bugün

mutluluğu belki defalarca bulacak ama farkına asla varamayacak insan türüdür.
taze mezun insandır.
ugrasıp da zahmet etmeyin, o kendi kendine kafayı yiyecektir zaten.
aslında hiçbir şey istemeyen insandır.
ararken sağa sola çarparak devirdiklerini göremeyecek kadar kör olan insandır.
sorun yaratmayan insandır ta ki kendi içindeki dengesizliğe bir başkasını ortak edene ve anlaşılmamaktan şikayet edene kadar.
doyumsuz kişilik.
Herkestir.insan ne istediğini bilemez zaten..
ne yapmak istediğimi bilmiyorum. sadece başka bir şey yapmak istiyorum cümlesinin altında yatan ruh hali. deneme yanılma yöntemiyle yol almak. zaman zaman da deneyip yamulmak.... çelişkiler kalmakla gitmek arasındadır sonra dönmekle dönmemek arasında... dönsen ölürsün, ölsen dönmezsin kararından. sonra oturur bir ince çizginin üstünde artılar, eksiler saçmalarsın içinden. artılar fazla çıksa hangisini çıkarsam dersin, eksiler fazla çıksa neyi unuttum diye başa dönersin. sanki içinde bir fırtına... almış seni gitmiş, bir kutuya hapsetmiş, "hadi bakalım" demiş, bir karanlık bir de mum vermiş... aydınlıkta mısın karanlıkta mı bilemezsin. iyi misin derler "eh işte" dersin. neyin var derler "bilmem" dersin. sen bir ölüsündür, ölüm güçsüzlüktür ama güçlüsündür. böyledir işte ne istediğini bilmemek.
güya çok ince düşünen, unstabil kişiliktir.
istediği bir şey olmayan insan da olabilir.
ne istediğini bulmak zorundaymış gibi buna baskı yapıp strese sokmak yanlış bence. zorla insana bir şey istetiyor bu toplum.
insan illa bir şey istemek zorunda mı. he modern toplum vahşi doğa,
illa hayatta kalmak için bir şeylere ucundan tutunuyor olmak lazım.

üzerine yüklenen her sorumluluğu aksatmadan yerine getiren insana kimse "ne istediğini biliyo mu lan acaba" diye soruyor mu. so-ra-maz!
"kesin biliyodur amk" diyor büyük çoğunluğu buna emin olabilirsiniz. hatta oranı da yüzde 85 falan bunların.

evet hayatta bir yer edinmekte zorlanan bir insansa bir şeyler istediğini bilmek, kabullenmek zorunda bu arkadaş. mecbur. mec-bur!

armut piş ağzıma düş isteyen, istediğini bilen insanlar. siktirin gidin. bu hayatta size yer yok amına koduklarım.

çok fazla şey istersin, olmaaz. biri, birkaçını seç!
hiçbir şey istemezsin
yine olmaz. bir şeyler bul!
ne bu ya. oynamıyorum. oynamıyorum..
köşeye sıkışmışlık hisside vardı o insanda. hatta kendini imha etmeyi bile düşünür.
birazda çaresizlikten olur ne istediğini bilmemek.
Her konuda kararsızlık yaşayan ve hayatında bunun olumsuzluklarını arasıra görecek insandır.
en azından bir şey isteyebilmiş buda onu teknik olarak olağan insan yapar.
Her çiçekten bal alan tiplerdir bunlar. Ne alaka bende bilmiyorum ama aşağı yukarı tanımı bunun gibi bişey yani. Günübirlikçiler ayrıca.
"4 kelime ile kendini nasıl anlatırsın" sorusuna verdiğim cevap.
(bkz: dağınık kimlik)
çoğu zaman benimdir. böyle hissettiğimde herhangi bi boş olan odaya geçip oturuyorum 10dk civarı, isteseniz de istemeseniz de bir şeyler düşünüyosunuz ve ihtiyaçların isteklerden önce geldiğini anlıyosunuz. o ihtiyaçları giderirken zaten o 10dkyı bulmaya bile fırsatınız olmuyo. bu döngü böyle devam ediyo işte hayat da bu değil mi zaten?
Arkadaşlığını sevmediğim insan tipi. En azından ne istediğimi bilmiyorum ya triplerine girene kadar sadece ne istediğini bulmak için kendi kendine biraz düşün.
Düşünmek bu kadar mı zor?
Ne düşündüğünü bilmemek de ayrı bir olay tabi. Ne düşündüğünü bilemiyorsan cevabı yanlış soruda arıyorsun demektir, sorunu değiştir.
Şaşırtıcı insandır. Bir türlü nasıl davranmanız gerektiğini bilemezsiniz. Sizi de zora sokar ve aranızdaki ilişkiyi de yıpratır. Ne yapsanız, ne söyleseniz bir anlamı olmayacaktır. En doğrusu zamana bırakmaktır.
Canım sözlük, ne çektim bu insanlardan ne sen sor ne ben söyleyeyim...
Hem kendi zamanını yer hem de sizin zamanınızı. Peki sonunda elinizde ne kalır? Tabiki koca bir ''hiç.''
Hiçbir şey istiyordur.
standart bir yaşama sahip olamamış insandır.