bugün

Güftesi faruk nafiz çamlıbel'e bestesi Münir nurettin selçuk'a ait nihavend şarkı... Üstadın en sevdiğim şarkısıdır aynı zamanda
Bahçemde açılmaz seni görmezse çiçekler.
Sahil seni, rüzgar seni, akşam senin bekler.
Gelmezsen eğer mevsimi nereden bilecekler.
Sahil seni, rüzgar seni, akşam seni bekler
timur selçukun babası olur ayrıca..daha doğrusu timur selçuk onun oğlu olur
(bkz: sabaha karşı entry girmek)
en kötü eserinin timur selçuk olduğu söylenegelir. türk sanat müziği'nin üstadı dır. bir biraz kül biraz dumanıyla, bir tereddütüyle, bir ey benim bahtiyarımla.. ve hatta 1964 istanbul konseri albümüyle.. gerçek üstaddır. ruhu şad olasıcadır.
müziğimizde aşılamayan bir zirve olarak kalan büyük üstad.
mükemmel ses, çatallı bıçaklı ortamda söylemediği bülent ersoy tarafından da teyit edilen muhterem zat.
mezarı aşiyan'da olan değerli müzik üstadı.
endeluste ask i iyi yorumlayan degerotesi adam
(bkz: istanbul konseri).
http://www.youtube.com/watch?v=lErDTBRZn3Y
(bkz: dönülmez akşamın ufkundayız)
kendisinden dinlenmesi özellikle tavsiye edilir.
"biraz kül biraz duman o benim işte" toprağı bol olsun ustanın.
Münir Nurettin Selçuk, (d. 1900 istanbul - ö. 27 Nisan 1981) Türk müzisyen.

1917 yılında ailesinin ısrarı ile öğrenim için gittiği Macaristan’dan geri döndü. Dar'ül Feyz'i Musiki Cemiyetine devam etti ve Zekaizade Ahmet Irsoy'dan ve Besteniğar Ziya Bey'den müzik dersleri aldı. Münir Nurettin, bestekârlığa 1920 yılında Tevfik Fikret’in “Bu bir terânedir” şiirine yaptığı bir besteyle başladı. ikinci olarak “Sensiz ey şûh gözlerim avâre kalbim ağlıyor” güfteli şarkısını besteledi ve bu iki eserden sonra yirmi yıl süreyle beste yapmadı.

1923 yılında askerliği sırasında Mızıka-ı Hümâyûn’da sonradan da Riyaset-i Cumhur Musıkî Heyeti’nde çalışan Münir Nurettin, eski okuyuşla yeni anlayışı birleştirerek alışılagelenden çok farklı bir üslupla, 1928’de Sahibinin Sesi firmasında ilk plaklarını yaparak dikkatleri üzerine çekti ve aynı yıl Paris’e giderek ses tekniği konusunda öğrenim gördü. Aynı zamanda özgün bir ses tekniği eğitimi görmüş ilk Türk müziği ses sanatçısı olan Münir Nurettin, 19. yüzyıl italyan opera şarkıcılığının izlerini taşıyan icra üslubu "Bel Canto"dan etkilendi.

Türk müziği tarihinde tek başına konser verme geleneğini getiren sanatçı, ilk solo konserini Paris dönüşü, 1930 yılında, şimdiki Dormen Tiyatrosu’nda vererek büyük ilgi topladı ve hayranlık uyandırdı. Konserlerde frak giyen ve ayakta şarkı söyleyen, aynı zamanda koro eşliğinde solo okuma geleneğini de ilk kez uygulayan sanatçı o oldu. Batıdan gelen opera, tango gibi etkileri, kendi Türk müziği okuyuş üslubuna dahil etti.

Asıl beste çalışmalarına 1940-1941’li yıllardan sonra başlayan Münir Nurettin, istanbul’a döndükten sonra otuz yılı aşkın bir süreyle istanbul Belediye Konservatuarı icra Heyeti’nde görevi yaptı. Birçok genç kuşak sanatçısının yetişmesine katkıda bulunan Münir Nurettin Selçuk’un özel olarak ders verdiği kişiler arasında Türk müziği ses sanatçısı olan Alâeddin Yavaşça vardır. Dünya müzik çevrelerinde de büyük ilgi görmüş olan sanatçı, 27 Nisan 1981'de öldü.

Münir Nurettin Selçuk, sanatçı Timur Selçuk'un babasıdır.

Bazı Yapıtları [değiştir]Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, Gül Yüzünde Göreli Zülf-i Semen-say Gönül, Saki, Safa-yı Metle Parıldasın Camımız, Hülyama Doğan Son Güneşim, Son Hevesimdi, Varalım Kuy-ı Dilaraya Gönül Hu Diyerek, Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var içinde, Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız), Ne Doğan Güne Hükmüm Geçer Ne Halden Anlayan Bulunur, Endülüs’te Raks, Aziz istanbul, Sessiz Gemi, Rindlerin Ölümü, Sen Şarkı Söylediğin Zaman, Dumanlı Başları Göklere Ermiş, Yedi Renk Üstüne Hareli Dağlar, Söyle Sevgilim,kalamış.Şair, Yahya Kemal Beyatlı'nın şiirlerini genelliklle bestelemiş isimleri birlikte anılır olmuştur

kaynak: http://tr.wikipedia.org/w...Cnir_Nurettin_Sel%C3%A7uk

dönülmez akşamın ufkundayız, beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, kalamış.
taş plak versiyonlarıyla çok çok çok güzeller.
Klasik Türk müziğinin tartışmasız en büyük isimlerindendir. icracılığının yanı sıra, eşsiz besteleriyle de klasik musikimize büyük katkı sağlamıştır.

Mustafa Kemal'in meşhur çankaya sofralarında da hazır bulunmuş, icra ettiği şarkıya katılan Mustafa Kemal'i akışı bozduğu gerekçesiyle susturmuş ve bu cesaretiyle saygımı kazanmıştır. Çankaya Köşkü kütüphanecisi Nuri ulusu, Atatürk'ün yanı başında isimli anı kitabında bu olayı şu şekilde aktarır:

--spoiler--
(...) atatürk münir nurettin selçuk beyi sever, takdir ederdi. bir tren seyahatimizde yanında fahrettin altay paşa da vardı. kahvelerini içerken beni çağırdı, "gramafona bir plak koy da dinleyelim" dedi. ben de münir nurettin selçukun bir plağını koydum. daha ilk ses çıkar çıkmaz, "çabuk kapat bunu, yerine başka koy" dedi. safiye aylanın bir plağını koydum. "tamam güzel oldu şimdi" dedi ve münir nurettin'in ne kadar plağı varsa getir dedi. üç dört plağı vardı, hepsini atatürke verdim. camı açtı ve tüm plakları attı. sonra da "oh be" dedi. şaşkın bakışlarımız içinde bir şey sormadık. ta ki ankaraya gelinceye kadar. keyifli bir anında plakları niye attığını sorduk. gülmeye başladı. münir nurettin hani bir gece dolmabahçeye gelmişti, sofrada şarkı söylerken, ben de keyifliydim söylediği şarkılara iştirak ediyordum. bir müddet sonra şarkısını kesti ve yanıma gelip kulağıma, "lütfen benimle beraber söylemeyin, şarkıyı bozuyorsunuz, ben rahat söyleyemiyorum" dedi. belki kimse sezmedi ama kendime mani oldum, ters bir şey söylemedim. tabii şarkı bizim işimiz değil ama keyiflenmişiz, söylemeye çalışıyoruz. beyefendiyi pek rahatsız etmişiz. o gece ona çok kırıldım, gücendim. ama yine de plaklarını atmamalıydım, yanlış yaptım dedi. münir nurettini bir başka gece yine davet etmişti ama o gece nedense münir nurettinden hiç şarkı istemedi.`
--spoiler--
yahya kemal şiirlerinden çoğunun bestecisi...
"Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine yıktınki bütün inançlarımı
Beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın"
şunu açıklıkla söyleyebilirim ki münir üstad, türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük tsm sanatçısıdır. 1964 istanbul konserindeki performansında özellikle, dikkati çeken şey şıklık, sadelik ve eşsiz yorumudur. üstadın yurt dışında şan eğitimi almadan önce ve sonraki evrelerinde farklı tınılar görülür. akşam yine gölgen' de ne dediği anlaşılmayan üstad, allı yemeni türküsünü söylerken bir harf bile yutmayacak hale gelecektir. bu müzeyyen senarda da görülmüştür.
münir babayı diğer sanatçılardan ayıran, 64 konserinde bilmem bu gönülle ben eserinde 'benimse geçmedi çağım' diyerek göndermesini yaptığı (ki zeki müren'e yapar bunu), frak takmış, konser ve koro düzeni içinde sunduğu eşsiz ziyafete bizi ortak etmesi, batı müziği ile türk sanat müziğini harmanlayıp konservatuar birikimini müziğine yansıtabilmesiydi. endülüste raks ı besteleyecek güçteki bu üstad, ümit yaşar oğuzcanın iki üç dizesinden biraz kül biraz duman çıkarabilmiş, ömrünün son zamanlarında bile bu hülyalar diyarında gibi anten reklam kayıtlarına (film müziğidir) imzasını atmış, 'hasret' gibi bir besteyi çıkarabilmiş, kör kuyular gibi okunması inanılmaz zor bir eseri meydana getirebilmiş gelmiş geçmiş tartışmasız en büyük üstaddır.
aziz istanbul'u mükemmel yorumlamıştır. ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul, sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer derken öldürür, ağlatır.
gerçek sanatçı kavramının gerçek örneğidir.
''söyle sevgili,sevgili söyle
söyle bana göz bebeğim, dalım, yaprağım, çiçeğim
senin aşkındır dileğim
seviyorum,seveceğim
ne füsun ettin ruhuma böyle
söyle sevgili söyle
...
dal ayrılır mı gülünden
ayrılırsam öleceğim.'' şu vakit,bir kadeh şarapla dinlemek ne hoş imiş.
aziz istanbul, endülüste raks ve niçin a sevdiğim ( bu parçası aziz istanbul'un sonuna monteli bir versiyonunda vardı. tek parça olarak aratsamda bulamadım, olanda kayboldu) gibi değerli parçaları seslendirmiş tsm üstadı.
zât özgün bir ses tekniği eğitimi görmüş ilk Türk müziği ses sanatçısıdır.
otomobil uçar gider adlı şarkının da bestecisi imiş efendim.

(bkz: öğrenince çok şaşırılan bilgiler)
günümüzde yaşasaydı demet akalın, murat dalkılıç, hande yener gibi isimlerin yanında esamesinin okunmayacağı, güzide sanatçımızdır. eserleri, yağmurlu günlerin vazgeçilmezidir benim için. alır insanı, uzaklara götürür.
tek kelime ile muhteşem olarak tanımlanacak bestekâr ved icrâcı.
çok iyi anlaşan üç kafadar. bunlar sağlam arkadaşlardır ve hiç ayrılmazlar. lakin nurettin olanı biraz fırlamadır.