bugün

efendim bu amca tipleri açıp ağzınızı, sıçan amcalar değildir.bunlar yaptığı hal ve hareketlerle sizi rezil ederler.bu davranışların en babası ise şudur:yorucu bir antrenman,ardından otobüste eve dönüş.boş koltuk bulmuş oturmuşsunuz.bacaklarınız feci durumda.koltuk bulduğunuza sevinmişsiniz.mutlusunuz.ardından kapı açılır ve otobüse yaşlı bir teyze girer.etrafa şöyle bir bakarsınız sizden küçük var mı diye.bulamazsınız.en "genç" sizsiniz.ama siz kendinizi hiç de genç hissetmiyorsunuz.bacaklarınız kırılıyor.e tabi en makul olanınını yapıyorsunuz.görmemezlikten geliyorsunuz.ama bakışlar sizin üzerinizde.siz yine görmemezlikten geliyorsunuz.sonra aniden yaşlı bir amca birden ayağa kalkıp teyzeye yer veriyor.ve o an siz bitiyorsunuz.pişman da oluyorsunuz tabi azıcık.amca ayakta,siz oturuyorsunuz.amca yaşlı,siz gençsiniz.ve tabi kalkıyosunuz.otobüsteki tüm bakışlar sizin üzerinizde.amca ise gururlu.hem kendi yaşıtı bir bayana havasını attı,hem de ayakta kalarak yorulmadı.hem de sizin ağzınıza sıçarak,sizi tüm otobüse rezil etti.otobüsün durduğu ilk durakta iniyorsunuz ve geriye kalan uzun yolu yürüyorsunuz.ve bacaklarınız daha çok ağrıyor.ve gençliğinize küfrediyorsunuz.
(bkz: yazarların otobus gözlemleri)
(bkz: yazarların otobusten nefret etmeleri)
(bkz: yazarların otobuste tecavuze ugrama ihtimalleri)
kaan ertem'in zıçan adam karakterini fazla benimsemiş amca.
huysuz ve anlayışsız bir ihtiyarsa, sizin ona vermek gibi bir mecburiyetiniz olduğunu düşünüyorsa böyle kocaman kocaman sıçacak olan adamdır. kafayı daha fazla s*kmeden karşılığı verilmeli ve sizden sonra aynı hareketi göstereceği gençlere bir iyilik yapılmalıdır, zira böyle amcalar karşılığı haketmektedir. efendi efendi bekleyip sizin yer vermenizi beklemez!
otobüs yolculuğu sırasında cam kenarımda oturup muavine içilmiş kola bardağını çöp olarak vermeye çalışırken dibindekini üstüme döken amca(lar)dır. *
sabahtan akşama kadar kolpa yaptıktan sonra, otobüse binip 9 saattir okulda zaten iflahı kesilmiş genç bünyeleri germesi amacı ile belediye tarafından her otobüste 1 tane görevlendirilen kalifiye amca.
sabah sabah sınava giderken ve önünüzdeki defterden çalışırken "evladım, kalkar mısın, ben dizimden rahatsızım" şeklindeki uyarısıyla, sizi istemeye istemeye yerinizden kaldıran ipnemsi amcadır.
öndeki motoru kaldır, arkadaki zibidiyi kaldır, ne bileyim yandaki polisi.. yok o polis, kaldırma onu...
en garip sorularla sizi bunlatan, o an aklına gelen herşeyi ve tüm ailesini bir çırpıda anlatan amcalardır. ama otobüsten inince şöle bir düşünürsünüz, isyan ettiğinize üzülürsünüz. belki kimsesi yoktu, yakın buldu dersiniz. ama olan olmuştur. bundan ders çıkarmaz bir sonraki amca içinde aynı düşüncelere dalarsınız önünüzdeki yolculukta.
genellikle sağlam laf sokan amcalardır, hatta şöyle bir şehir efsaneleri bile vardır:

bizim amca otobüse biner ama her yer doludur, arkada zıpır bir cocugun teki oturmaktadır ve bizim amca ;"gidip şunun başında dikilirsem belki dayanamaz kalkar, bana yer verir diye düşünür". amca gider bastonuyla cocugun yanına, ama otobüs zırt pırt hareket ettiğinden amcanın bastonu habire kayar bir saga bir sola. cocugun kalkacak gibi bir niyeti yoktur ve amcaya bakarak şöyle der :" amca , o bastonun ucuna lastik taksaydın böyle kaymazdı", amca sinirlenir tabi, yer beklediği cocuktan akıl almıştır ve dayanamaz şunu der :

" o lastiği yıllar önce senin baban taksaydı, şimdi orda ben oturuyordum eşşolusu"....