bugün

eğer aşık olduğunuz kişi sözlükteyse onu şukelaya boğmaktır.
değil yaşaması, söylemesi, yazması bile ne acı bu iki kelimeyi yan yana...
tadında yaşayacaksan yaşa, olmuyorsa da uzatıp da kendini üzme be kardeşim.
(bkz: #9317924)
Hayal kırıklığıyla biter çoğu zaman.
ortada bir aşk varsa her halükarda platonik sayılır. her aşk platoniktir diye bir genelleme yapılırsa yanlış olmaz.
zamanla takıntı haline dönen aşktır.
alfabeler bugünün latinin alfebesine uzandığı, heceler sözcükleri sözcükler cümleleri oluşturduğu, bana konuşma yeteneği gelip bunları kaptığımdan bu yana benim ve benim gibilerin tarzı olmayan aşk stilidir.
abartılmadıgı muddetce en güzel aşktır demiş bir yazar..
ama insan onu da yapamaz ki.
abartır da durur.
platonvari aşk. sanılanın aksine 2 cins arasındaki karşılıksız aşka değil, hem cinsler arasındaki karşılıksız aşka denir.
ismini de filozof platon'dan almıştır.
platonk aşklar bir dağın zirvesine benzer. tırmanırken zirveyi hayal edersin, ona ulaşmayı... zirveye geldiğinde ise o müthiş manzarayı tek solukta bitirirsin ve tekrar tırmanma isteği doğar içinde. daha da ilerisi olmadığından aşağı inmek zorunda kalırsın. geride bırakmak zorunda kalırsın zirveyi. çünkü size eskisi kadar çekici gelmez...

http://www.uludagsozluk.com/e/8231467/
anlamı yanlış bilinen aşktır. sevdiğiniz kişinin sevginizden habersiz olması değildir platonik aşk.

platonik aşk, karşı tarafa hiçbir cinsel eğilim hissetmeden duyduğunuz sevgidir.
"oo bacaklar da sütun"
"hem kaslı hem yakışıklı"
"ay çok hoş çocuk/kız" veya
"gideri var" değildir.
uzun yıllardır yaşamayan bir kişinin çok özlediğidir. hatta bir daha yaşamayacak olma ihtimali üzer.
kalbin bilinmeyen bir şekilde bağlanır o kişiye, sanki kaderin bir yerlerde sizin için ortak bir kurgusu olduğuna inanırsın. evet belki yüz güzelliği gibi görünür sebep, oysa bilinmelidir ki onu sevene güzel görünür her suret. * *
seviyorsun onun haberi yok, sen de ilkelleşmiş kur yapma stillerinden yüz çevirip, kendini kağıda kaleme teslim edersin. sonra onu izlemekten alamazsın kendini, hayal kurmaktan alamazsın ama inan günlük hayatta insanların harcadığı onlarca cıvık ilişkiden daha haz vericidir bu.

mutlu sona ulaşması değil amaç, arada yaşanan süreçtir. bir nihayete ermesi amaçlanmadan verilen sevgi...yaşayana ne mutlu...
(bkz: bol acılı aşk)
benim gibi cesaretsiz insanların yakalandığı çaresiz bir hastalık. bir tarafın haberi bile yokken öteki tarafın mum gibi erimesine sebeb olabilir. en sıradışı yanı ise herkes gerçek aşkı bulamaz ama herkes hayatında bir kez olsa dahi platonik aşkı tadacaktır. aynı ölüm gibi...
lanet bir şeydir. olmayacağını bile bile hayal kurmak.
ölümdür ve gerisi vesairedir.
aşkın boktan bi çeşidi.
aşık olan kişinin sürekli melankolik takılmasına sebebiyet verir. aşık olunan ise zaten bunu bilmiyodur bile. *
aşık olan kişi platonizma ,olunan kişiye ise platoner denir,platonizma yüzde 90 ihtimalle mutsuzdur.*
aşkın platonik oluşu o aşkı yüceltir, dupduru kilar. zira leylaya sormuslar:

-senin mecnuna olan sevgin mi büyük, yoksa mecnunun sana olan sevgisi mi?
-benim ona olan sevgim daha büyük demis leyla. çünki o kiçinda kurt varmis gibi gelene gidene askimizi anlatti ve meshur oldu, ama benim ona olan askim gizli kaldi.

yavuz bülent bakiler ask konulu 'sasirdim kaldim iste' siirinde de bu hususa söyle deginir:
-sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin
-eksilmeyen çilemsin
kelime bulamıyorum, yazacak çok şey var oysa...
tek cümle ile şudur; boy meets girl. boy falls in love. girl doesn't.
ya da tam tersi. *
her şey imkansızlıklar ülkesindeki yolculukla başlar. gerçeklerin işlemediği bir yer; hayaller imparatorluğu... koşturursunuz kanatları yekpare açılan uçan atınızla, başta her şey büyüleyici sonra kanadı kırılır umudunuzun, yerlerde sürünürsünüz bir süre ama etraf öyle güzel ki bırakmak istemezsiniz. arıyorsunuzdur her daim olmayacak olanı; ama her imparatorluk yıkılmaya mahkumdur ya devirir dünyanızı bir acı uyanış, gözlerinizi gerçeğe açış.
adını bile bilmediğin birisine tam 365 gün sabrederek, kendini ezik mi ezik hissederek uzaklardan bakabilmek ve bu süreç içerisinde yanından geçen kadının kokusunu almayı bile ihanet sayarak burnunu tutabilmektir.
işine gitmek için her gün bindiğin trene ihanet edip, onu görmek uğruna bir saat önceki trene binebilmektir.
Yine adını bilmediğin birini uzak köşe başlarından çekilmiş yüzlerce resmiyle odanda yaşatabilmektir. aşkın dokunmak istediğini, hissetmek istediğini anlayabilmek halidir. kendi varlığını, tanımadığın birisinin varlığına armağan etmektir.

her gün sabah gittiği yerin kapısına kadar izlemek, aynı şeyi akşam tekrarlarken bu yaptığının senin için ekstra bir şey olmadığını anladığın andır.
tanışmak için bahane bulmayı deneyemeyecek kadar aciz olduğunun farkına aylar sonra varmış olmaktır.
bitmektir, günden güne tükenmek, hayatının tamamını tek bir noktaya endekslemektir.
kendi hayatından bile uzaklaştığının farkına varamamaktır.

O'na uyuyup, o'na uyanmaktır.
her görüşte ilk defa görüyormuş gibi, her bakışta son defa bakıyormuş gibi yapmaktır.
düşlerinin yönetmenliğini yapmak ve başrolü O'nunla paylaşmaktır.
gördüğün günün yıl dönümünde bulunduğun tanışma girişiminin başarısını anında bütün çevrene duyurabilmektir.
lise çağlarında, bilemedin üniversitenin ilk yıllarında tecrübe edilmesi gereken ve birden fazla tecrübe edilmesinde hiçbir yarar bılunmayan aşk türüdür. Aslında gerçekten "aşık"mı olur insan orası tartışılır. Aşk beğenilen sevilen insanla birlikte aynı yöne bakmayı becerebilmektir bana göre, yakınlaşmadan paylaşmadan aşık olunamadığını yaş ilerledikçe anlamış bulunuyorum. Şöyle de denilebilr yaş ilerledikçe(25 ve üstü)platonik aşkın çocukluğa mahsus olduğu anlaşılır. Belki karşılıksız aşklar yaşanabilir ama gönlünüze mukayyet olup kendinizi böyle bir işkenceden korumak en iyisidir.
beni benden alan. geç olsada rastladığım için şanslı olduğum şarkı.
fena sardı.

klibide ağlatacı :

http://www.dailymotion.co...ur-platonik-ak_videogames