rte her konuştuğunda bm salonunun boşalması

kimisinin haklı olarak "efendim sucukçu muhasebecisi türkiye'yi temsil ediyor. ona yapılan hakaret türkiye'ye yapılmıştır." demesine vesile olan hakarettir.

haklılar haklı olmaya ama ben bu başlığı der spiegel'in sitesinde açmadım. işte burada hepimiz biz bizeyiz. yandaşlara neyin ne olduğunu anlatmaya çalışıyorum.

diyorum ki "sucukçu muhasebecisi adam yerine konulmuyor, zira adam gibi davranmıyor. konuşuyor ama icraata gelince fıss...". işte bir örneği: (bkz: fatih portakal ın rte ye verdiği ayar)

hele ki dünyaya fetö'yü şikayet etmesi yok mu, hepten komik kaçıyor: (bkz: kendi beslediği örgütü dünyaya şikayet etmek)

ey yandaşlar, bunca kıymet verdiğiniz bu şahsın pyd meselesiyle alakalı olarak abd'ye ikide bir "karar verin, bizi mi tercih edeceksiniz, onları mı?" diye sorduktan ve her sorduğunda malum cevabı aldıktan sonra sanki cevabı verilmemiş gibi aynı soruyu daha kırk kere tekrarlaması ama bir icraatının olmaması, misal, düşmanımıza gözümüzün içine baka baka silah veren ve de darbe organize eden bu terör devletinin üslerini kapatmaması zorunuza gitmiyor mu?

bu sorum özellikle bana milli onur dersi vermeye çalışanlara ithaf olunur!

önemli olan o konuları konuşmaktır benim nezdimde.

beyler size acı bir gerçek yabancı ülkelerdeki kamoyunda rte demek türkiye demek, kimse erdoğan muhalifi veya erdoğan taraftarı olarak ayırmıyo hepimiz aynıyız onların nezdinde, erdoğana yapılan eylem, söylem ve hitaplar bir nevi türkiye yani türk halkına yapılıyor. kaçınız erdoğanın konuşmasını dinlediniz bilmiyorum ama ben sabredip 27 dakikalık konuşmasını dinledim, diğer liderler 17 dakika konuşurken erdoğan 27 dakika konuştu ve kimse süren doldu in diyemedi, şunu açıklıga kavuşturalım istediğiniz kadar erdoğan karşıtı olun en ağır muhalefeti yapın bu işten zararlı çıkıcak olan yine bizis, biraz tarihimizden ders alalım, ittihat ve terakki daha fazla özgürlük diğer milletler de mecliste temsil edilsin dediler ama o milletlerin hürriyetlerini isteyip isyan ediceklerini düşünemediler.
o zaman liderin arkasında durmadılar şimdi duruyorlar diye bütün bu çirkin propaganda.

kısaca oynanan oyun aynı aktörler farklı, düşmanlarımız hiç olmadığı kadar niyetlerini belli ederek üzerimize geliyolar, ayrılık değil birlik zamanıdır, bir olalım diri olalım vesselam.

hemde titreyerek diyolla.

bir gerçektir.

türkiye'nin tüm ülkeler nezninde ne kadar önemi olduğunu gösteren hadisedir.

önemsenmiyoruz!

buralarda güçlüyüz en iyisi biziz diye havalardayız ama oraya dönünce pert oluyoruz.

bu aynı milli maçlar gibi.

abi arda var, emre mor var, cenk var... abi efsane kadro kesin yeneriz diye gidiyoruz sonra bilinen hüsranla geri dönüyoruz.

kendimizi büyük dev aynasında görmek gibi bir hastalığımız var bizim her zaman.

oysa ne yaptık ki bm bizi dinlesin ya da dünyanın gözü bizim üzerimizde olsun.

fırat kalkanı operasyonu dediler hatay da patlama oldu.

bilimsel ilerleme yok,

dünyaya kattığımız bir gelişme yok.

siyasi konjonktür de yerimiz yok.

kimsenin bizi saydığı yok.

ekonomik olarak batık durumdayız ama ilerlemeye çalışıyoruz.

tarım bitik.

teknoloji bitik.

sanayi bitik.

dünyaya ulan bunu biz yaptık hepiniz bize muhtaçsınız diyeceğimiz bir tane şey yok!

böyle olunca kimse seni dinlemez tabi.

kimse seni kaile almaz.

bu sebeple ki önce içimize dönüp o dev aynasını kırıp şapkayı öne koyduktan sonra acaba gerçekten biz nasıl bir politika ve nasıl bir yol izlersek dünya da bir söz sahibi olabiliriz diye düşünmeliyiz.

bu mantığı devam ettirirsek daha çooook boş koltuklara konuşur daha çooook ülkelere gittiğimiz de üst düzey değil alt düzey yöneticiler bizim üst düzey yöneticilerimizi karşılarlar.

one munite demekle kral olunmaz!
sen o one munite dedikten sonra o ülke sana biat edecek kadar korkmalı ki o zaman kral olursun.
yoksa israilden tohum ve teknoloji,
abd den silah ve uçak aynı zamanda savunma sanayii,
uydularımızı japonlar yapıp kazakistan üssünden fırlatılırsa ( en son türksat 6a fırlatılacak) daha çooook boşluğa konuşuruz.

o uyduyu yapacak teknoloji yok ama para verip yaptırıyoruz sonra en büyük uydu bizim diyoruz.
kaç tane türk mühendisin çalıştığını biliyor musunuz o uyduda? toplam 3.
onlar da sadece parça temini ve kontrolünde.
yapımında yoklar.

çok mu salağız hayır?
çok mu gerizekalıyız hayır!
din diye diye malak gibi uyuşturulduk.
terör diye uyuşturulduk.
milliyetçilik diye uyuşturulduk.
biz kocaman dev aynasında kendimizi görmekte uyuşturulduk.
kırsak bu kabukları.
kendimizi bilime versek,
eğitim alanında atılım yapsak böyle olmayacak.

unutmayın artık çağ teknoloji değil bilim ve eğitim çağı. sen bilgi satan bir toplum olursan kazanırsın. yoksa daima seni ezerler.

Boş konuşacağını bildiklerindendir. Oradaki adamlar net adamlar. Tepkilerini gayet açık belli ediyorlar.

Bir laf vardır bilirsiniz kim takar Yalova kaymakamını

(bkz: geldi yine tipini siktiğimin) diyerek uzaklaşıyorlar... bence haklılar.

sonucu belli maç misalidir.

Reisin ne kadar seksi bir lider olduğunu gözler önüne seren durumdur.
Gidip bir abdest alsınlar.

ne kadar erdoğan'ı sevmesemde bizi temsil ediyor ve karşısındakiler fransız, ingiliz, almanlar gibi türk düşmanı ülkeler ve böyle durumlarda savunulması gerektiğini düşünüyorum. olumsuz yorumlarada saygı gösteriyorum.

cesur ve taşşaklı konuşma yapacağı içindir...

bu tarihe şahitlik etmekten korkanlar kaçar gider, doğaldır...

(bkz: aman şahit yazmasınlar)

hakikatı duymaktan hoşlanmayan mirası kanlıların oracıktan kaçıp gitmesi, alnı, mirası pak reisin ise orda kükremesi durumudur. Ee, ormanların kralı aslan kükredi mi, her canlıyı birer korku sarar.

ebleh yandaşların sandığı gibi sebebi batının işine gelmeyen laflar etmesi olan tutum değildir.

ey ebleh, ahmak, gerzek ve de cahil yandaş sürüsü, o bm salonu ne konuşmalar gördü haberiniz yok. o salonda castro konuştu, che konuştu, kruşçev konuştu, nasır konuştu, putin konuştu... bunlar batının hoşuna giden laflar mı söylediler? tabi ki hayır.

fakat onlar konuştuklarında salon tıklım tıklım dolarken, sucukçu muhasebecisi boş masalara konuşuyor! sebebi batının işine gelmeyen şeyler söylemesi filan değil, ciddiye alınmaması, adam yerine konulmamasıdır.

peki söz konusu kifayetsiz muhteris neden ciddiye alınmaz, adam yerine konulmaz? hep konuştuğu, hep yüksekten attığı halde bir icraatı görülmediği için elbette.

(bkz: fatih portakal ın rte ye verdiği ayar)

(bkz: rte türkiye nin gelmiş geçmiş en aciz lideridir)

Yukarda rte'nin dikkate alınmamasını gerçekleri söylüyor diye yutturmaya çalışanları göstermiştir.

muhtemelen pavyon gibi bir mekan işlettiğini sandığımız yandaşların pek gocunduğu hakarettir.

ulan siz sucukçu muhasebecisine batı kendisini alkışlarken de güveniyordunuz! israil planlarına hizmet etmek için suriye'yi karıştırdığı, fetö ile birlikte milli ordumuza kumpas kurduğu günlerde de güveniyordunuz!

dolayısıyla "güvenimiz artıyor" gibi saçma sapan laflar etmeyin. alayınız biatçı kullarısınız o kadar...

Mesele zaten gerçekleri söyleyince o salonun boşalmamasını sağlayacak politik gücün ve duruşunun olması yoksa kimse orada cb nın doğruları söylemediğini iddia etmiyor.

Lakin dediğim gibi o salonun konusurken boşalmasını engelleyemiyorsan ister gerçekleri söyle ister oradaki herkesi pohpohla bir manası yok duvara konuşmaktan farksız.

yandaşların pek zoruna gittiği için, ulaşamadığı ciğere mundar diyen kedi gibi atar yapmalarına vesile olan hakarettir.

oysa "ab'ye gireceğiz" dediği günlerde veya fetö ve abd ile kolkola yürüttüğü ergenekon, balyoz, casusluk davası kumpaslarının yaşandığı günlerde batılılar kendisini habire alkışlıyor, yandaşları ise "işte dünya liderimiz" diye gep gep geriniyorlardı. demiyorlardı ki "batıya uşaklık ettiği, israil planlarına hizmet ettiği için alkışlıyorlar".

şu rezil yandaşların haline bir bakın! tutarsızlıklarını yüzlerine vuruyoruz ama hala hiç utanmadan aynı teraneleri tekrarlıyorlar.

Adamlar yarım saat tahammül edemiyor biz 15 senedir hergün görmek zorundayız.

Bu nasıl bir sınanmadır...

Dogru yolda oldugunu gosterir.

Yikama, yaglama yapmadigi icin abd ve bati sevicileri saksakcilik yapamadan siktirokup giderler.

itibarının olmadığının göstergesidir.

akp'nin ilk günlerinde, hani şu ab ab diye yırtındıkları günlerde, sucukçu muhasebecisi konuştuğunda o salonun dolup taştığını unutmuş olan akvaryum balığı hafızalı yandaşların olumlu bir şeymiş gibi göstermeye çalıştığı hakarettir.

madem ki salonun boşalması sucukçu muhasebecisi'nin gerçekleri söylediğinin delilidir, o zaman salonun tam dolu olduğu günlerde sucukçu muhasebecisi yalan mı söylüyordu?

yine kendi kalelerine gol attılar!

(bkz: yobaz ve zeka)

salonu boşaltırlarken takındıkları ifadenin çok tanıdık geldiği mevzudur..

görsel

Sadece bm ye katılanlar değil ki dinlemeyen?

Türkiyedeki çomarlardan başka kim dinliyor allasen?

Bizde evde tv kapatıyoruz. Yalnızlığından boğulup gidecek. Etrafında şuanda sadece paralı adamları ve hala uyanamamış olan koyunlar var. Teker teker uyandıklarında ne olacak acaba çok merak ediyorum.

Gerçekleri yüzlerine söyleyince utançlarından kaçacak delik aramaları doğal tabi.

Millet "bak erdoğan ı sikleyen yok" diye algılasa ne olur. O kürsüye çıkıp ne mal olduklarını yüzlerine çatır çatır söyleyecek kaç insan var bu ülkede?