pkk nın kuruluş nedeni olarak diyarbakır cezaevi

(bkz: esat oktay yıldıran)

pkk'nin kurulus nedenlerinden sadece birisidir diyarbakir cezaevi. iceride iskence yapildigini kenan evren bile kabul etmis, ama bizim kralin tassaklarini yalayanlar halen kabul etmemis bu nasil istir arkadas.

diyarbakır ceazevinin yıllardır herkesin gözünde bir fenomen olmasını sağlayan durumdur

pkklısı bize burda işkence yapıldı o yüzden dağa çıktık der. dhkpc lisi burada bi tarafımıza job soktular der anarşist olur. ülkücüsü burada dayak yedik der askere kin bağlar.

hayır yani hukuksuzluk varken işkence her yerde vardır. nedir amına koyum bu diyarbakır cezaevinde olanlar mevzusu. her cezaevinde işkenceye uğrayan dayak yiyen dağa çıkacak anarşist olacaksa amerikadaki cezaevlerinden her çıkan dağa çıkar . terörist olur. hele meksikadakileri saymıyorum bile.

hayır yani bayrampaşada sağmalcılarda ya da f tiplerinde kötü muamele gören de mi dağa çıkacak. gldürmeyin amına koyim. dağa çıkasınız; orduya ve darbelere sallayasınız var bahane arıyosunuz.

peki şöyle birşey söyliyeyim; sizin götünüze jop sokulursa ve bu jopu babanıza yalatıp tekrar size sokarlarsa, çeyrek somun ekmekle "bir gün idare edeceksiniz" denirse, otuz paket sigarayı kaldığınız koğuşa "bir günde bitireceksiniz" denirse, bu sigaraları üçerli beşerli içmek zorunda kalırsanız, makatınıza sigara sokulup "hadi şimdi yürü bakalım" denirse, biri sizi paspas diye yere yatırırsa ve bir arkadaş yardımıyla tüm koridor temizlensin diye ayaklarınızdan tutulup çekilmek zorunda kalırsanız, logar kapağını açıp hergün başaşağı oraya indirilirseniz, analarınızın kürtçe bilmemelerine rağmen ananızla ana diliniz olan türkçeyi konuşmanıza izin verilmezse, her görüş gününde gardiyanlar tarafından götünüze sırf ipnelik olsun diye el feneriyle bakılırsa, "buradan tüm türkler geçecek" (hemen bakınız:esat oktay yıldıran) dense, canlı fare yemek zorunda kalırsanız ne yapardınız? dağa çıkmak gerekmiyor tabi. peki siz ne yapardınız atıp tutan sivilceli ergen yavşaklar?

not: yukarıda yazılanlar, diyarbakır ceza evi'nde bir zamanlar mahkum olan kişilerle bizzat yapılan röportajdan edinilen bilgilerdir.

kuruluş nedeni değildir fakat kısa sürede militan bulup, büyümesini sağlayan en önemli etkendir.

ciddi bir şekilde irdelenmesi gereken konu. çünkü ne yazılı basında ne de lider olarak bir tane yalancı olmayan kürt yoktur.

yakalandığı zaman atatürk milliyetçisi olduğunu iddia eden apodan tutun, türkiye bana hiç bir zaman pasaport vermedi diyen talabaniye kadar, sosyalistim dediği halde feodal yapı gereği akraba evliliği yapan kürt aydınlarına kadar; herhangi bir kürt toplum liderinde samimiyet göremezsiniz. yalancıdır. yalandır söyledikleri.

kürt medyasına bakın; yaptıkları haberlere bakın. buram buram acıtasyon, kamyon dolusu yalan. spor haberleri bile içler acısı.

şimdi kaç tane acıtasyona, garibanizme sığınmamış; olayları dramatize etmeden veya bire bin katmadan anlatan, yayınlayan kürt biliyoruz ki söylenenlere inanalım.

kürtler; samimiyeti ve doğru söylemeyi öğrendiklerinde ancak bir takım şeyler düzelebilir bu memlekette.

copu götüne sokup babasına yalatıyolarmışta, çiğ fare yiyolarmış. hassiktirin lan ordan, kepaze herifler.

tamam işkence olmuş olabilir, dövülmüş olabilirsiniz; işkence görmüş olabilirsiniz, senaryo yazımı neden? neyi, nasıl dramatize ediyorsun?

diyarbakır cezaevinde işkence görenler kürt oldukları için değil, sağ-sol olaylarına katıldıkları için işkence görmüşlerdir. bu da bilinsin. orda 100 tane kürt varsa 200 tane de türk vardır. diyarbakır denilen memleket 1990 ların başına kadar %60 türktür!

bu memlekette "kürt" lafını "kürtler" icad etmiştir. kimseye "kürt" olduğu için işkence edilmemiştir. resmi dairelerde türkçe haricinde dil kullanılamaz ibaresini dahi alıp "kürtçe yasaklandı" ya getiren bir topluluk var önümüzde.

türk, hiç bir dönemde kürte eziyet etmemiştir. işte kürtlerin esas eziklikleri, bütün bu yalanların kaynağıda budur. bütün iftiraların kaynağı budur. çünkü önümüzde varolan pkk örneği haklı kılınmaya çalışılmaktadır.

allah kuru iftiradan saklasın.

hocaya komşusu gelmiş
-hoca senin şu ipi versen biraz işim var da sonra getiririm
hoca:ehh...şeyy....ıhh.yav komşu hiç sorma ipe un serdim.
komşu:hoca etme ya ipe un serilir mi
hoca:yahu komşu vermek istemiyorsam un da sererim su da sererim.

fıkra dan alınacak hisse : bahane bulunamayacak şey yoktur.yani bu cezaevine tıkılanlar kahve de kavga çıkardılar diye mi oraya tıkıldılar.bu keser hep kendilerine yondu ama keser döner sap döner gün gelir hesap döner demiş adam.

tanım: kuruluş nedeni değildir gelişmesindeki en önemli etkenlerden biridir. zira pkk 1978'de kurulmuştur.

meramım başlığa tanım yapmak değil bazı insancıkların zırvalarına açıklık getirmek. diyarbakır'da yaşananlara inanmayanlar ya hiç - en azından dönem hikayesi- kitap, gazete okumuyor ya da kafayı kuma gömmüş götünü açıkta bırakmış vaziyette türk siyasal tarihini değerlendiriyor.

diyarbakır'dan mamak askeri cezaevine nakledilenlerin yaptıkları ilk yorum; " diyarbakır'ın yanında mamak cezaevi otel." diyorlar. bu tabiki mamak'ta işkence olmadığı anlamına gelmiyor ama diyarbakır'da esat oktay yıldıran denen keple bot arasına sıkışmış canavara ve köpeği jo'ya teslim edilmiş vahşet merkezi var.

hiçbirşey okumuyorsanız en azından çeşitli insan hakları kuruluşlarının araştırmalarını okuyun. onlara terörist mi diyorsunuz? ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nin internet adresinden sbf dergisi ve tartışma metinlerindeki makaleleri okuyun. onlarda teröristse şayet gidin kendinizi genişçe bir akvaryuma kapatın, insanlık namına birileri gelip yeminizi verir.

yurdumuzun öğretim sisteminin 'ceza' verme yetisine dayandığı bir gerçektir. bu nedenle suçu nedeni ile hapis cezası alan bir amatör bile, koşullar nedeni ile muhakkak işlediği suçta amotörlüğü bırakacak, kendi ailesi ile bütünleşerek inandığı yol için çabalamaya devam edecektir.
'insan'a edilmeyecek bir muameleyi, yıllar yılı bir insana dayatarak onu cezalı kılmak onu kazanmayı değil kaybetmeyi göze almaktır.

- bir gün gene diyarbakır cezaevindeyiz, götümüzde copla fare avlıyoruz...
+ sen ne diyosun götümüze şişe sokup sonra tekmeliyolardı, şişe içimizde kırılıyodu.
- bizi çarmıha gerip her gün yakıp tekrar diriltiyolardı.
+ oda bi şey mi bizim dişlerimizi kırıp, takma diş takıp gene kırıyolardı
- bizim meme uçlarımıza ay yıldızlı pörsing yapıyolardı
+ yok devenin nalı.
- valla bak.

(bkz: ülker magma)**

"kimisi asılmış, kimisi müebbet hapis cezası yemiş. e şimdi ne alakası var bu olaylar ile. işte neden hapise atıldın ülkeyi bölmeye çalıştığın için, anarşist eylemlere katıldığın için.
gizli gizli yasak yayın basıp, okullarda dağıttığın için. daha sayılır mesela silah ile banka soymaya kalkıştığın için. bu ne demek oluyor şimdi, bu bir terörizm değil midir? sorarım sana." alıntı

pkk'nın kuruluş nedeni diyarbakır cezaevi değil 12 eylül ihtilalidir. 12 eylül her türlü insan haklarına tecavüz etmiş sonrasında kendine uygun bir anayasa bırakmıştır. pkk'yı satılmış insanlar da kurmuş olabilir. kimin kurduğundan öte neden doğu ve güneydoğuda bu kadar destek gördüğünü anlamak gerekir.

yukarda başlık sahibi arkadaşın sözlerinden bir bölüm alıntı yaptım. polemik yapmak istemem ancak söylemeden geçemeyeceğim. insanlar yaşamadıkları şeyler hakkında ne kadar bilgisizce konuşabiliyorlar. tahmini yaşı en fazla 26. çünkü bu ülkede sağ sol kavgasının millet nezdinde bitip insanların gerçek düşmanlarını gördüğü gün 28 şubat sürecidir.

12 eylül darbesinden önce eğer bir okula gidiyorsanız ya sike sike sağcı olacaktınız ya sike sike solcu olacaktınız, yada akıncı olacaktınız. bunlardan birini seçmeyen insanın yaşama şansı yoktu ve gelen vurdu giden vurdu haline düşüyordu. yaşamak için siyasi görüşünüz olmasa dahi bir gruba geçip hayatınızı korumaya çalışıyordunuz. girdiğiniz grubun istekleri doğrultusunda eylemlere, kavgalara, bildiri dağıtmalara katılmamak gibi bir seçeneğiniz yoktu. şimdi bilgisizce yapmasaymış, teröre alet olmasaymış, hapse girip sürünmezmiş demek çoook kolay.

Ulan sanki 80de sadece kürtler işkence gördü, Mamak Cezaevinde Türkiye'nin dört bir yanında işkence gören Solcuların veya Ülkücülerin herhangi bir terör örgütüne katıldığını sanmıyorum.bebek öldürmek göte giren copların, elektrikli işkencelerin sonucuysa Kürtlerde zeka ve neden sonuç ilişkisi çok gelişmiş olmalı ne diyeyim.

(bkz: gülün bittiği yer)

bazı kişilerin " sanki sadece kürtler işkence gördü." serzenişlerine yol açmıştır bu cezaevi görebildiğim kadarıyla.

ey aklını türklük/kürtlük vs.. gibi etnik kimliklerle bozmuş hastalıklı ruhlar..!

diyarbakır'da insanlık işkenceden geçirildi, insanlığa bok yedirildi...bunu o beyninize ne zaman alacaksınız?

diyerbakır ceza evinde işkence yoktur demek biraz ayıptır.ne yani bizim bildiklerimiz gördüklerimiz izlediklerimiz hep fason mu yani.

bu kadar malın olduğu bir ülkede, diyarbakır cezaevi'nde hiçbirşey yaşanmamış olsaydı bile terörist olmak gerekiyor sanırım.

faşit bir yönetim anlayışı kurup, hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmadığı konularda satırlarca döşenebilen ergenleri olana kadar eğitmek olmuyorsa da sınır dışı edebilmek için.

a benim salak oğlum, diyarbakır cezaevi başlangıçtır, değildir ayrı konu ama aynı paragraf içinde hem "işkence yoktur hadi oldu diyelim" cümlesini hem de "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaması" gerektiğini nasıl kullanırsın.

a benim salak oğlum akılı geçtim de gözün de mi görmüyor, kulağın da mı duymuyor, kalbin de mi kör?

bu salak oğlanlar bir de "ayrılıkçı", "terörist" olmamak için -de'leri ayırmıyorlar. yoksa bilgi sahibi olmadıklarından değil. ideolojik hepsi.

cezaevinden hayata bakanlar için yutulur cinsten bir sebep.