bugün

"bir tek veya milyon, fark etmezdi. çünkü birinin ölümü her birinin ölümü gibiydi. çünkü her insan bir evrendi ve her ölüm evrenin sönüşü demekti. bu yüzden tek masumun dahi öldüğü yerde hiçbir haklı gerekçeden söz edilemezdi. savaş insanı canavarlaştırıyordu ve insanın insana ettiğini kimse kimseye etmiyordu."
En güzel kitabı Yusuf ile züleyha'dır bence.zaman Gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordu bir dönem belki halen daha yazıyordur.
Duygudaşlık, ortaklık doğurmak, insana yalnız başına eksik olduğunu hatırlatmak içindir belki. Bu zorlu yolda tek başına olan sadece cesettir. Yaşayanlar çifter çifterdir.
kimsenin hakkında olumsuz bir şey yazmadığı akademisyen ve romancı. okuduğum iki romanından da bir tat alamamış, aksine hayli sıkılmışımdır.
Yazarımsı yazar.
4 sene aynı blokta okudum bi iki kere gördüm. Ama asil derler ya öyle bi havası vardı. Yaşını da fazla belli etmiyordu.
"sabret! bir gün kendimizi duamızı yaşarken bulacağız." ve "umutsuzluğun lüzumu yok, vaad edenin "rahman" olduğunu bildikten sonra." demiş yazar. bazen sabır gerekir insana. olması gereken, olması gerektiği yerde, olması gerektiği insanlarla olacaktır zaten. beklemek ve dua etmek de güzeldir.
nazan bekiroğlu; elif şafak, sinan yağmur, serdar özkan gibi insanlarla birlikte kitap yazmaması gereken insandır. eskaza yazdılar diyelim, bunu tekrarlamasınlar lütfen.
hadi bir kitap yazdın, iyi sattı, her şey yolunda vs. aynı cümleleri aynı konuları evirip çevirip kağıda dökmek kitap yazmak mıdır kuzum? değildir, kulağı tersten göstermektir.
tutturmuşsunuz bir mevlana, bir uhreviyat, bir üç noktayla biten cümleler silsilesi. hayır sonraki kitaplarınızda, ilk kitaplarınızla yaptığınız göz boyamalar, yakaladığınız büyü(!) bozuluyor.
rica ediyorum yazmayınız; bırakınız ihsan oktay anar yazsın, bırakınız hasan ali toptaş yazsın. o dar zihniyetlerinizle türk edebiyatını bu kadar sığlaştırmayın.

edit: anlatım bozukluğu
yolum düşerse fatih eğitim fakültesi'ne gidip kitaplarını kendisine imzalatacağım güzel insan.
Geçen sene "nar ağacı" kitabını okuduğum yazar. O kalınlıktaki bir kitabı öylesine kısa bir sürede bitireceğimi hiç düşünmezken kitabı okumadığım, ertelediğim günler için kendime kızdım. Böylesine güzel betimlemeleri ile beni mest eden yazar olarak hep aklımda kalacak.
iskender Pala'nın kadın versiyonu.
Nar Ağacı yazarın zirve kitabıdır fikrimce.
okunması zor yazar.

iyidir hoştur elbette ama ağdalı ve süslü cümleler, farsça kelimelerle okumayı zorlaştırır. üstüne hep aşk, uhrevi konular ve soyut anlatım girince epey bir bocalatır.

kişiliğine ve akademisyen kimliğine diyecek birşey yok elbette.
“Birkaç masal daha iliştirip yorgun kalbimize yollara düşüyoruz... Tökezleyeceğimizi bile bile...”
Efsane "la" Kitabının yazarı hanımefendi. Okumayanlar bir zahmet okusun.
isimle ateş arasında adlı eserini okuyun.

Yaradılışınızdaki sırra vakıf olun.

isim aslında ne kadar önemli imiş.

insanın şeytandan üstün olma sebebidir isimleri bilmesi.
--spoiler--

“Sensiz olmuyor” diyen kalbe güvenilmez. Sensizliği denemiştir, bugün değilse yarın, mutlaka başaracaktır.

--spoiler--
"Yeni bir söz bulsam, neye yarar ki? Söyleyemediklerimiz, ince bir sızı gibi..."
önünde saygıyla eğilebileceğim, büyük insan.
"Âşık Fatih olursa eğer, mâşukun bahtına istanbul olmak düşer."
"Rabbim, diye devam etti Yûsuf duasına: Benim tedbirim senin takdirinden küçüktür."
görsel
Durmadan kuruyup durmadan yeşeren bahçeden geçmez iki kere aynı rüzgar. Geçmez.. Böyle bir dizelerin varlığını bana hatırlatan insandır. Nazan Bekiroğlu okumak, okuyup anlamak ayrıcalıktır.
Bir adet Türk yazar ve akademisyen.
"Gökkuşağının yedi renkli saltanatında yeri olmasa da kuşku yok, siyah renklerin en asilidir."
zarif(e) ve ârif(e) bir akademisyendir.
eski sevgilim terketmeden 1 ay önce mavi lale'yi göndermişti. eski sevgilim diyince bir an garibine mi gitti sanki? gitmesin, ara sıra bazı bazı sevgilim oluyor işte. neyse kitabın kapağına baktım elif şafak tarzı sezdim bi anda isminden dolayı heralde, o yüzden elime almadım bir kaç gün, sonra kapağını açtım sevdiceğim şiir yazmış bana!! benim gibi bir adama hemde!! biz erkekler olarak şiir karalamaya alışkınız da bir kadından şiir almak tuhaf oluyor haliyle. neyse, bal böreğim okudum kitabı bir gecede hemde. kitabı övmeyeceğim, zahmet olmaz ise okuyun. neyse o geceden ve ayrılıktan sonra çokça kez okuma fırsatım oldu. en kısa zamanda kitabı ya cami yada kütüphane avlusuna bırakıp kaçmayı düşünüyorum.