bugün

Göründü memleketin iç yüzü, çöktüyse temel.
Şimdilik harice karşı yüzümüz olsa dahi
Yüzümüz yok bakacak kabrine ecdadımızın.
Tükürür zannederim çehremize, vatanın tarihi.
şiirleri ve hayatıyla ömer hayyam ı andıran ney ustasıdır.

Izdırabın sonu yok sanma, bu âlem de geçer,
Ömr-i fâni gibidir, gün de geçer, dem de geçer,
Gam karar eyliyemez hânde-i hurrem de geçer,
Devr-i şâdi de geçer gussa-i mâtem de geçer,
Gece gündüz yok olur, ân-ı dem âdem de geçer.
(bkz: üstad)
söze ne hacet. eyvallah.
'ben sana bok demem, boklar duyar ar eder
zerren düşse boka onu da mundar eder.'

demiştir.
Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden,
Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü.
Kara bir kinle taassub pusudan çıktı yine,
Yurdu şâhâne cehâlet yeni baştan bürüdü.

yukarıdaki dörtlüğün sahibi muhteşem şair***.
ne ararsın tanrı ile aramda,
sen kimsin ki orucumu sorarsın?
hakikaten gözün yoksa haramda,
başı açığa neden türban sorarsın?

rakı, şarap içiyorsam sana ne,
yoksa sana bir zararı, içerim,
ikimiz de gelsek kıldan köprüye,
ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

esir iken mümkün müdür ibadet,
yatıp kalkıp atatürk e dua et!
senin gibi dürzülerin yüzünden,
dininden de soğuyacak bu millet.

işgaldeki hali sakın unutma!
atatürk e dil uzatma sebepsiz!
sen anandan yine çıkardın amma!
baban kimdi bilemezdin şerefsiz!!!

neyzen tevfik
keşke be hey dürzü şiirini yazmış olsaydı da, bunca alığın ortada salınmasına mahal bırakmasaydı. alıklara rağmen sevdiğimiz yazarlardan.
Neyzen Tevfik bir gün Cami'de Hoca'nın vaazını dinler. Hoca cemaate herkesin dinin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini, cennette herkese çok güzel huriler verileceğinden ve bu hurilerle ne yapmak isterlerse yapabileceklerini anlatır. Ertesi gün ki vaazda Neyzen Hocaya sorar:

+ Hocam cennet'te şarap olacak mı?
Hoca bu soruya çok sinirlenir başlar neyzeni zındık, kafir, iblis gibi dini motiflerle haşlamaya ve sorar:
- Bre zındık cenneti meyhane mi sandın?
Neyzen istifini bozmaz önceki günü hatırlatır:
+ E hoca dün cenneti kerhane yaptın.
hiçtir. hiç olabilmiştir. darısı başımıza.
kendisinin çok güzel rakı içtiği bilinmektedir ve marmara denizi kadar rakı içtiği söylenir. devlet tarafından esrar kullanması yasal hale getirilmiş kişidir. ney üstadıdır. asıl adı neyzen kolaylı'dır. kişilik olaraksa gericiliğe, islamın yozlaştırılmasına, yobazlığa şiddet karşı çıkmıştır. gerekli cevapları mükemmel pratik zekası ile cevaplamıştır. yergi ve taşmalada sınır tanımamıştır. toplum çıkarına ters düşen konuların da üzerinde durmuştur. kendinin bazı anılarını okuyup daha iyi tanımak isteyen olur ise buyursun;
http://home.datacomm.ch/s...aya/neyzen_fikralari.html
örnek alma çiçek çiçek gezen arıyı,
sonra pilin biter sikemezsin karıyı.

tek kelimeyle mükemmeldir.
''önü yoktan sonu boktan bu kuru davadan;
utanır gayret- i gufranla cehennemde geçer''

diyerek hayata güzel bir özet çekmiştir.
sanatçı, ney ustadı.
candan erçetin'in 5 yıl 5 ay 27 gün sonra çıkarttığı kırık kalpler durağı isimli albümde

''Türkü yine o türkü
Sazlarda tel değişti
Yumruk yine o yumruk
Bir varsa el değişti''

gibi çok anlamlı sözlere sahip bir şarkının söz sahibi ney ustası.

(bkz: türkü)
ben mecnun muyum bir am için çöllere düşeyim
verirse verir, vermezse leylayıda sikeyim.
Bir rivayete göre hayatında tek cevap veremediği insan komutanıymış (askerlik anılarından)

Bir gün neyzen tevfik alır rakısını gider tuvalete tabi adını duymayan yok hastalığınıda o yüzden komutanlar bişey demezmiş içki içmesine tam o sırada komutanıda girince tuvalete nayzen tevfik'i yakalar ama kızmaz
komutan neyzen tevfik'e şunu demiş ; Tabi buldun mezeyi içersin rakıyı. ve o anda neyzen hiçbir şey diyememiş hayatta tek cevap veremediği lafda bu olmuş.
marmara denizi kadar içtiği söylenir.
dürzüye en güzel seslenişi yapan, türk insanını en iyi tanımlayan, şarabın keyfini bi ayrı bilen, aynı çağda yaşasalardı ömer hayyam la her geceden sabaha içecek olan, sevdiğimiz saydığımız neyzen tevfik' imiz...
ömründe sadece bir gün içmemiştir. oda mehmet akif' in öldüğü gündür.
Azab- ı Mukaddes adlı eseri uzun yıllar sonra kapı yayınları tarafından tekrar basılmıştır.

http://www.kitapyurdu.com...id=464351&sa=50513648
bana yar olmayan devr-i devranın,
izzet-i ikramını sikeyim.
yansın ibneler alayı,
su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim.

dizelerinin sahibi büyük şair.
kalenderi bir derviştir. boynundaki kolyesinde osmanlıca harflerle hiç yazar. istanbul'un sokaklarında yaşamış bir insandır. neyle tanışması şöyle olmuştur: çocukken babasıya bir bankta otururken iki adam gelir yanlarına ve ney çalarlar. üstad o sese hayran olur ve bu işte ustalaşmak için istanbul a gelir. sokaklarda yaşar arkadaşlarına ney üfler. bunu deli diye hastaneye yerleştirirler ve neyini elinden alırlar. üstad bu durur mu? ranzanın demirini kırar ona üfler. garip bir insandır öldüğünde cenazesine vali, bakan ve milletvekillerinin yanında istanbul un tüm ayyaşları, hapçıları otçuları katılır. bir de şiirlerinde mukemmel küfürler vardır onu da bir ara anlatırız.
(bkz: neyzen tevfik e cevap)
--spoiler--
"Dostlarım hırsızlar, yankesiciler, esrarkeşlerdi. Yeni Cami'de Arnavut isa'nın kahvesinde gece işçileri, dızdızcılar, mantarcılar arasında yattığım zamanlar, hayatımın en mesut zamanları idi. Yenicami'de Arnavut 'isa'nın kahvesinde gece işçileri, dızdızcılar, mantarcılar arasında yattığım zamanlar, hayatımın mesut zamanları idi. Orada efsanevî bir hayat sürdüm. Bir padişah, bir derebeyi gibi yaşadım. Rakımı, mezemi hep bu adamlar temin ediyorlardı. Çalıyorlar, çırpıyorlar, bana bakıyorlardı. Ya, ben onlara ne yapıyordum, hiç... Birkaç taksim, işte o kadar."
--spoiler--
ne ararsın tanrı ile aramda
sen kimsin ki orucumu sorarsın?
hakikaten gözün yoksa haramda
başı açığa neden türban sorarsın?

rakı, şarap içiyorsam sana ne
yoksa sana bir zararı, içerim
i̇kimiz de gelsek kıldan köprüye
ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

esir iken mümkün müdür ibadet
yatıp kalkıp atatürk'e dua et...
senin gibi dürzülerin yüzünden
dininden de soğuyacak bu millet.

i̇şgaldeki hali sakın unutma
atatürk'e dil uzatma sebepsiz
sen anandan yine çıkardın amma
baban kimdi bilemezdin şerefs