bugün

sabah güneşi pencereden üzerine vurmuş hatun kişisi.
Kahvaltı masası.
covid-19 yasakları sonrası güneşli bir pazar saBAhı.
Kimseyi ya da hiçbir şeyi görmek istemiyorum. Sabahları aşırı asabi biçimde uyanıyorum. Hayatım boyunca hep de böyle oldu bu.

Yalnız görmek istemediğim şeyden eminim kendini parçalayarak çalan bir çalar saat kesinlikle görmek istemem. Alıp onu böyle duvara bir fırlatacaksın. Fakir olmasam bunlardan şimdiye kadar en az bin tane kırmıştım.
Kahve...
yani aslında size sevgi dolu bakan bir çift göz olabilir. bu sevdiğin kadının olabilir, çocuğun olabilir, annen, baban hatta evcil hayvan bile olabilir.

kimin veya neyin yokluğunu çekiyorsan onu görmek istersin.

ben hali hazırda tavanı görüyorum uzun da bir süre öyle olacak gibi. sanırım artık tavanı istiyorum zaten, mutluyuz sanki o da bana bakıyor çünkü.
Tabiki istanbul Boğazı manzarası eşliğinde muhteşem bir kahvaltı sofrası.
Sigara ile telefon ölümüne kapışır.
(bkz: Anne)
Aile , huzur , iyi bir eş ve en güzeli de her sabah kalktığım da baba diyen bir ses.
Minicik eller.
Şu sıralar yağmurlu, kasvetli, kapalı bir hava görmek çok iyi olurdu.
Kahvaltı masası.....
Günaydın canım sözleri içeren bir gülücük.
Sevdigim insanı gormek ve ilk onun kokusunu duymak.
şeytan.
Gerçek birşeyler...
Alarminin Calmasina daha 4 saat olan telefon saati. 5 de olur ama 4 kafi.
Ne görmek istiyorum bilmiyorum ama asla kedimin gözüme soktuğu poposu olmadığı kesin.
görsel
Evimin deniz manzarası :( suan gördüğüm ise konya ovasini andıran bi sarı tarla.
"Artık hayatını değiştirmeye geldim" diyen Aziz bir kurtarıcı.
bambaşka bir diyarda, öldüm de cennete mi geldim diyebileceğim bir yer görmek isterdim.
Güneşli bir gün Ve papatya.
Onun gözleri.