bugün

eğer maddi sıkıntı yaşamıyorsanız, çok da kafayı takmamak, tadını çıkarmak gerekir.

o dönem genelde arkadaşlarınız mezun olmuş, işe falan başlamıştır. bu da sizi üzer; ama takmayın, iş hayatı bok gibi, gelmeyin...
sevdiğiniz bir üniversite/bölüm/şehirde yapıyorsanız çokta önemli olmayan ancak bunun tam tersiyse işkenceyi 1-2 sene daha uzatan eylem. ben şu an kara kara düşünüyorum ne olacak diye.
Yıllar sonra iş hayatının harala gürelesinde kimsenin hatırlamayacağı veya takmayacağı bir detay.
Önce okulunu bitir sonra kişisel gelişirsin, kaçmıyor.
yarın gireceğim sınavdan 45 alamazsam başıma gelecek olan durum.
dua edin bana sözlük ahalisi. çok gerginim.
ön lisans öğrencisi olarak, finaller öncesi pek umudum olmadığı için sanırım gerçekleştireceğim olay.
sıkıntılı bir durumdur.
modern zamanın tırmarhanelerinde biraz daha fazla kalmak. okul bitince elinize diplomayı "nasıl siktik ama?" dercesine verirler ve delirmeye iş hayatında devam edersiniz.
dışı seni, içi beni yakar.

bir psikiyatra anlatmam gereken şeylerle başınızı ağrıttığım için de özür dilerim.

tembellik veya umursamama, ilgisizlik gelinen noktada bir sonuç evet. kabul ediyorum. fakat tüm toplumsal olaylarda da olduğu gibi sonucu doğuran sebeplerle ilgilenilmediği sürece çözüm üretilemiyor. ben de ilgilenemedim. zamandan koptum. kafam koca bir arşiv çöplüğüne döndü. yıllar birbirine girdi. her şeyi yoksayabilmek için, unutabilmek için, bilincimi kapatabilmek için, içine düştüğüm durumu ötelemek erteleyebilmek için çeşitli uğraşlarım oldu. duruma gerçekçi yaklaşmayı bir türlü beceremedim.

itüdeyim, bölümümün şimdilik pek bir önemi yok. 2009 yılında hazırlıkta ilk sınavımı kaçırmıştım. konsantrasyonumu da o dönem kaybettim. küçüklüğümden beri aileme hep güçlü görünmüştüm, güçlüydüm de. bir şeyler kötü gitmeye başlamıştı ve ben hala güçlü görünüyordum. ailemi başarıya alıştırdığım için bir kez olsun "oğlum gerçekten mutlu musun, her şey yolunda mı ?" sorusunu işitmedim. "her şey tepetaklak, yapamıyorum, olmadı, bu kez başaramadım." diyemedim. sonrasında dönem dönem okula uğramadım. kalabalık sınıflar, bitmek bilmeyen hesap ödevleri, anlamsız muhabbetler, samimiyetsiz tokalaşmalar, farklı yüzler eskimiş muhabbetler okulla aramdaki tüm bağımı kopardı.

şimdi camımdan her yıl yükselen koca koca gökdelenleri izliyorum sigara izliyorum. otomotiv firmaları 2 kez kasa yeniledi, türkiye çok çetin olaylarla sarsıldı, çok fazla gözyaşı döküldü, yeni doğmuş bebekler gözlerini tekrar yumdu, bir dönemin simge ve önemli isimleri mineral olarak doğaya geri döndü ve tüm bunlar olup biterken ben de kendi çürüyüşümü izledim. düzensiz yaşamaya başladım, tam 5 yıl tan atmadan yatmadım. tenim gençliğim yüzüm eskidi. hatta bazı zamanlar 3 4 gün eve kapanıp sokağa çıkıyor ve insanların suratlarına bakıyordum uzun uzun. kendimi bilinç kapatan oyunlara, sanal muhabbetlere ve şaraba kaptırmıştım. keyfi olarak sınavlarıma girmedim, girmeyeceğimi bildiğim halde sınav saati geçene kadar sınav stresi yaşıyor. sınav saati geldiğinde evimde sefil bir halde oturup pişmanlık gözyaşları döküyordum. yarın da yapı statiği sınavım var mesela. müthiş bir açmazdayım. küçük bir dükkan açacak miktarda parasını tükettim ailemin, ifade edemediğim ve değişen ideallerimi açıklamama yardımcı ve destek olacak kitaplar buldum okudum. kendimi kitap karakterleriyle özdeşleştirip onlar gibi davranmaya başladım. kendi kendimi zehirledim. küçükken kutsadığım hayallerime lanet ederken buldum kendimi. gerçeklikten koptum, gözümün önünde geçip giden zamandan koptum.

bu öyle acayip bir durum ki, felaket düşleri kurduruyor insana. bazı felaketlerin yolunu gözlüyorsun. doğal afet düşlemiştim mesela, hayatın akışını sekteye uğratacak cinsten veya babam ölse demiştim, her şeye yeniden başlardım ben de. insanlıktan utandıracak arzularla oldum hasılı. daha neler neler.

tabii düşlediklerim olmasa da felaketler kapımı çaldı. mahvoluşlar gerçekten de ailemi bulmuştu. fakat işimi kolaylaştıran cinsten değildi hiçbirisi. zamanında mezun olamadığım için benim de payımın olduğu olaylardı bunlar. abim dükkanda babamın yanında çalışıyor. 100 bin lira para batırdı. piyasaya 8 milyon lira borcu olan bir adamdı ve vurdular adamı. kazandırdıklarının yanında hiç önemi olmayan bu rakam yüzünden abim depresyona girdi. eşinden ayrılma kararı aldı. 4 yaşında çok zeki ve dünyalar tatlısı bir yeğenim var. yazın tatilde bazı sabahlar babamın hıçkırarak ağladığını duydum. fotoğraflarına bakıyordu sürekli. velayetten dolayı göremeyeceğiz bir süre sonra. insan, başına gelmesini aklından geçirmediği olaylarla karşılaşınca yıkım çok büyük oluyormuş.

şimdi sigara yakıp, 5 yıl önce salonda 4 kişi dota oynadığımız günleri getiriyorum gözümün önüne, ne pis kokardı evin içi. artık salonda sigara içmiyorum. dostlarımın da bir zamanlar öğrenci olduğu günlerdeki gibi kalmasını istiyorum hafızamda. fakat olmuyor, buna da izin vermiyorlar. nikahlarına şahit olmam isteniyor. benim gibi her şeyini kaybetmek üzere olan birisinin şahitliğinden ne olur. diyemiyorum.

obsesyonlarımdan bahsetmeyi unutmuşum fakat daha fazla baş ağrıtmayacağım. esenlikler dilerim.
bu dönem yaptığım eylem.
okulu bitirip işsiz gezen arkadaşlarınızı görünce az da olsa içinizi ferahlatan eylem. Ailenize destek olma gibi bir zorunluluğunuz yoksa ve üniversite boyunca gerçekten mutlu olabileceğiniz işler yapmışsanız hele hele bölümü bitirdiğinizde işiniz sizi bekliyorsa pek sıkıntı etmeye gerek yok. Bu aralıkta kendinizi geliştirebilirseniz geride hüzünle anlatacağınız bir hikayeniz olmaz. Ben mesela para biriktirdim, yaşıtlarımın anne babasına dil dökerek aldıkları şeyleri şunu alsam nasıl olur diye sadece fikir alarak alabiliyorum. Millet daha ehliyet için gözünü yeni açarken pasaport için başvuruda bulanacağım yurdışına çok uygun fiyatlı turlar bulunuyor onlara katılmayı planlıyorum. Çok güzel ilişkilerim oldu ve bu ilişkilerden çok ders çıkardım. Belki de okul uzatmanın en güzel taraflarından birisi size çok yakın arkadaş, dost gibi görünen insanların sizden 1 tık önde olduklarını zannederek sizi ezmeye çalışması ve sizin aptalı oynayarak onların aldıkları o zevk karşısında inanılmaz bir zevk almanız.

Bu eylemi gerçekleştirirken şahsınıza laf sokacak adamların başlarına gelenleri de ekleyeyim ki fazla moraliniz bozulmasın:
Türkçe Öğretmenliği mezunu atanamadı. Parasız, pulsuz ve işsiz. Diplomayı neden bu kadar erken aldın soruma sen alamadın diye biz de mi almayalım demişti şakayla karışık.
Dış Ticaret mezunu, 900 TL'ye hamallık yapıyor. Uzattığımı duyunca ben lisansı bitirdim dedi, destek atarsın artık diyince seneye işe başlıyorum dedi. 2 yıl üniversite hazırlık, 2 yıl ön lisans, 2 yıl lisans, 1 yıl da iş bulma etti mi sana 7 yıl. Yabancı dil yok, vaziyetinin berbat olduğundan ise elindeki tuvalet kağıdı kıvamındaki diploma yüzünden haberi yok.
Türkçe Öğretmenliği mezunu atanamadı, ölmekten bahsediyor. En doğrusunu sen yapmışsın dedi.
Türkçe Öğretmenliği mezunu atanamadı, polislik düşünüyor.
Fen Bilgisi Öğretmenliği mezunu atanamadı, fıstık alım satımı yapmayı düşünüyor.
işletme mezunu, stajyer olarak kullanıp kullanıp atıyorlar diyor.
Tarih mezunu, askere gitti geldi hala atanmanın peşinde. Yüksek lisans yapmıştı, ilginçtir onun gibi Tarih okuyan birisi okul uzatılır mı ya çalışmıyor musun hiç diyor tabela bir üniversitede okurken ilerde başına gelecekleri bilmeden.

Velhasıl, okulunu bitirip kendi ayakları üzerinde duran çok güzel insanlar da tanıyorum ve bunların geneli öğrencilik döneminde ne istediğini bilen adamlardı. Anne babalarının isteklerini kendilerinin hedefi gibi görüp onları parlatanlar ise inanılmaz bir hayal kırıklığı yaşıyor. Okulu bitirip iş bulsalar dahi çoğu hayal kırıklıkları hayatları boyunca kendilerini etkileyecek ne yazık.

Okulu uzattıysanız ya da uzatacaksanız fazla üzülmeye gerek yok sadece 1 senenizi neye feda ettiğinizi iyi bilmeniz gerekiyor, eğer okulu uzattığım iyi oldu diyebileceğiniz işler yapmışsanız sorun yok. Yok kafelerde sürtüp nargile içip millete paranızı pulunuzu yedirip 1 sene sonra bölümünüzü ot gibi bitirecekseniz haliniz yukarıdaki vatandaşlarda daha kötü olabilir.

Kendinizi geliştirmeden elinize alacağınız diploma, devletin sırf yığınlar intihar etmesin diye açtığı %10'luk kontenjanlara girmek için kendinizi yırtacağınız bir kapıya anahtar deliği, özel sektörde sizden daha erken doğduğu ve bu işlere erkenden başladığı için kıdem sahibi olmuş yöneticelere ego masturbasyonu için mendil olmanızı sağlar.

Neyse çok uzattım.

Edit: imla.
Üniversiteye geldiğim günden beri yapmak istediğim ve nihayet son sınıfta yaptığım eylem. Kendime iyilik yapıyorum.
Okuuuuuuuuul.
Universiteyi 2.00 la bitiren ben bu duyguyu iyi bilirim.
ilk başta soğuk gibi ama uzattıkça alışıyorsun.
Benim de yaptığımdır.

Minibüs yolundan (okula giden en kestirme yol) aşağı inersem minibüsle inen arkadaşlara görünürüm. işte bunun için daha uzun bi yoldan okula giderim. Hoop konu yine geldi fakirliğe.
Dikkat etmezseniz o okul süner gider.

Uzattığınız sene rehavete kapılmadan, yumurtanın geldiği son noktayı aklınızdan çıkarmayın.

vizeler önemlidir efendiler. Çalışınız.
Sömestrda aileye açıklarken epey sıkıntı yaşatacak olan durumdur.
benim gibi malsanız okulu bitirmeden evlenir üstüne birde çocuk yapar ve uzatırsınız. 6. senede hala uzayan bir okul var elimde. mallıktır. yapmayın .
okul bittiği sürece önemsiz bir ayrıntıdır. okulun bitiş tarihi değil bitmesi önemlidir. bitirsen de zaten iş bulmakta zorlanacaksın. zaten zamanında bitiren de ancak yüzde 35 - 40 değil mi ?
3.sınıfın 1.döneminde garantilediğim durum.

yumurta kapıya sıkışana kadar beklerdim de normalde , bu sefer kapıyı da geçti geç uyandık amk.
Kacinilmaz sonum. Bütler de kalkti. Yaz okulum da yok. Son sinifta kalan tek ders okulumun uzamasi demek.
Genellikle maddi olarak aileye bağımlı olduğumuz için belli bir yaştan sonra yani üniversitede son sınıfa gelip arkadaşların mezun olurken senin hala diplomayı alamayıp hala derslerle uğraşıyor olman insanı üzmekte olan ve bir an önce kendi paranı kazanabilmek işin mezun olmaya çalışmana sebebiyet veren sorun.
Sali gunu bute kaldigim dort dersi veremezsem yasayacagim olaydir.

O degil de iki dersi ayni saate koymuslar. Neyin kafasinda bu okul uc senedir cozemedim.
Neye göre uzuyor bilenler bi yeşillendirse harika olur.