bugün

kalktı ayağa
yürüdü
adam yalpalıyodu
galiba biraz fazla alkol dolaşıyordu damarlarında
( bu esnada ''sarhoş balık ve topal martı''yı dinliyordu )

açtı camı
aşağıya baktı
sonra bir de yukarıya
hangisinin daha cazip olduğunu anlamaya çalışıyordu
(ki bu esnada şarkı değişmiş ve ''benimle oynar mısın? '' olmuştu

evet kararını verdi
(ki aslında bu kadar alkol gezmeseydi içinde bunu hemen anlayabilirdi)

tabii ki atlamalıydı
uçmak sıkıcıydı
herkes uçabilirdi
ama herkes atlayamazdı

hem adam çok severdi yağmuru
yağmur da atlardı hep

atlamak güzeldi
atlamak kendini -20 saniye için bile olsa- boşluğun sahibi
sanmaktı
-ki büyük bir lütuftu bu

hem başka nasıl
son nefesini verirken
azotla bi vals yapmak mümkün olabilirdi ki
(ki bu esnada ''vals''i dinliyodu)

ama atlarsa
20 saniye bir çok şeyi alıcaktı ondan
önündeki muhtemel 20 yılı
rakı içip zeki müren dinlemeyi
veya ucuz bi şarapla bi' tren garında sarhoş olmanın muhteşem hazzını
bilmediği bi' kadının koynunda uyanmayı
gecelerin sessizliğini alıcaktı
tüm şehir uyurken ,uyanık olmanın tadını
(artık ''senden daha güzel'' çalıyodu)

hepsinin toplamından daha mı değerliydi o malum 20 saniye?

ve evet
soru çok açıktı
cevap da bi o kadar basit

değerdi
o 20 saniye hepsini karşılamaya yeterdi
hatta 3-5 saniye artardı bile
('' let it be '' çalan şarkı)

sağ bacağını attı pencere önündeki mermere
kollarındaki son güçle çekti kendini
şimdi sol ayağı da mermere basıyordu
tam anlamıyla pencere önünde ki yapay çiçeklik tek engeldi
20 saniye ötedeki gerçek çiçekçi ile arasında

sıkıca pencereyi kavramış elleri
yavaşça çözülüyordu sanki
ilk onlar istiyor gibiydi gerçek çiçekçiyi

sigarasını da tüketmişti
söndürmeden attı
önce ona bağışladı bu lütfu
ve
son bi' kez baktı toprağa
ne de olsa bir daha buradan göremekeyecekti

sonra
sonra bıraktı kendini
gitmesi gereken yere
artık gitmeliydi
bekletmemeliydi daha fazla
bekleyenini
( zamanı gelmişti the man who sold the world'ün)

ama önündeki 20 saniyelik boşluğa değil
gerisinde ki anlık boşluğa atmıştı kendini
yapamamıştı yine
yapamazdı zaten

çok kıymetliydi o malum 20 saniye
gerçeği tattığın
ve damağında kaldığı

atlamamıştı o
ve hiç haketmemişti
bu kadar değerli bi' şeyi
ve
haketmediğini almazdı
( listenin son şarkısı ''neden bilmem'' olmuştu )