bugün

12 eylül ruhi su gibi hakiki insanların belini kırdı.
onların anısı her daim canlı ve temizdir.
kirletilmemesi gerekir turnaların yolunun.

ha bu adamları dinlemek ya da sevmek için illaha da alevi olmak gerekmez. bu topraklarda yaşayan ve nereden gelinmiş olursa olunsun, hangi kültüre, ırka, dine vs. tabi olunursa olunsun, bu türküler ve geçmiş hepimizin zenginliğidir ama redd i miras edenlere bi şey denemez tabii. o onların cehaletidir. insan en çok bilmediğine yakındır aslında.

"dosttan bir elma geldi
elma ne güzel elma
içi turunç dışı turunç
ne güzel elma"

http://video.mynet.com/ce...u-turnalar-semahi/878071/
bugün 25.ölüm yıldönümüdür o eşsiz davudi sesin.
(bkz: gece gece)

http://fizy.com/s/1aj8wi
üç kız bir ana demezler bana ağlarlar yana yana.
Ben melamet hırkasını...

[http://www.youtube.com/watch?v=F8CA-tE6m48&feature=player_embedded ]
http://www.youtube.com/watch?v=2bwsnrxkbzu
mevlam senin cennetin yarimden güzel midir!
hayran olduğum tek müzik insanıdır.Sesi şahane sadedir.'Sanatçı' dır.bilinmedik onca türküyü günümüze ulaşmasında çok büyük payı vardır çoğunu notaya geçirip öğrencilerine öğretip ülkede yayılmasını sağlamıştır(Erkan oğur,ismail Hakkı Demircioğlu bu ekolden yetişmiştir.)
Drama köprüsü,üç kız bir ana,melamet hırkası,Söğüt'ün erenleri,enel hak dedikte,gel benim derdime derman eyle ve benzeri onlarca türküsü hepsi teker teker deryadır.binlerce kez dinlenir fakat hiçbir şekilde bir sıkıntı vermez adama.
Trt ye büyük emekleri olmuştur.tabi her 'sanatçı' gibi onu da unutmuştur kurumlar kanunlar.(prostat hastalığı yüzünden yurtdışında ameliyat olmak zorundadır fakat ülkeden çıkma yasağı konulmuştur adına.)
Bir insan ülkesine sanatçı olarak daha ne verebilir?En güzel ezgilerini saklamış yurda dağılmasını amaçlamış, bu uğurda ömrünü müzik insanı yetiştirmeyi adamış.

Tek kelimeyle efsanedir.
hem derlemecidir, hem bestecidir, hem icracıdır,hem enstrüman çalar. türkiye de çok az müzik insanında bu 4 özellik bir aradadır, hele türküleri bir de kabadayı söyler ki en masum türküye bile isyan katar. o drama köprüsünü söylesin ben öleyim...
bir döneme damgasını vurmuş sanatçıdır.
"türkü söylemek benim için bir aşk halidir. en güzel aşklarımı türkü söylerken yaşadım. ne onlar beni aldattı, ne de ben onları. türkü söyledikçe yeşeriyor, çiçekleniyorum. ben yalnız türkü söylemiyorum ki. bu söylediğim türkülerle aynı zamanda, çağdaş türk toplumunun lied'lerini söylüyorum. ben türkü söylerken sazım ne benimle yarışır, ne türkülerle. bize yalnızca eşlik eder. bizi tamamlar. halkımızın büyük ustalarında da saz böyle saygılı bir uyum içindedir. bu açıdan bakılınca, türküleri bir besteci gibi ele aldığım daha iyi anlaşılır."

tavır dergisinin 'ruhi su'yu anlamak' adlı incelemesinde (2008 - eylül), yukarıdaki cümlelerine yer verilmiş aydın sanatçı.

bir devlet konservatuvarında klasik batı müziği eğitimi alan 19 yaşında bir gencimizin kendisini tanımıyor oluşu, beni düşündürmüştür de aynı zamanda.
Türkülerimizin derlenmesinde büyük emeği olan insanlardan biri. Ayrıca drama köprüsü memleket mirası olmasıyla bendeki yeri ayrıdır.
bugün ölümünün 26. yıl dönümü olan ozanlarımızdan. çok kez sürgün yemiş, hapis yatmış, o ünlü sansaryan han'ında işkenceler görmüştür. neden? tabiki düşünceleri değişikti. kürttü. sosyalistti. bu kadar sebep yeterliydi.
"evlerinin önü mersin" türküsünü bir o'ndan dinlerken zevk alırsanız, sivastopol marşını en iyi o söylemiş olunca, karacaoğlan, pir sultan, köroğlu olup yüreklerimize konuk oluyorsa bir insan, bu su kıyısında bulunmuş ermeni çocuk, yitip gitmiş mi oluyor bu hayattan. ölümünün bilmem kaçıncı yıldönümü mü oluyor yani?

bazıları ölmez, birileri çok istese bile ölemezler...
drama köprüsü türküsüyle ölümsüzlüğünü ilan eden türkücüdür.
Türkiye'de özgün müziğin öncü ismidir belki de Ruhi Su. Aslen Ermeni olmasına rağmen Atatürk'ü, Nazım Hikmet'i, Türkiye'yi hepimizden daha iyi savundu. Bugün Usta'nın ölüm yıldönümü, saygıyla ve şükranla anıyoruz...

"Annem beni yetiştirdi
Halkı uyandır dedi
Halk olmadan bir şey olmaz
Halkı uyandır dedi

Bu kavga halkın kavgası
Halkı uyandır dedi
Yoksul halkı emekçiyi
Kaldır uyandır dedi

Uyandır ki uymasın o
Hainin iğvasına
Sahip olsun hem kendine
Hem kendi davasına

Bu kavga halkın kavgası
Halkı uyandır dedi
Yoksul halkı emekçiyi
Kaldır uyandır dedi"
sanırım acem kızı türküsünü en güzel yorumlayan kişidir.

60'dan önce, bu adamı dinleyenleri içeri tıkıyorlarmış.

hoş 2011'li yıllardayız hala aynı düzen tarafından düzülüyoruz . ah be.
sazını söyleyeceği türküdeki coşkuya göre ayarlayabilen bi adamdır. en cozurtulu kayıtlarında bile mest olursunuz dinlerken. hayatını okusanız inanamayacağınız derecede yüksek bir eğitim almış bir opera sanatcısı olduğunu duyunca inanamazsınız. eşinin ilk nezarethanede sesini duyarak merak ederek tanıştığı dilden dile anlatılan bir efsanedir. " bu nasıl istanbul? her yanı zindan içinde" diyerek efkarlandırırken komşu hücrelerdeki bugünün büyük şairlerini, sonradan eşi olan sıdıka hanımın da yüreğini burkar bu müthiş ses. hücrelerde işkenceler devam ederken büyüleyici bariton sesiyle aydınlatır ahmet arifin yüreğini. bugün özgünmüzik denilen müziğin icracılarının içinde onun eserlerini söylemeyen yok gibidir. ama ben bugüne kadar hiçbirinin ağzından şöyle hatırı sayılır bi teşekkür dahi duymadım. en büyük teşekkürüm bugüne kadar vitrine cıkmış yirminin üstünde albümünü bizlere sunan değerli ve de rahmetli eşi sıdıka su hanımefendiyedir. iyiki saklayıp kollamış da tüm o cızırtılı plakları bugün öleli yirmi sekiz yıl olmuş bu büyük sesi her fırsatta dinleyebiliyoruz...
sade gibi görünen saz tekniği aslında onu halk ozanlarına daha fazla yaklaştıran bir özelliği. kendisini büyük saz virtüözleriyle karşılaştırırken bunu da dikkate almak gerek bence.
100. yaşın kutlu olsun usta!
çok güzel bir sesi olan ozandır.
hastalığından dolayı yurt dışına çıkması için zamanın hükümeti tarafından vize verilmeyen devlet sanatçısı. öldükten sonra verdiler canım vizeyi o kadar abartmayın.
memleketimiizn yetiştirdiği ender türkü üstadlarından dır. kıymeti bilinmemiştir. şu an dinlediğimdir. ramazan ayı olmasa içki içilesi dir.
keşke dedem olsaydı da bahçede bi yandan bitkileriyle uğraşırken bi yandan da türkü mırıldanmasını dinleyebilseydim dediğim insandır.
ideolojisi sanatını geçmiş bir insan.
çok büyük bir üstattır kendileri. tabi dünya görüşünden dolayı bazı kesimler pek dinlememiştir bu büyük sanatçıyı.
ama herşeyi geçtim kendine has ve o sakin türkü yorumlamasıyla, o saygın tavırlarıyla türkiye'de gerçek sanatçı
kavramını doldurabilecek sayılı insanlardan birisidir ruhi su.
ayrıca en sevdiğim yorumlamalarından birisi,
(bkz: drama köprüsü)