bugün

çok sağlam filmlere sahip kişi. bu sıralarda filmlerini izlemek isteyenler desem de bulabilirler...
piyanist ile aşmış yönetmendir.Kendiside yahudi olduğu için o cekilen acıları en çok o bilir en iyi şekilded o dile getirdi zaten.41 yaşındadır...
1933 doğumlu fransız vatandaşı olan polonyalı yönetmen. (bkz: the pianist) ona cannes film festivalinde altın palmiye kazandırmıştır.
oliver twist gibi agır bir film cekmistir kendileri.
kendisini piyanistten tanıyoruz adam Roman mı Polonyalı mı hala bilinmemekte.Nerden çıktı şimdi diyebilirsiniz ama Roman Polanski isminde ikisine de rastlıyoruz.Düşünülmesi gereken bi husus.
özel hayatı şanssızlıklarla dolu fakat oyunculuğu ve yönetmenliğiyle kendini aşmış şahsiyettir. ikinci dünya savaşi sirasinda henüz bir çocukken almanlar tarafindan esir kampina gonderilmiş, şans eseri kurtulmuş, ancak annesi kaybetmiştir.rosemary's baby filmi yüzünden de karısı ve doğmamış çocuğu öldürülmüştür. the tenant,death and the maiden,rosemary's baby ve pianist süper filmlerindendir.
o kadar övgünün sebebini bir türlü anlayamadığım yönetmen.ama tennant'ta izlediğimiz üzere oyunculuğu övgüyü hakediyor.henüz çok iyi bir filmine rastlamadım.umarım öyle bir filmi vardır.Vanity Fair'a yalan haber sebebiyle dava açması -böyle basit bir kompleks- büyük bir yönetmene ne derece yakışıyor tartışma konusu.ayrıca sübyancılıkla suçlandığı için amerikayı terketti.
bütün bir filmi bir kadınla götürebilen ilginç yönetmen. ayrıca Repulsion* filmi ile beni benden almıştır. repulsionu izledikten sonra kendisine gerilim filmi diyen filmlerle dalga geçer olur insan.
güzel ses tonuna sahip tüm filmleri izlenesi yönetmen

özellikle; The Tenant *
oliver twist adlı filme kendi çocukluğundan anılar ekleyen, ünlü yönetmen.
(bkz: bitter moon)
(bkz: oliver twist)
(bkz: the pianist)
(bkz: Bir dahi bir çılgın ve çocuklar)
(bkz: sudaki bıçak)
(bkz: rosemary nin bebeği)
1977 yilinde 13 yasindaki bir cocuga tecavuze ettigi icin suclu bulunup amerika'yi terkeden, 1933 dogumlu yonetmen, senarist.
fazıl say'ın hayranı imiş..
the pianist gibi bir filmi izletti ya bize helal olsun dediğim yönetmen.
yok yok ! kendine hayran o... fazıl say demesinden belli zaten..
rush hour 3 filminde bir fransız dedektifini canlandıran aktör-yönetmen.
klası olam adam. 61. cannes film festivalinde ödül vermek için sahneye geldiğinde lafı hiç uzatmayarak hemen ödülün açıklanmasını istemiş ve işte üstad budur dedirtmiştir. ödülü alan kişi de sadece teşekkürler deyip jeste jestle karşılık vermiştir.
hamile eşi sharon tate (aktrist) 1969 yılında manson ailesinden 5 kişi tarafından öldürülmüştür.

(bkz: charles manson)
(bkz: rosemary s baby)
paris hastası yonetmenlerdendir.
ifadelerinden anladığımız kadarıyla , böyle gerçekçi , üretken bir film izleyebilmemizin arkasında kendisinin de bizzat o döneme tanıklık etmiş olması yatmaktadır.
filmografisi :

2005 Oliver Twist
2002 The Pianist
1999 The Ninth Gate
1994 Death And The Maiden
1992 Bitter Moon
1998 Frantic
1986 Pirates
1979 Tess
1976 Le Locataire / The Tenant
1974 Chinatown
1973 What?
1971 Macbeth
1968 Rosemary's Baby
1967 The Fearless Vampire Killers
1966 Cul-De-Sac
1965 Repulsion
1964 The Beautiful Swindlers
1962 Knife In The Water
1962 Ssaki
1961 The Fat And The Lean
1959 When Angels Fall
1959 Lampa
1958 Two Men And A Wardrobe
1957 A Murderer
1957 Rozbijemy Zabawe
1957 Usmiech Zebiczny
1955 Rower