bugün

Düşünmeye firsat bile vermedi.
yapayalnız.
Tertemiz hissediyorum. Az önce yıkandım. Serinlik hissediyorum.
Uçurumun kenarında.
Rüzgar yüzüme esiyor içimi ferahlatıyor.
Gökyüzü koyu gri.
tabakta kalan son kavurma tanesi, mutfak tezgahında ki sarı bez, buzdolabının yumurtalığında konan yarım limon gibi işte.
Bir of çeksem, bodrum 7.3 sallanır.
görsel

mood.
fena değil. bir şeyleri yorumsuz seyrediyor gibi. hani nasıl desem bilirsiniz ama sevinmeziniz ve üzülmezsiniz. sadece seyredersiniz. beklersiniz.. öyle..
Yorgun uykusuz baygin.
Onu özlemişsin ve yanında olsun istiyorsun nasıl hissedebilirsin ki?
Et yemekten bitap düşmüş hissediyorum.
Bir mucize bekliyorum artık. "Tanrım n'olur."
görsel
Kötü. Yarın gidiyorum ailemle bu yazki son gecem artık. içim bi buruk.
korkunç.
Anamla babam sabahtan Antalya'ya tatile gitti tabi benim bundan haberim uyandıktan sonra oldu. Bayram bahanesiyle eve gelen misafirlerin haddi hesabı yok, hatta iki aile yatmak için hazırlık yapıyor şuan.
Bahtımın tam orta yerine sıçayım.
Nasıl hissetmem gerekiyor sözlük nasıll?
Etrafın tehlike dolu olduğu serengeti düzlüklerinde bir bufalo gibiyim şu sıralar.
Bok gibi.
Ölmüşüm de gömülmeyi unutmuşum gibi.
Sıçsa özgüven çıkacak kişilerin arasında ezilmiş gibi.
bitse de gitsek, ölsek artık. hayat çok gereksiz.
Yolda ve sıkılmış. Daha 500 km var istanbul'a.
Iyi değil. Ama kötü olmamın kaynağı çok da umrumda değil.

Insanların kalplerinin belli bi kontenjanı var sanırım. Birileri bi şekilde girdiğinde sizin payınız azalıyor.

Şey gibi daha iyi çalışanın işe alınıp sizin şutlanmanız.

Bi de ince düşünceli insanlarla beraber olmak lazım. Inca düşünemeyenler çok yıpratıyor.

Keşke basıp gidip kendi kafama göre takılabilsem biraz.
Öbür yarısını özleyen yırtık fotoğraflar gibiyim.
içim acıyor.