bugün

sabah moralin çok bozuktu. ne olduğunu öyle merak ettim ki. konuşamıyorum seninle, çekiniyorum. yüzüne bakmaktan korkuyorum çünkü. sonra bir şekilde öğrendim moral bozukluğunun nedenini. kız arkadaşınla kavga etmişsin, saçını yolasım geldi o kızın. ne hakkı vardı ki seni böylesine üzmeye. sonra senin için üzüldüm. o kız için üzüldüğün için üzüldüm. hayır, yanlış anlama. benim sorunum onunla değil. normal şeylerdir kavga etmek filan. benim canımı sıkan şey senin üzgün olmandı. birkaç gündür rüyalarımda görüyorum, sen onunla kavga etmişsin, bana anlatıyorsun neler olduğunu, ben gözlerine bakıyorum, "her şey geçecek, merak etme." diyorum. ve evet, bu olay bugün oldu. ama ben gelip sana ne olduğunu soramadım, gözlerini bırak yüzüne bakıp "her şey düzelir." bile diyemedim.
sonra sen ayaktaydın, oturacak yer olmadığı için. benim yanım boştu, "gel, otur." bile diyemedim sana. kendim söyleyemedim. o yüzden yanımdakine söylettim, "otursana şuraya." diye. teşekkür ettin. sonra yanımdaki "kızım seninki nasıl bi sevgi?" diye sordu. yanıt vermedim. nasıl olsa gözlerim seni nasıl çok sevdiğimi anlatıyordu. bu yeterliydi.
ama senin bunların hiçbirinden haberin olmayacak. seni hala deliler gibi sevdiğimden, sen üzgün olduğunda benim içimin daha da parçalandığından, bunları yazarken hüngür hüngür ağladığımdan. ve seni unutacağım günü umutla, sabırla beklediğimden. aslında acelem yok, hala küçücük bir umudum var bize dair. o yüzden seni unutmasam da olur. seni böyle sevmek de güzel. sen sadece seni sevmeme izin ver, yeter.
pelin batu'dur.
hayata anlam katar.
böyle karında kelebekler uçusur. onu görünce kalbin küt küt atar. onu görmeden duramazsın. bir kere konuşsa bana yeter dersin. bir bakiş seni bütün gün mutlu eder.
günün sonunda yatağına gidersin ve platonik aşkin çok acıttığını anlarsın.
yarısı gerçek hayatta o kişiyle kurduğunuz ilişkiden ortaya çıkan, yarısı kafanızdaki platonik aşık olacağınız kişiden gelenlerin sonucu ortaya çıkan hayali kişiye olan duygu yoğunluğu, hayaller bütünü.
"iyi bayramlaaaaaaar" diye mesaj attığında, uzatarak yazdığı "a"' lı kısma kaç tane a yazdığını saymanıza neden olur. (bkz: yedi)

tekrar tekrar a' ya bascak ya hani! değer vermese uğraşmaz ama di mi!
(bkz: bi siktir git çay koy)
(bkz: bunu kendime yazdım)
uzaktan sevmektir.
sanırım ben bunu seviyorum..
(bkz: ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim)
görsel
herkesle, her konuyu konuşabilir ve tartışabiliyorken o kişiyle göz göze geldiğinizde dilinizin ucundaki kelimeler sözlerin çok dışında kalır. aşkların en masumu, biraz acılı ama güzelidir.herkesin hayatında en az bir kere olmuştur.
%20 yasak,
%20 saygı,
%20 anlayış,
&20 mutsuzluk,
&20 doğru insan,
= platonik aşk.

tabii ilişki seçeneğini katmak isteyen, seçeneklerden 4'er puan keserek, ''%20 güven'' seçeneğini eklesinler.
24 saat onu düşünür, haftada en az üç kez rüyanızda görürsünüz. bu böyle yıllarca devam edebilir. sanki yanınızdaymış gibi onunla konuşur o olmadığı halde ona göre planlar yaparsınız. o çok düşük karşılaşma ihtimalini değerlendirir ona göre hareket edersiniz. yalnız kalmak istersiniz. geleceğe dair yalnızlık hayalleri kurarsınız. o olmıcaktır çünkü.

cesaretini toplayıp uzun zaman sonra konuştuğunuz zaman yani sevgi sözcüğünü birinci tekil şahısta ve şimdiki zaman kipiyle çekimlediğiniz zaman o ana kadar hiç olmamış bir umutla dolu olursunuz. red cevabını bilseni bile bu umut taşar sizden. o cevap geldiği zamanda bir anlık ölmüş gibi olur sanki, bir daha hiç olmıcakmış gibi. ama öyle olmaz ve kısa bir süre ilk seferki gibi kıza olan aşk devam eder. ve bu böyle yıllarca sürer.
sevgi sözcüğünün birinci tekil şahısta ve şimdiki zaman kipiyle söylenmesi...bazen çok zor oluyor dile getirmesi...
(bkz: aşkın en mavi zamanı) http://fizy.com/#s/1ah28g
kendini kandırmayı sevenler ve acaba o da mı? diyenler için (bkz: (gibi gibi) bu şarkı ümitleri tazeletebilir, acıyı erteleyebilir. olmuyor abi diyenler için ise (bkz: bal böceği) bu şarkıda acınızı tazeler..
belki de bunu en iyi anlatan şarkı:
(bkz: yoruldum)
(bkz: grup yağmur)
gün gelir gidersin elbet
zaten alıştı gönlüm uzaktan sevmeye
sen de git şimdi ardına bile bakmadan
eğer dönersen bilki ben orda olmam

çünkü yoruldum artık
çok yoruldum artık
yoruldum peşinde koşmaktan
yoruldum bu platonik aşktan
allahım yarat beni baştan
yeniden sevdirme beni.!

gün gelir seversin elbet
zaten avuttu gönlüm beni boş yere
sende git şimdi ardına bile bakmadan
eğer dönersen bilki ben orda olmam

çünkü yoruldum artık
çok yoruldum artık
yoruldum peşinde koşmaktan
yoruldum bu platonik aşktan
allahım yarat beni baştan
yeniden sevdirme beni.!

http://www.trgy.org/yorul...uldum-bu-platonik-asktan/
şu an içinde olduğum ...insana inanılmaz acılar veren bir durum..yaşamda ki tek amacınız sevdiğinizi ona söylemek..ama bu o kadar zor ki...hayatta çok az gördüğüm bir insan..adresini bilsem de gidip onu göremiyorum..ama onun oturduğu binanın önünden geçmek bile bana büyük mutluluk veriyor...dahası ona nasıl tutulduğumu da bilemiyorum...anlatılacak çok şey var....sonra yazmalıyım belki çünkü şu anda iyi durumda değilim...
imkansızlığıyla öldüren aşk çeşididir.

bu akşam benle kafa mı buluyorsun sözlük, karşıma çıkardığın başlıklar denk getirdiğin entry'lerinle benimle dalga mı geçiyorsun?
(bkz: lady fantasy)
tek kelimeyle dünyada bir insanın yaşadığı cehennem azabıdır...çeşitli durumları mevcuttur..kimileri her gün yada aralıklarla sevdiği kişiyi görmektedir....kimilerinin görme imkanı vardır adresini evini oturduğu binayı bilmektedir ama bir türlü bir sebep bulup gidemez...kimilerinin de sevdiğini görme imkanları hiç yoktur çünkü oturduğu yeri bilmezler....ben bunlardan ikinci gruptayım...bu grupta olmak bile beni her gün damla damla eritiyor...mahvediyor..parçalıyor..inletiyor...her gördüğümü o sanıyorum...psikoloim bozuluyor...daha neler neler...tanrım bir zamanlar o kız bizim eve gelmişti....bunu düşündükçe inanılmaz acı çekiyorum....sonra da bizim düğüne gelmişti...sonra gitti...aradan 2 ay sonra bende ona karşı anlamadığım bir his belirdi...çünkü düğün videomuzda hep o var...telefonumda düğünde çekilmiş bir kaç fotorafı var...o fotolara bakıp cengizden resmini öptümde yattım şarkısını dinlemek...galiba deliriyorum....kalbim ağlamaklı heğ ağlıyor...gözlerimde boşalır bazen buluttan akarcasına....işte ben ikinci grup platonik aşığım..ya üçüncü grup nasıldır...bilemiyorum...aslında kendi derdime yanmalıyım...ah bi tanem sevgimden habersiz şimdi ne yapıyorsun....adresini bilsemde sana gelemiyorum neden bulamıyorum çünkü...kalbim ağlıyooor hep senınleyim....
erosa zıt giden kişilerin aldığı cezadır bizzat eros tarafından verilir.*
aslında bu duyguyu yaşamak için erosa zıt gitmeye gerek yoktur.kendisi zaten piskopat olduğu için herkesin bu aşk türünü yaşamasını ister.**
dikkat dağınıklığına baş sebep.
bu aşkın daha iyisi paratoner aşktır. çarpmaz adamı. gelir geçer üstünden. kafanı takmazsın. mis.
adamı şair yapan durum..
zor. çok zor olan şey.
ama kesinlikle esas aşktır bu..
platonik olmak ve öyle kalacağını bilerek sevmek herkesin yapabileceği türden bir iş değildir.
ya kısaca sen onu seviyorsun, onu düşünürek üzülüyorsun. o ise bunu bılmıyor bılıyorsa da pek umrunda olmuyor. ne kadar boktan bir durum. göz göze gelince gözünü kaçırıyor. kötü işte lan. aman.