bugün

terörizm; fransız devriminin ardından gelen korku ve baskılama dönemine ithafen kurgulanmış bir kavramdır. o dönem iktidarı elinde bulunduran devrimci güçler kendi meşruluk zeminlerinden güç alarak yarattıkları korku ortamına terör denilmiş ve uluslararası kurumlarca negatif bir terim olarak hafızalara kazınmıştır. gerçekten de kör şiddetin esiri oldukça ve kendi meşruluk zeminini kuramadıkça her hareket terörizme evrilmektedir. ancak bir noktadan sonra bu kavramın kendisi bir olguyu tanımlamacak için yeterince net olamaıyor, muğlak kalıyor.

tarih her dönem zafer kazananların tarihi olarak görülse de bir olgu iyi ya da kötüyle ilişkilendirilemez. ancak verili olan görüşün bakış açısından kendine hayat alanı bulur. açmak gerekirse bir hareketin kendi meşruluk zemini oluşmadıkça hakim görüşe göre yorumlanır. tarihte bunun örneklerinden biri napolyon'un seferleridir. napolyon tüm avrupa'yı ele geçirmeye çalışmış, bazı başarılar kazanmıştır. bu dönem dünyanın en önemli lideriyken yenildikten sonra hırslı bir kişilikten başka bir şey olarak görülmemiştir. peki neden? kaybettiği için mi? hayır, kendi meşruluk zemini olmadığı için.

terörizm tanım olarak genel bir korku ve baskılamanın şiddet aracılığıyla vücut bulmasıdır. peki ya bu özelliklere sahip olup "iyi" olarak gören eylemler yok mudur dünya üzerinde? vardır. peki bunun nedeni nedir?zafer kazandıkları için değil, kendi meşruluk zeminlerini yarattıkları için. o nedenle terörizm fazla muğlak, pek az kullanılması gereken ve bir olguyu açıklanması için fazla başvurulmaması gereken bir yöntem olmalıdır.
Ortadoğu ile özdeşleşmiş bir "kelime"dir haklı olarak. Zira, ortadoğu gibi insanın tek umudunun bu dünya değil öteki dünya olduğu, insani gelişmenin olmadığı bir külütürün sonucudur.
modernitenin beraberinde getirmiş olduğu zorlu mefhumlardan. tamamiyle algısallık üzerine kurulu sanal bir kavram. dünya üzerinde ortak bir tanımını yapmanın zor olduğu söylense de çoğu kez içine çıkar ve baskı unsurları girdiğinden esas problem kimlerin terörist olduğu üzerinedir. terörizmin temel unsurları bellidir: ideolojik olması, şiddet içermesi ve örgütlü olması. bu üçünden birinin eksikliği o eylemi terörist eylem olmaktan çıkarır. ancak esasında bir terörist eylem bu 3ünden çok daha fazlasını içerir, yoksa yavan ve pratik olmaktan uzak kalır. hemen her terörist eylem insan yığınlarını korkutarak sindirme mesajını bir şekilde verme amacı taşır. işte tam burada medyanın rolü ortaya çıkar. hiçbir terörist örgüt yerleşik otoritenin asker sayısını azaltmak için uğraşmaz. hiç kimsenin duymadığı 100 askerin ölmesi eylemindense ses getiren bir görevlinin yaralanması eylemi tercih edilir. güçlü imajı ile kitleler tavlanmaya çalışılır. 21. yy da artık terörist oluşumlar çıkar amaçlı suç örgütleri gibi davranmaya ya da çıkar amaçlı suç örgütleri terörist oluşumlar gibi davranmaya başlasa da özünde hiçbir terör örgütünün oluşumu maddi çıkara dayanmaz. uyuşturucu kaçakçılığından paraya para demeyen pkk ilk tanıma latin amerikalı uyuşturucu kartelleri 2. tanıma çok iyi birer örnek. zira her ikisinde de para tatlı geliyor. gel gelelim örgütlü olmayan eylemler terörizm tanımının dışında kalır. andres breivik için batı medyasının terörist tanımlaması yapmaması yerli muhafazakar medyanın zoruna gitmişti, "müslüman yapınca terörist, hristiyan yapınca psikopat diyorlar" eleştirisi yapılmıştı. müslüman yapınca teröristtir, zira bu eylemler el-kaide tarafından yapılmaktadır. ama breivik e terörist demek akademik manada uygun değildi, işte batılı medyada bu akademik hassasiyet vardı. zira aynı medya eta için çok tahat terörist demekteydi.
gelelim ideoloji konusuna. bölücü, aşırı sol, aşırı dinci versiyonları var. ama hepsinin derdi sistemle, otorite ile. eğer amaç çıkar ise (güç, para, şöhret) yukarıda bahsettiğim gibi çıkar amaçlı suç örgütü ya da popüler deyimiyle mafya olur. bu oluşumlar terörizmden farklı olarak genelde sistemle iyi geçinmeye çalışırlar, hatta bizzat sistemin içindedirler.
yani diyeceğim, terör bir eylem terörizm bir söylemdir. belirttiğim gibi maksat algılar üzerinde oynayarak sonuca ulaşmaktır. bu yolda korku sistematik bir unsur olarak toplumları yönlendirmede kullanılır. öyle bu dünya, öteki dünya meselesi ile açıklanacak yüzeysellikte değildir. hangi sol örgüt militanı ahireti düşünerek gider kendini imha etmeye?
En büyüğü için:
(bkz: devlet terörü)
görsel
güzel şeydir.
insanlığın icat ettiği savaş stratejilerinin en iğrenç ve aşağılık olanı. tabii ki kavgaların savaşların nihayetinde canlıya zarar verebilecek kavgaların hepsi kötüdür ama cepheden cepheye birbirine kumanyasını veren düşman askerlerinin savaşı daha insanca. insan gibi savaşılan en azından düşmanın nerede olduğunu bilebildiğin savaşla böylesine korkakça saklanarak saldırmak arasında dağlar var. hele ki çocukların yaşlının engellinin zarar görebileceğini öngördüğün bir saldırı, meydan savaşı literatüründe yok. geleceğe giderken insanların daha olgunlaşarak insani yönde evrimleşmesi gerekirken eşya (teknoloji) evrimleşiyor. insanlar eskisinden daha geriye gidiyor, eskisinden daha tehlikeli oluyoruz.
günümüzde terör, devletlerin isteklerine ve çıkarlarına göre şekil alır hatta bilerek el altından beslerler küçük örgütleri.

amaç sadece sahte savaş çıkarmaktır ve bankerler dahil, illimunati'nin cebini doldurmaktır.

siyasilerin gerçekten önemsediklerinimi sanıyorsun insan hayatını?

onlar kukladır sadece biri gider ve yerine diğeri gelir.

petrol dünyanın can damarıdır ve insanlar bunu ölesiye tüketmek için birbirini öldürmekte sakınca görmez.

görsel
en masum örneği sivil itaatsizlik ,kamuyu( devlet daireleri) rahatsız eden davranışlar içinde bulunmak.
aslında terörizm diye bir şey yoktur. kişiler kendilerini belli fikre dayandırıp bir araya gelebilir. silahlı yapılarla çatışmaya girip insan da öldürebilir. bunun için vahşi de olabilir.

üniforma giyip vahşet uygulamak ne kadar olağan durumsa giymeden uygulamak da o kadar olağandır. belli bir otoritenin meşruluğu onun vahşetini terörden ayrı tutmaz.

salt vahşet olarak bir fikre bakıp ardında olan fikri hiçe saymak da yanlıdır.

vahşet bir fikrin ürünü olduğu gibi toplumsal bir gereklilik de olabilir, amaca ulaşmak için araç da olabilir.

zaten vahşetin içeriğinden çok ne getireceği önemlidir, insanların yanlı olmasının altında ise yakınlık duyduğu fikir vardır.

yoksa her toplumsal hareket siyasi bir karşılık bulmuşsa kan dökmüştür.

bu devletin gerekliliğidir, devlet faşisttir ve devlette yer edinebilmek için veya hak alabilmek için mecbur anarşist faliyetlere girişirsin.

bide işin tabi arkadan vurma boyutu var, gerilla savaşı gidip bir çarpışma savaşı değildir zaten. amaç darbe vurup düşmanı şaşırtıp kaçmaktır.

karşında son model silahları olan bir orduyla cephe savaşı yapmak gibi bir ahmaklığa düşmek her örgütün sonu olur, bu intihardan farksızdır.

esas önemli olan özetle: ne getirdiğindir, insanlara özgürlük getirecekse bir fikir o halde bunun nesi kötü?

ama insanlara vahşi bir yönetim, bağnaz bir devlet, eşitsiz bir yaşam getirecekse o zaman işte onca vahşet, onca mücadele boşa çıkıyor.
Abd, rusya, iran ve israil gibi ülkelerin birbirleriyle savaşmak için kullandıkları yöntem. Rusya sovyet dönemi kadar yapmasa da bu işlerin ne kadar dışında soru işareti.
Her ne olursa olsun göz yumulmaması gereken siyasi ve icrai olarak uluslararası alanda önlemler alınıp işbirliği kurulması gereken sıkıntıdır. Günümüzde çoğunlukla bölgeci, dinci ve etnikçi teröre rastlanmaktadır.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2020 Terörizm Ülkeler Raporu'nda, 2020 yılındaki terör saldırılarından kaynaklı ölü sayısının bir önceki yıla göre yüzde 10'dan fazla arttığı açıklanmıştır.
(bkz: fokoculuk)
doğanın ve varoluşun ta kendisidir. varoluş adaletsizlik, acı ve ölüm üzerine kuruludur. doğanın sistemi de bu adaletsizlik üzerine kurulu bir terör düzenidir. bu yüzden aslında varoluşsal adaletsizliğin ve köleliğin ortadan kalkması için dünyanın kendisinin yok edilmesi gereklidir.

görsel
görsel
70'li yılların sonlarında başlayan felakettir.
amerika'da 9-11 olaylarına sebep olmuştur. bu bahaneyle amerikan ordusu ortadoğu'ya girmiştir ve oranın içinden geçmiştir. birçok müslüman terörist ilan edilmiş ve sokaklarda dahi yürürken tedirgin olmuşlardır amerika'da.