bugün

dublajın kalitesini beğenmeyen yada oyuncuların orijinal sesini duyma heveslisi filmsever.
dublaja katlanamıyor, o iğrenç berbat aptal, görüntüye uymayan sesleri duymaktan nefret ediyor, dublajlı film izlerken ekrana karşı;
- jack ? hayrolsun inşallah niye bokum gibi konuşuyorsun ?
gibi sitemlerde bulunuyor olabilir.

bu adam işte böyle bir adam. şahsen benim için hiç problem değil. dublajlı da izlerim.
genelleme dışında kalan kişiler.

(bkz: işitme engelli)
dublaj katliamına gıcık olup altyazı katliamını anlayacak ingilizce seviyesine ulaşmamış kişi.
en güzelini yapan kişi bok ediyo çünkü dublaj filmi.Bu arada bana alt yazılı film izlenebilcek site söyleyene de uzun yıllar minnettar kalınılıcaktır.
filmin orjinalini seven kişidir.
Muhtemelen Godfather'ın türkçe dublajını izlemeye kalkışıp hayattan soğumuş biri olabilir.O günden sonra türkçe dublaj film izlememeye yemin etmiş olabilir.Şu videoyu izledikten sonra hala türkçe dublaj diyebilen biri varsa film izlemesin daha zaten.
http://www.youtube.com/watch?v=WM2S_27rZuQ&feature=related

Adamlar consiglieri bile demeye üşenmişler. tek başıma dublaj yapmaya kalksam daha iyisini yapardım muhtemelen.
ses efektlerinin ve seslerin orijinalliğini dinlemekten zevk alan kişidir, biraz ingilizce biliyorsa zaten yanlış çevirileri anlaması ve kendi içselliğinde düzeltmesi mümkün olan kişidir.
türklerin dublaj sektöründe berbat olduğunu bilen kişidir. ulan bir filmi 3 kişinin seslendirdiğini gördüm. herkes aynı tonda konusuyor, birden fazla kişinin ağzı oynayınca bır sahnede, hangısının konustugunu anlayamıyorsun. hepsi aynı.
orijinale saygılı olan kişidir. zira repliklerin çevirileri genelde b.ktandır ve tüm filmlerde seslendirmeyi hep o bir avuç insan yapar. (bkz: tüm zencilerin sesi aynı lan)
kalitesiz dublaja karşı çıkan kişidir.
bir üç renk üçlemesinin dokunaklı diyaloglarını, dancer in the dark'ın müzikle karışık trajedisini, annie hall'ın içerdiği woody allen nevrozlarını dublajlı izlemeyi hayal edemeyen kişidir. türkiye'nin iyi olduğu tek dublaj animasyon filmler ve çizgi filmlerdir şahsımca.
dublajların ne kadar rezil olduğunu bilen kişidir. az buçuk da yabancı dili varsa gayet doğal olan durumdur.
buz devri dısında guzel turkce dublaj olmamasından kaynaklanır.
beğeni düzeyi oldukça yüksek kişidir.
dublajın yerlerde olduğu Türkiye gibi bir ülkede en iyisini yapan kişidir.
orjinal sesleriyle izlemeyi seviyordur. (bkz: ben) üstelik dublajların da hiç kaliteli olmadığı göz önünde bulundurursak mantıklı bir harekettir.
orjinali izlemenin zevkini alan kişidir.

ingilizce cümleler ve telaffuzları açısından da ufak ufak pratik yapıyordur. ingilizcesini sağlam tutmaya çalışıyor da olabilir.
Ingilizceyi öğrenmeye hayır diyen mülayim kişi.
dublajlı izlediğinde gülmekten filmi izleyemeyen kisidir.
Tom hanks in etkileyici karizmatik sesini duymak isteyen kişidir.
ehl-i keyf kişidir benim gözümde. her ne kadar dünyadaki sayılı kaliteli dublaj yapabilen ülkelerden olsak da orjinali ayrı bi tadı verir. mesela bi kere bile batiatus*un kendi sesini duymadan o diziyi bitirdiyseniz boşa izlemişsiniz. o adam sadece sesiyle bir karizma yakalamıştır.dublajda ise amele gibi durmaktadır. veya birinin "you gonna be kidding me" demesini "dalga geçiyor olmalısın" diye duyduysanız bu yaşınıza kadar zaten ölmüşünüz ağlayanınız yok.olmadı eğer barney* in "legen-wait for it- dary, legendary" deyişini duymadıysanız/"efsa-bekleyin-nevi, efsanevi" olarak duyduysanız kendinizi en yakın yerden atın. telaffuzları oldukça şey fark ediyor.
filmin orjinal tadına varmak isteyen kişidir.
Filmi gercekten izleyen kisidir.
dublajları yapmacık bulan kişidir. niçin yapmacık bulur, çünkü dublaj ana duyguyu veremez eksik kalır. yahu hiç bir şey orijinalin yerini tutar mı, tutabilir mi?