaralı dostudur salça. Gidip emin'den bir tost isteyin, hemen şu cevabı alacaksınız: Salça koyim mi? Ayrıca bu emin gruplara salça olmasıyla da tanınır (bkz: 152 evler kampüsündeki kantinci emin)
Soğanın yanında en sevdiğimdir. Zaten salça olmadı mı bir sulu yemekte o yemeğin tadı olmaz.
hayatın temel kaynaklarından birisidir. yemeklerin ana kaynağı, ham maddesidir.. olmazsa olmazıdır.

kesinlikle evde yapılmalıdır, hazır satılanların ne ekşisi var ne tadı, tuzu var bir şeye benzemiyor.

ege civarlarında domatesten , doğu civarlarda çoğunlukla biberden yapılır. şahsen domatesli olanı tercih ederim.

görsel
(bkz: yemeğin salçalısı kadının kalçalısı)
balıkesir ve ege civarındaki çocukların ''anneeee! karnım acıktı sesiyle, annenin bir köy ekmeğine sürdüğü nefis domates ürünüdür.
her domates salça değildir ama her salça domatestir.
bi sos türü.
vazgeçemeyeceğim yegane gıda maddesidir.

bazen tereyağ ile kavurup ekmek arası yapıp yediğim bile olur, çok seviyorum.
domatesin koyulaştırılmış suyudur.
kapağı açıldıktan sonra direkt küf olayına girmeye müsait bir besin meddesi.
kapak açıldıktan sonra salçanın üzerine hafif zeytinyağı gezdirilirse küflenmeyi önlemiş olursunuz.