bugün

Mother, Time... Bazı şeyler oldukları zaman da güzele örnek gurup. Belki de duvarı yıktıklarında, bir yandan kendilerini de yıkıyorlardı.
Buyuleyici gurup. Bana gore muzikal olarak led zeppelinden ustunler. Yani notalara mukemmel derecede yon veriyorlar. Ama solist anlaminda led zeppelinin yanina yaklasamazlar bu bir gercek.
Grupları karşılaştırmak yerine sadece dinleyip size bahşettiği rahatlığın keyfini çıkarın.
Dinlemeyen anlamaz anlamayan dinlemez.
progressive rock ın öncülerinden insanı derinden etkileyen şarkıları vardır.
okey okey ... is there anybody in there?
şişirilmiş balon bir ergen grubudur. açık ve net.
dağılmış bi grup amk.
Tam uykuya dalmak üzereyken sol framade görünen efsane.

Eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmak bu olsa gerek.

Playing to Pink Floyd - sorrow.

Edit: ayrıca tanrı dünyayı yaratırken Pink Floyd çalıyordu bir kere lan yarram.
olympos dağında ki mekanlarından aşağılara bakıp müzigimsi şeylere gülüp geçen "doğaüstü varlıklar". 1965 - 1979 arasın da yaptıkları büyülü melodilerle dünya yok oluncaya kadar var olacaklar. carefu......eugene.
görsel
bir gruptan daha fazlasıdır. felsefi yönleri de vardır.

tıkkı queen gibi.
az önce youtube'da gezinirken denk geldiğim, yeni keşfettiğim, pek bilinmeyen, pek bi boka benzemeyen tırt grup.
Umarım keşfedilmez bu grup.
Garip deha olarak adlandırılan syd baret 1965’te pink Floyd grubunu kurdu. Grubun ilk hitlerini, 1967 yılındaki “piper at the Gates of dawn” isimli şaheser de dahil, yazdı, söyledi ve gitarla çaldı,. Turların ve yıldız olmanın ağır yükü nedeniyle bir tür sinir krizi geçirerek 1968’de grubu bıraktı. ikisi de 1970’de piyasaya çıkan ve iyi satmaya devam eden iki solo albüm yaptı: “the madcap laughs ve barrett”.

Barrett daha sonra müzisyenliğin kendisine uygun olmadığına karar verip müzik işini tamamen terk etti. 1974’ten sonra hiç müzik yapmadı. Eskiden çok ünlüyken fanatikleri dışında unutuldu. Cambridge’teki evine döndü ve asıl ismi syd barrett’ı kullanmaya başladı. Yalnız yaşadı. Zamanını sessizce resim ve bahçe yaparak geçirdi. pink Floyd telif haklarından 6 haneli gelir elde etti. 1970’lerin ortalarından itibaren halkın huzuruna çıkmamasına ve konuşmamasına rağmen gazeteciler yine de onunla iletişim kurmak istedi.

1971’de bir gazeteci onu buldu. Syd ona çok yürüdüğünü, resim yaptığını, zamanını boşa harcadığını ve ölmekten korktuğunu söyledi. Ayrıca ona toz ve gitarla dolu hissettiğini söyledi. Başka bir gazeteci de kapıyı kel ve şişman bir adamın açtığını ve syd’in konuşamayacağını söylediğini söyledi. 1992’de atalantik plak şirketi her hangi bir syd barrett kaydı için yarım milyon dolar önerdi.

Cambridge’e döndükten sonra ailesi syd’in mutlu ve oldukça sağlıklı olduğunu söyledi. Sonraki yıllarda hayranları ve gazeteciler onunla görüştüğünde nazik ve uyumluydu, fakat ünlü bir rock yıldızı olması hakkında konuşmayı reddetti. 2001’de kapısının önünde bir gazeteciyle konuşurken syd bu gazeteciden artık röportaj yapmadığı için orayı terk etmesini istedi.
Okunduğu gibi yazılan tek grup.
sadece bir grup değil bir felsefedir kendisi. the wall'ı izleyin.
progressive rock ın önde gelen gruplarından en çok dinlediğim müzik grubu.
Yediden yetmişe hitap eden aşırı kaliteli gruptur. Kaldı ki 1965 girişli olduğu için şimdiki yetmişlerin gençlik dönemlerinde çığır açmıştır. Babadan olmasa da tanıdık amcalardan miras bu sevda. Dilerim sonraki nesiller de nasibini alır.
Şarkıları uzatarak sözde farklı atmosfer yaratma çabasında olan uyduruk grup.
Bunların yarım saatlik şarkılarındaki soundu Queen, led zeppelin ve metallica bir dakikalık şarkısında bile yapabilir.
buna sadece gülünür. her zaman efsanedir anlayana.
Echoes der geçerim..
2001 yılında bir albüm çıkarabilecekken * david'in kaldıramaması dolayısıyla bir best of la geçiştirmişler. acaba 2001'de çıkacak bir pink floyd albümü nasıl olurdu? kafama takıldı.
duyguların, özgürlüğün ve adanmışlığın grubudur. yaptıkları müzik eğer dünya yok olmazsa bin yıl sonra bile geçerliliğini koruyacaktır. çünkü kaliteli müzik asla eskimez.
dinlemekten asla bıkmadığım grup bugüne kadar niye yorum yazmadığım için bile hatta utandım resmen, coverları yapılamaz o derecedir gözümde her bir enstrüman her bir ses virtüöz elindendir.