parasite

yaklaşık 1 sene önce herhangi bir oscar ödülü almamışken izlediğim ve etkilendiğim bir film.

bir çok mesaj var filmde, fakat en hissedilir olanı tabi ki "sosyal adalet" vurgusu.

bir film. izlerken kanım çekildi.

iyi filimden anladığımızı arkadaşım ve bana bir kere daha kanıtlamış olan filmdir.

Tabiî siz bebeler o zamanlar popüler kültürün size dayattığı filme giderken parasite'nin salonu bomboştu. Popüler kültürün köleleri sizi..

adından bu kadar bahsedilmişken bugün itibari ile izlemiş olduğum film. şimdi şu aşikar, her ne kadar bir sanat okulunda okuyor olsam dahi evet sizin köyünüz en büyük köy ve en uzağa da siz tükürüyorsunuz, bu sebeple filmi popüler olmadan önce keşfedip izlediniz, muazzam bir şeysiniz siz, hepimiz altınıza yatmak için kuyruğa girmeye hazırız. hadi abi, devam.

gelelim şimdi filmle ilgili düşüncelere, film tartışmasız son zamanlarda izlediğim en iyi görsel işti. sinema, tiyatro, dizi fark etmez, son zamanlarda izlediklerimin en iyisi. kamera açıları, fotoğraf kareleri, ışıklar adeta harika bir görsel şölen sunuyor, haz duymamak imkansız.

bu noktadan sonrası spoiler içerecektir;

konuya ve işlenişe gelelim, konu harikulade, işleniş için bu sürecin hızlı ilerletildiği düşünülebilir ama bence bu negatif değil pozitif bir durum. teknoloji çağında bir şeylerden sıkılma eşiğimiz dakikalara, saniyelere düşmüşken film bizi iki saat boyunca sıkmadan hikayenin içinde tutabiliyor. tek negatif eleştirim sonu hamlet'in sonu gibi herkesin birbirini öldürmesi tarzı bir his uyandırdı bende, o da filmin tam sonu değilmiş zaten, kısa bir süre daha devam etti, daha güzel bitti. burjuvazinin kusursuz eğlencesini bıçaklayan yüzü yaralı bir yeraltı adamı, işte bunu izlemek paha biçilemezdi. her neyse efendim, ne kadar övsem de az kalacak, güzeldi, teşekkürler.

edit: tutamadım kendimi, şu güzelliği de eklemek istiyorum, en dipteki ve en üstteki iki evde de aynı açıdan izlenen bir "dışarı" var, birinde cama işeyen sarhoşları, diğerinde cenneti andırabilecek bir manzarayı görüyoruz, aynı açıdan, aynı insanlar görüyor.

Filmin son 15 dk sı gereksizdi.

filmden şimdi çıktım ama karar veremedim filmin güzel olup olmadığına.

beğenen insanların çoğunun entelektüel görünme kaygısı taşıdıklarına inanıyorum. geri kalan çoğunluk ise sürü psikolojisine girmiştir. yönetmen başarısız diyemem, film çok zorlama ama. fazla zorlama bir sanat eseri.

Film güzel ama bir şaheser olduğu tartışılır. Fakat gerek verdiği mesajlar olursun, gerek karakterlerin düştüğü durumların komikliği olsun iyi bir film. Fakat abartıldığı kadar sınıfsal ayrımı çok iyi anlatan , sosyolojik bir ayna olarak bakılmaması lazım filme.

Kurgusu çok iyi gerçekten. Zenginle fakir arasındaki farkı bin türlü anlatırsın ama bu baya vurucu olmuş, anlatmış. Küçük küçük göndermelerin olduğu filmleri izlemek, ardından üzerine düşünmek çok keyifli. Bunu başarabilmiş film.

Bir röportajında filmin yönetmeni, “izleyiciler acı çeksinler istiyorum. Gülmenin yanlış olduğunu bilerek gülsünler istiyorum.” Demiş. Bunu başarabildiyse ki bence başardı iyi filmdir.

Neyse ya izleyin izlettirin işte. Konuşturmayın beni.

mutlaka izlenmesi gereken, 2019 en iyi film akademi ödülünü kazanan güney kore yapımı sinema filmi.

şimdi akademi ödüllü mü, peeeh, kore filmi mi? peeeeh diyenleriniz olacaktır. hakikaten bu ön yargılardan sıyrılıp izlemenizi tavsiye ederim. hikayesi ile, ve hikayenin yansıtılması ile gerçekten son zamanlarda bırak sadece kore sinemasını, dünya sinemasında en başarılı örneklerinden biri sayılabilir bu film.

--spoiler--

Filmi düz dolandırıcı filmi olarak düşünmeyin, fragmanını filan izleyince direkt öyle olduğu anlaşılsa bile, filmin alt mesajı o kadar basit değil. izlerken gerim gerim geriyor, bir yandan da zengin-fakir sınıfsal savaşını, fakirin fakire zenginden daha çok ızdırap olmasından, bazı fakirlerin kabullenmişlikleri filan çivi gibi zihinlere çakılıyor. filmin bir yerinde zengin ama hafif safça olan evin hanımı için şöyle bir diyalog geçiyor:
"Evin hanımı da çok saf, çok iyi. Zengin olmasına rağmen iyi hem de."
"hayret, hem zengin, hem de iyi."
"Zengin olduğu için iyi. söz veriyorum bir gün benim de çok param olursa ben de iyi olacağım."

vay arkadaş... ulan böyle yazınca bir s.kime benzemedi.

neyse, izleyin hak vereceksiniz bana.

--spoiler--

Fazlaca abartıldığını düşünüyorum. Filme büyük beklentiyle girdim, hiçbir boku beğenmeme timindeki ekşiciler bile beğendiyse ve cannes ödülü aldıysa diye. Hayır ben de fularlı ve memnuniyetsiz bi film yorumcusu değilim ama gerçekten çok basitti.

Ana fikir kaygısı ile çırpınan, izleyiciye mesaj verme gayretinde boğulan filmleri sığ ve yavan bulmuşumdur. Ki onda bile başarılı olduğunu düşünmüyorum. ilk yarısı gibi eğlenceli kalsaydı keşke, son yarısı gibi ucuz entrika ve dram/suç filmine dönüşmeseydi hiç. *

toplum için sanat kaygısı gütmüş anlaşılan. izleyince 3-5 bir şey çiziktiririm diyorum epey methini duydum.

şu tiple bile aynı fikirdeysem.
demek ki doğru olan bu.

bozuk saat işte.
doğru gösteriyor bu defa.

link varsa beklediğim film.

izlemek için yarım saat kapıda bekleyip mısırımı kolamı alıp yerleştikten sonra ingilizce alt yazıyla yayınlandığını öğrendiğim film.
Puanını falan hak eder mi bilmem ama bence gayet iyiydi. Nete düşsün Türkçe alt yazıyla tekrar izleyeceğim.

Link beklediğim film. Hala izleyemedim amk.

Film, alt tabaka insanlara diyor ki ;

Ulaşmaya çalıştığın yerde bir şey yok, küçücük dünyanda daha mutlusun.

Samimiyetsiz, aralarında hiçbir duygusal bağ olmayan Zengin bir aile...

Samimi ama her şeyi para sanan, bu yolda her yolu mübah gören gariban aile...

Çok güzel kurgulamışlar, ödül aldığı kadar varmış.

bir priest skilidir.

“-Zenginler ama yine de kibarlar.

+Zengin oldukları için kibarlar zaten. “

Son zamanlarda izlediğim en ilgi çekici filmdir. Kesinlikle izleyiniz.

görsel

An itibari ile internete (sonunda) düşmüş olan 2019 yapımı film.

Oscarlık bir film değildi açıkçası. Metaforlarla doluydu ve (bkz: platform) ile hemen hemen aynı konuya sahip ama mesajları daha açık. Yani platform ‘da o kadar açık verilmiyordu mesajlar. Yani nasıl desem bir şey çok eksikti ama ne eksikti tarif edemiyorum.

bugun beinconnect de izledigim 2019 kore yapımı dram filmi.
sistem; ki bence insanların kurdugu bir sistem degil insan dogasının bir sonucu olan kapitalizmin, garibanın zarar verebilecegi tek kesimin yine kendi gibi garibanlar oldugunu, alt kulturde yasamın ne kadar cetin oldugunu, varlıklı kesimin birbiriyle nezaket cercevesinde her seyi konusarak yardımlasarak halletigini, bir organizasyondan son dakika bile haberleri olsa hic zorlanmadan katılabildiklerini cunku onların hayatını kolaylastıran fakirler oldugunu anlatan basarılı bir film olmus.

--spoiler--
filmin son bolumde oglanın kafasına aldıgı agır darbeyle aklını saglam tutacak civilerden bir tanesinin dusmesinin etkisiyle kurdugu hayaller adeta bir ruyaya agıt niteliginde olmus.

--spoiler--

başından sonuna kadar toplumsal sınıf göndermeleri yapan, burjuvadan daha çok fakir sınıfı eleştiren film. fena değil.

Olayların düğümlendiği ve çözüldüğü noktalarda iki kez merdivenden acemi acemi düşüyorlar. Buna hayatımda izlediğim en iyi film falan diyen var. ybsg lütfen.

Tanım: başka film olmadığı için şansına Oscar almış film.