bugün

SAiNT-SiMON (1760-1825)

Geleceğin toplumlarını politikacıların değil teknik elemanların yöneteceğini ilk defa ileri süren kişi,ilk sosyalist ve sosyalizm kelmesini ilk kullanandır
fransız filozof ve iktisatçı. 1814'de sekreteri ile birlikte yayımladığı avrupa topluluğunun yeniden örgütlenmesi üzerine isimli yapıtta, bir avrupa parlamentosu kurmayı önerdi. 1816 yılında ve ilerleyen yıllarda, kendi sistemini açıkladı. bu sistemde, sanayiye ve sanayici sınıfa önemli bir yer veriyor ve en iyi fizikçi, kimyacı, bankacı, sanayici ve tarımsal üreticileri bu sınıfa sokuyordu. daha sonra, 1820-1823 yılları arasında, güç koşullar içinde yaşayan kimselerle ilgilenerek en yoksul ve en kalabalık sınıfın yaşama koşullarının düzeltilmesi gerektiğini ileri sürdü.
Hatayda ki kiliseye adını veren aziz. (bkz: Saint simon kilisesi)
sosyalizmin ilk fikir babalarından. marx kendisinden çok yararlandığını söylemiştir. aslında zengindir kendisi. emlak alım satımından bir hayli zengin olmuştur.
sosyalizmin ve kapitalizmin ideoloğu olarak görülür. düşüncesindeki temel özellik soylular, rahipler gibi asalak sınıflara karşı toplumda üretici ve endüstriyel sınıfların egemenliğinin kurulması isteğidir.
ilk sosyalist, ilk sosyolog. bir cok konuda marx ondan yararlanmistir. ögrencisi olan auguste comte ile birlikte politika dergisini cikarmislardir. comte onun icin "tek basima 3 yilda kitaplardan ögrenemeyecegim bilgileri onun yaninda 6 ayda ögrendim" demistir.

(bkz: cemil meric saint-simon ilk sosyolog ilk sosyalist)
"la societe c'est le travail" toplum iştir, emektir, çalışmadır. sözünü söylemiştir.
verdiği bir farazi örnekte bir ülkedeki tüm bilim ve sanat dallarının önde gelen 10 kişisinin katledilmesinin ülkeyi de katledeceğini tüm politika ve siyaset dallarına soyunmuşların önde gelen 10 kişisinin katledilmesininse ülkenin önünü açacağını savunmuş 17. yüzyıl düşünürüdür.

Kendisini elit takım pek tutmadığından Amerikan ve başka kütüphanelerde kendi kitaplarına değil daha çok kendiyle ilgili kitaplara rastlanır. Teorisyendir, biraz da tipsizdir.
sosyolojik bir sınıf teorisi geliştiremeyen iktisatçı.
bu kadar sosyoloji ile ilgilen ama geliştireme. tuhaf. neyse...
onun temel ilgisi, üretenlerle tüketenlerdi zaten doğal olarak.
ütopik sosyalizmin kurucusu kabul edilen, sosyolog.
Henri Saint Simon 1760-1825 yılları arasından yasamıstır. Avrupa toplum teorisine sanayi toplumu terimini sokan kisidir. Saint simon, sanayilesme surecini feodal toplumun militarist ruhunun karsısında, özünde barışçı bir temelde tanımlamıştır. Saint simon özellikle, tüketim etrafında toplanmış feodal toplum yapısından üretim etrafında toplanmış sanayi toplumuna geçiş surecinin analiziyle ilgilenmisti.
fransız ihtilalini takibenki ilk 15 yıl içerisinde şöyle düşünmüştür:
"fransa, devlet idarecilerini, aristorkat zümresini, mal-mülk varislerini, din ahalisini yitirse ne halde olur? ee üzülür. başka? başka bir şey olmaz.. fransa, yine aynı fransa, kan yine aynı kan kalır.
"peki ama fransa, 100 kadar fizikçi bir deste kimyacı, 50 fizyoterapisti, 100 zirai işçisini, 1000 fabrika koordinatörü ve şefini kaybetse ne olur?", "fransa fransa olmaktan çıkar tabi kii.."
elbetteki postmodern hayatları birbirne bağlayan iş bölümü yani, endüstriyel insandır. bu endüstriyel insan rant amacı güderek, haksız kazanç elde etmez, paylaşımlarda bulunur.. bu gibi işler, fransayı sömürenlerin metodolojisini yansıtır. doğanın insan için var olduğu kabalığına varılacak olursa, insanlar birbirleri yerine sınırsız kaynakları ziyadesiyle doğayı sömürsünler.. marx gibi simon da, ilerleme kaydedilip, evrimleşmek isteniyorsa, bunun sınıf mücadelesinin başarı ile nihayetlendirilmesinin önemine değinmektedir.
simonu diğer sosyalist sterotiplerden ayıran nokta, müteşebbis girişimi ve teşebbüsünü makul ve gerekli görmesidir. onun için, girşimci rant ve kara yönelmesin yeter. endüstryiwl ve zirai üretim edevatlarının sahipleri olmasını isterken, bunların ehli kişilerde toplanmasını talep etmektedir. bu işi de, en çok randımanı alacağı kişiyi saptrayrak devri daim yapacak devlettir.
kapitali elinde bulundurup sosyalizm görüşünü dillendirmek?

garip bir adamdı kendisi. esin kaynakları hep unutulur aslında ki kendiside pek hatırlanıyor sanılmaz.
hz. muhammed ile beraber hakkıyla bilip anlaşıldığında bugüne kadar olan olmuş herşeyi ikisi özetleyiverirler. doğu+batı.
sosyoloji'nin kurucusudur. sosyalizmin temellerini atmıştır ve endüstri toplumu kuramını, enternasyonal düşünceyi, pozitivizmi, teknokratik düşünceyi yaratmıştır.
toplumun din ile yönetilmesi ile ciddi anlamda çatışmıştır ve bilimin daha ön plana çıkması için çabalamıştır.
her ne kadar sosyolojinin kurucuları arasında gösterilsede üretime katkıda bulunanlar arasında sermaye sahiplerinide saymıştı. kar üretim sonucu meydana geldiğinden ona göre haklıydı. endüstriyi üretimde bulunan herkesin katıldığı bir işbölümü olarak görmüştü. bu nedenle sınıflar arası çatışmayı öngörememişti.
saint simon'un genel düşüncesi göre her toplum düzeni mutlak surette o toplumun sahip olduğu ekonomik yapıyı belirler bu yüzden toplum bütün kuvvetleriyle sanayide toplanmalıdır der. içinde bulundukları ekonomik buhranları anlamaya çalışmıştır, gelecekteki devlet veya sistem nasıl olmalıdır nasıl olmamalıdır bunların üzerine düşünmüştür, kendisi fransız ihtilalini bir dönüm noktası olarak görür, gelecekteki hayallenen topluma sınai devlet der. değişimi yapacak sosyologlar ve sanayicilerdir diye düşünür, yanılsa da birçok düşünürü etkilemiştir.
bir rivayete göre madam de stael'e yaptığı evlenme teklifi şu şekildedir;

"hanımefendi siz bu dünyanın en olağanüstü kadınısınız, ben de en olağanüstü erkeği; hiç şüpheniz olmasın ki ikimiz daha da olağanüstü bir çocuk yaparız."

magazinel kimliği dışında, ilk sosyolog olarak kabul edilir.

(bkz: endüstri toplumu nasıl örgütlenmelidir)
ilk sosyalist ilk sosyolog....Saint Simon toplumu çalışanlar ve çalışmayanlar olarak ikiye ayırır. Çalışanları bal arılarına çalışmayanları ise eşek arılarına benzetir.
endüstri toplumu kavramını ilk ortaya atan ilk ortaya atan sosyologtur. ancak çalışmaları sistematik olmaktan uzaktır. sosyolojiye birçok alanda yeni fikirler katmıştır. bu sebeple durkheim, comte‘den daha çok saint simon’u pozitivizmin ve sosyolojinin kurucusu olarak görür. saint simon, yeni bilimin teorik inşasından sonra derhal uygulamaya geçilmesini arzu eder. bu yolla avrupa’daki büyük bunalımın sona ereceğini umar. bunu yeni bir din haline dönüştürüp toplumu onun aracılığıyla yeniden organize etmek ister.

saint simon, muhafazakar sosyolojik teori ile devrimci yaklaşımı bir arada kullanmıştır. muhafazakar açıdan saint simon toplumu olduğu gibi korumak istemiştir ancak bonald ve maistre‘de olduğu gibi orta çağ’a dönüşü savunmamıştır. ayrıca pozitivisttir yani toplumsal fenomenlerin doğa bilimlerinde kullanılan bilimsel tekniklerle incelenmesini savunmuştur. öte yandan saint simon, özellikle ekonomik sistemin merkezi planlaması olmak üzere sosyalist reformların gereğini vurgulamıştır fakat saint simon, daha sonra marx’ın yaptığı kadar ileri gitmemiştir. örneğin işçi sınıfının kapitalistlerle yer değiştireceğini düşünmemiştir.
Taraftarları deli gömleği gibi arkadan iliklenen gömlekler giyerlermiş. Sebebi ise gömlek giymek için bile birine ihtiyaç duyup dayanışma ruhunu her daim diri tutmakmış ve bireyselciliğin önüne geçmekmiş. Cemil Meriç'in yalancısıyım.
endüstri toplumu kavramını ilk ortaya atan ilk ortaya atan sosyologtur. ancak çalışmaları sistematik olmaktan uzaktır. sosyolojiye birçok alanda yeni fikirler katmıştır. bu sebeple durkheim, comte‘den daha çok saint simon’u pozitivizmin ve sosyolojinin kurucusu olarak görür. saint simon, yeni bilimin teorik inşasından sonra derhal uygulamaya geçilmesini arzu eder. bu yolla avrupa’daki büyük bunalımın sona ereceğini umar. bunu yeni bir din haline dönüştürüp toplumu onun aracılığıyla yeniden organize etmek ister.

saint simon, muhafazakar sosyolojik teori ile devrimci yaklaşımı bir arada kullanmıştır. muhafazakar açıdan saint simon toplumu olduğu gibi korumak istemiştir ancak bonald ve maistre‘de olduğu gibi orta çağ’a dönüşü savunmamıştır. ayrıca pozitivisttir yani toplumsal fenomenlerin doğa bilimlerinde kullanılan bilimsel tekniklerle incelenmesini savunmuştur. öte yandan saint simon, özellikle ekonomik sistemin merkezi planlaması olmak üzere sosyalist reformların gereğini vurgulamıştır fakat saint simon, daha sonra marx’ın yaptığı kadar ileri gitmemiştir. örneğin işçi sınıfının kapitalistlerle yer değiştireceğini düşünmemiştir.