bugün

nazım ile beraber dünyanın en büyük sairi.

hayranım öpüşlerde paylaşılan sevdaya,
döşekte ve ekmekte paylaşılan.
sevda bu, kimi sonsuza uzar
kimi bir yıldız gibi kayar.
sevda özgür olmalı ki,
dönüşebilsin sevgiye.
sevda kutsallaşır yakınlaştıkça,
kutsallaşır uzaklaştıkça.
Şili'li ünlü sosyalist halk şairi. "Venceremos" şiiri bestelenip halk türküsü haline geldi ve bir özgürlük marşı niteliği kazandı.

Yırtıyor fırtına sessizliği
Ufuktan bir güneş doğuyor
Gecekondulardan geliyor halk
Tüm Şili türküler söylüyor

Venseremos, Venseremos!
Kıralım zincirlerimizi.
Venseremos, Venseremos!
Zulme ve yoksulluğa paydos.

Şili'de halk bugün savaşıyor
Cesaret ve halkın gücüyle.
Kahrolsun halkın katili cunta
Yaşasın "Unitad Popular"!

Venseremos, Venseremos!
Kıralım zincirlerimizi.
Venseremos, Venseremos!
Zulme ve yoksulluğa paydos.

Geçmişe ağlamak fayda vermez,
Gelecek, mutlak sosyalizmin,
Yarını bugünden kuracaksın
O senin tarihin olacak.

Venseremos, Venseremos!
Kıralım zincirlerimizi.
Venseremos, Venseremos
gülüş
al ekmeği benden
istersen havayı da;
ama gülüşünden mahrum etme beni.
koyma gülsüz ve çiçeksiz beni
sevinciyle coşarak parıldayan sudan
ve senden yayılan
gümüşün kıvılcımlarından...
"En heybetli düşünceler bile çok sık duyulduğunda gülünç olurlar" sözüyle insanı derin düşüncelere sevk eden şili'li efsane halk şairi.
yasayacak yer acin onlara
ve dusunmeyin onlar adina..
sürekli takip ettiğimiz şair.
(bkz: pablo neruda biz oradayız)
bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim
.........
sevmiyorum doğrudur,yürek bu hala sever
sevmek kısa sürdüyse unutmak uzun sürer
bu gece gibi miydi kollarıma almıştım
yüreğimde bir burgu ah onu yitirmeler
budur bana verdiği acıların en sonu
sondur bu onun için yazacağım dizeler.
Başka kitaplarla hapsedilmek için yazmıyorum
ya da zambağın somutlaşmış çırakları için değil
gelip geçecekler için, gereksindikleri
ay, su, düzenin değişmez temelleri
ekmek, şarap, ve okullar, gitarlar ve el aletleri için.
şiirlerinde halkını sevmenin, halkına inanmanın, toprağına bağlılığın en somut örneklerini verdi. şili insanlarının, çile çeken, çalışan yığınların sevincini, acısını, umudunu dile getirdi. yetinmedi bununla, politikaya da girdi, senatör oldu, büyükelçi oldu. zaman zaman iktidarların hışmına uğradı, tutuklanmamak için aylarca saklandı. salvador allende'nin yönetim başına gelmesi için uğraştı, başardı da. bir kaç yıl paris büyükelçiliğini yaptı ülkesinin. nobel ödülünü alarak, şili'ye dünya ölçüsünde bir ün, onur kazandırdı.

yüreğim bir kavganın içinde / kazanacak halkım / bütün halkalar kazanacak bir bir / bu acıılar, ıslak bir mendil gibi / kumlar arasından / şehit duraklarından / süzülüp ortaya çıkaracak her şeyi / şanlı günler yakındır çünkü / kinler susacak bir an / ceza veren eller titremesin diye / günler tam olsun diye / halk caddelerde / bir güzel bir güçlü / yerini alsın diye / işte benim günüm bu / işte hoşgörülülüğüm / başka sancağım yok benim.
hayata yaklaşımına hayran bırakan şair...

Yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler,
Yavaş yavaş ölürler okumayalar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörmeyi barındıramayanlar.

Yavaş yavaş ölürler!.

Alışkanlıklarına esir olanlar, her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
Veya bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler!.

ihtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki
pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.

Yavaş yavaş ölürler!.

Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi
mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.

Yavaş yavaş ölürler!.
şilideki müzelik evinin barında dostlarının isimlerini kendi eliyle yazan ve dostları arasında nazim hikmetin olduğu deniz aşığı.
"Kopan ip bağlanabilir yeniden; tutar tutmasına, ama, kopmuştur işte bir kere.."
pablo neruda
"Ve çekip gidecekse bu can tenden.. Neden böyle sadık bana iskeletim.."
dizeleri ile hayattan koparan üstad..
yazılışından on yıllar sonra oğulları ölen analara türkü isimli şiirini yayınlayan dergiye "yasadışı örgüte yardım" davası açılmasına neden olmuş şairdir.

kaynak: http://eski.bianet.org/2003/03/07/17140.htm

(bkz: burası türkiye)
--spoiler--
ben özgünlüğe inanmıyorum. özgünlük, başdöndürücü uçurumun derinliklerinden, çağımızın bulup çıkardığı tanrıcıklardan biridir. ben dilde kişiliğe, biçimde kişiliğe, sanatta her alanda yaratıcılığa inanırım. ama, bu çileden çıkarıcı özgünlük çağcıl bir buluştur ve seçim palavrasıdır.
--spoiler--
balıkçıbaki

Baki bakıyordu daldan
Balıkçı suya battı,
Balıkçıbaki daldı dibe
Balıkçıbaki avladı balık,
derken Baki daldı, zavallı kuş,
Balıkçı çıkarken yüze
kıpraşan gümüş yükü ve
birkaç damlayla,
çünkü Balıkçıbaki
beslenir yalnız gökkuşağıyla,
suda dalgalanan ışıkla:
sonra çöker ve tüketir
titreşen balıklarını
tanıma fırsatım olsaydı keşke diye hayıflandığım şair.
ne çok şey yazmış, nasıl yazmış sorup öğrenmek istediğim ama
"bir şey sorma bana
bir şey bilmiyorum"u okuduktan sonra vazgeçtiğim.
"artık bir şey sormuyorum kimseye
ama her gün daha az biliyorum" demesini ta içimde hissettiğim.
içinde "yorulalım fransa'ya gitmemekten" sözleri geçen öyle bir yorgunluk şiirinde yapamadıklarıyla yorulan; insanları, kendini, beni anlatan; beyninin içinde daha neler dolaşabilir ki bir insanın diye kendimi düşünmekten alamadığım ve hep onunla düşündüğüm...
"nerde uyudu da kömür böyle karanlık uyandı?
.
ne zaman öğrendi uçnayı duman?
.
neden zehirlidir akrep, fil iyi yürekli?
.
nereye çekilir gölge?" onun merak ettikleriydi, benim meraklarım oldu artık...
şili' li ünlü şair, ayrıca kendisini konu alan postacı adlı bir film vardır.
BU GECE EN HÜZÜNLÜ ŞiiRi YAZABiLiRiM

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu
Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta
Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı.
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara.
Kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece
Kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında
Sevdi beni o ben de bir ara onu sevdim
O durgun, iri gözler sevilmez miydi ama

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim.
Yokluğunu düşünüp, yitmesine yanmakla
Duyup geceyi, onsuz daha engin geceyi.
Ota düşen çiğ gibi, düşmekle şiir cana
Ne gelir elden, sevgim onu tutamadıysa.
Gece yıldız içinde, o yoldaş değil bana
Hepsi bu. Uzaklarda şarkı söylüyor biri.
Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca
Gözlerim arar onu, yaklaştırmak ister gibi
Yüreğim arar onu, o yoldaş değil bana

Artık sevmiyorum ya nasıl, nasıl sevmiştim
Sesim arar rüzgarı ulaşmak için ona
Ellere yar olur. Öpmemden önceki gibi.
O ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlarla
Artık sevmiyorum ya severim belki yine
Ne uzundur unutuş ah ne kısadır sevda
Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü
Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca

Belki bana verdiği son acıdır bu acı
Belki son şiirdir bu yazdığım şiir ona
how i met your mother dizisinde kulakları çınlatılan ünlü şair.
Kelimelerin dünyaya neden hitap etmesini bize anlatıyor ve kelimelerin en güzelinin sosyalistlere ait olması insanı bir başka sevince boğuyor...

seni sevdiğimi göreceksin sevmediğim zaman,çünkü hayat iki yüzüyle çıkar karşına hayat.
bir sözcük sessizliğin kanadı olur bakarsın ateşde pay alır kendine soğuktan...
seni sevmeye başlamak için seviyorum seni,sana olan sevgimi sonsuzlaştıracak bir yolculuğa yeniden başlamak için;bu yüzden şimdilik sevmiyorum seni...
sanki ellerimdeymiş gibi mutluluğun ve hüzün dolu belirsiz bir yarının anahtarları hem seviyorum, hem de sevmiyorum seni...
sevgimin iki canı var seni sevmeye...
bu yüzden sevmezken seviyorum seni ve bu yüzden severken seviyorum seni...

pablo neruda
Kim istemez katı bir ruhu?
Kim dövmedi ruhunda keskin bir hançer?
Daha göz açar açmaz gördüysek kini
Ve yürümeye başlarken düşürdülerse bizi,
Ve sevmek isterken sevgi düşmanımız olduysa
Ve tek bir dokunma yaraladıysa bizi.
Neruda.
Nazım'a Bir Göz Çelengi

Neden öldün Nâzım? Senin türkülerinden yoksun
ne yapacağız şimdi?
Senin bizi karşılarkenki gülümseyişin gibi bir pınar
bulabilecek miyiz bir daha?
Senin gururundan, sert sevecenliğinden yoksun
ne yapacağız?
Bakışın gibi bir bakışı nereden bulmalı,
ateşle suyun birleştiği
Gerçeğe çağıran, acıyla ve gözüpek bir sevinçle dolu?
Kardeşim benim, nice yeni duygular, düşünceler
kazandırdın bana
Denizden esen acı rüzgâr katsaydı önüne onları
Bulutlar gibi, yaprak gibi uçarlar
Düşerlerdi orada, uzakta.
Yaşarken kendine seçtiğin
Ve ölüm sonrasında seni kucaklayan toprağa.

Sana Şili'nin kış krizantemlerinden bir demet
sunuyorum
Ve soğuk ay ışığını güney denizleri üzerinde parıldayan
Halkların kavgasını ve kavgamı benim
Ve boğuk uğultusunu acılı davulların, kendi yurdundan...
Kardeşim benim, adanmış asker, dünyada nasıl da
yalnızım sensiz.
Senin çiçek açmış bir kiraz ağacına benzeyen
yüzünden yoksun
dostluğumuzdan, bana ekmek olan,
rahmet gibi susuzluğumu gideren ve kanıma güç katan
Zindanlardan kopup geldiğinde karşılaşmıştık seninle
Kuyu gibi kapkara zindanlardan
Canavarlıkların, zorbalıkların, acıların kuyuları
Ellerinde izi vardı eziyetlerin
Hınç oklarını aradım gözlerinde
Oysa sen parıldayan bir yürekle geldin
Yaralar ve ışıklar içinde.

Şimdi ben ne yapayım? Nasıl tanımlanır
Senin her yerden derlediğin çiçekler olmaksızın bu dünya
Nasıl dövüşülür senden örnek almaksızın,
Senin halksal bilgeliğinden ve yüce şair onurundan yoksun?
Teşekkürler, böyle olduğun için!
Teşekkürler o ateş için
Türkülerinle tutuşturduğun, sonsuzca.
(bkz: pablo neruda lamalar)
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu
Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta
Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı.
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara.
Kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece
Kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında
Sevdi beni o ben de bir ara onu sevdim
O durgun, iri gözler sevilmez miydi ama

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim.
Yokluğunu düşünüp, yitmesine yanmakla
Duyup geceyi, onsuz daha engin geceyi.
Ota düşen çiy gibi, düşmekle şiir cana
Ne gelir elden, sevgim onu tutamadıysa.
Gece yıldız içinde, o yoldaş değil bana
Hepsi bu. uzaklarda şarkı söylüyor biri.
Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca
Gözlerim arar onu, yaklaştırmak ister gibi
Yüreğim arar onu, o yoldaş değil bana

Artık sevmiyorum ya nasıl, nasıl sevmiştim
Sesim arar rüzgarı ulaşmak için ona
Ellere yar olur. öpmemden önceki gibi.
O ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlarla
Artık sevmiyorum ya severim belki yine
Ne uzundur unutuş ah ne kısadır sevda
Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü
Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca

Belki bana verdiği son acıdır bu acı
Belki son şiirdir bu yazdığım şiir ona

PABLO NERUDA